BİR ZAMANLAR EĞİRDİR Ve Nis (Yeşilada) ADASI
- Bayram AYGÜN
Kökleri Eğirdir Ada’ sından (Nis, Nislides) gitme Yunanlı meslekdaşımız Fros Hatırlıoğlu Öğretmen. Araştırıp yazdığı Yunanca eseri yayınlandı.“Eğirdir Psidya Adası” adı eserinde oldukça bizleri tarihi günlere götürmekte. Bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eğitimci yazar meslektaşımız Eğirdir Nis (Yeşil Ada) ile ilgili geniş araştırmasını Eğirdir Nis’ten giden Osmanlı Rum torunları ile iletişim kurarak atalarının sözlü anlatımlarına dayalı hazırlamış. Ataları Eğirdir Nis‘de oturdukları zamanlarda tuttukları günlüklerden faydalanmışlar. Tabi akademik bir değer de taşımakta. Nis’le ilgili bölüm ilginç!
Üç Yüz sayfalık bir kitap. Yunan (Rumca) alfabesiyle yazılmış. Eğitimci Yazar Öğretmen meslektaşımız kitabının başlangıcında babasının 14 yaşında iken Isparta Eğirdir Nis adasından Atina’ya gidip yerleştiklerini anlıyoruz. “..babam bize dağların arasında bir adada (Nis) doğduğundan bahsederdi” diyerek anı-hatıra kitabına giriş yapmış.
İleriki senelerde Öğretmen Fros Hatırlıoğlu’nun babası Hatoğlu tuttuğu günlüklerde 14 yaşına kadar yaşadığı Eğirdir-Nis adası ve çevresini şöyle tarif etmiş. Mesleği tüccarmış. Eğirdir’li, Ada Nis’li yerli Türkmen-Yörük dokuyuculardan kilim, kumaş, astar, aba alırmış.
……
“Doğduğum Nislides (Nis) adasının bağlı olduğu büyük şehir Sparta (Isparta) zengin bir şehirdi. Afyon sakızı, halı dokumacılığı, şifalı otlar ihracatı ile Eğirdir gölünden çıkarılan balıkların tuzlama konservesi dış şehirlere satılırdı. Psidya (Yalvaç) kasabasındaki dericilik ürünleri imalatı bölgenin zenginliğiydi. Pisidia, Orta ve Güney Küçük Asya'daki Torosların karlı ve ulaşılmaz dağlarının üzerinde uzanıyor görüntüsü hala gözlerimde..” çocukluğunu anılaştırmış..
Devamla: Ve orada, dağların donmuş kucağında, güzel Eğirdir Gölü, güneybatı ucunda Nis Aya Adası'na ev sahipliği yapıyor. Nis Ada'da adanın sakinleri olan atalarımız olan Rum cemaati aileler halinde Kıbrıs adasından gelmişler. Ada sakinlerinin bir yarısı da Müslimlerdi (Müslümanlar). Kıbrıs'tan gelen atalarımız manevi olarak Tanrı Apollonia’nin Yeşil adada Yaz mevsimini geçirdiğine inanırlardı.
Atalarım Eğirdir gölü için Yeşil göl ismini takmışlar. Göl’ün iki kısmı var. Büyük tarafı Nis ya da Nislides adası veya Yeşilada bir büyük gemi gibi dururdu. En büyük kısmı olan “Yeşilgöl’ün kaynayan su gözlerinin üzerine yol yapılmış. “Yaşlı vücudum bu acıya dayanamaz” diye (1963) düşündüm. Göl’ü besleyen kaynak suların gözler kör edilmiş.Suyunu içerdik.
1909'da İngiliz uzmanlardan oluşan bir komite derinliğin 36 metreye kadar olduğunu bulmuş. Gölde çok sayıda kuş cinsi ile 13 çeşit balık bulunurdu.
Eğirdir şehri de bir yarımada görünümdedir. Eğirdir adının Rumca’dan türemiş "akrotiri" den türemiştir veya bozulmasındandır. Yeşilada’nın güneybatı kıyısında Eğridir kenti kuruludur. Halkı Oğuz-Türkmen ağırlıklı olup geçim kaynakları ev-el tezgâhlarında kumaş dokumacılığı yaparlardı.
Diğerleri şehrin adının Yunanca "akrotiri" kelimesinin bozulmasından geldiğini iddia ediyor. Bazılarına göre ise yarımadanın eğimli, hilal görünüşlü konumu nedeniyle şehrin adı konmuş olup sonradan Eğirdir’e dönüştürülmüş.
Tamamen şehir eğimli oluşundan dolayı bu isim şehrin adı olmuş. Göl’ün lezzetli balıkları ünlüdür. Göl rengi yeşil hali güzel görünümü Ada Nislilerin ve Eğirdir şehrindeki insanlara yansımış olup ahalisi sıcak ve samimi halleriyle tanınırlar. Hoşsohbet Eğirdir ahalisi ile konuşmak, onları dinlemek, iyiliklere şahit olmak ayrıcalıktı.”Kaynak-Araştırma: Prof. Neşet Çağatay, Yunanlı Yazarlar, Osmanlı Isparta’sı torunları Fros Hatırlıoğlu Stavros Kaplanoğlu Bayram AYGÜN: 2025 Isparta