ENGELSİZ
Eksik, kusurlu. Aslında ne kadar acımasız, incitici kelimeler değil mi? İnsanoğlu kendi kusurlarını görmezden gelirken bu ruhları, güzel insanları ezmekten, kırmaktan çekinmiyor. Zihinleri bizden daha parlak, kalpleri bizden daha temiz ve aydınlık olabilir. Bizler ise her hareketlerini ince ince izlemekten, yargılamaktan ve en önemlisi onları tecrit etmekten geri durmuyoruz. Ne kadar acı... Aslında kusur biziz, kusur bizim zihnimiz...
Onların bizden biri olduğunu, eksik olmadığını kabul etmek ne kadar zor olabilir ki? Aslında değil... Bizden biri onlar. Bazısı kardeşimiz, yeğenimiz, arkadaşımız. Bize bu kadar yakın insanlarken onları bi o kadar da uzak tutmak kolay olmamalı. Bu kesimin yanısıra onlara bu gözle bakmayan sahip çıkan, yandaş olan insanlar da var. Her yıl onları topluma kazandırmak için 3 Aralık günü onların yanında oluyoruz. 1992 yılından bu yana 3 Aralık günü Birleşmiş Milletler tarafından Engelliler Günü olarak kabul edilmiştir. Ama bu özel insanlar sadece bir güne sığdırılmamalı. Aslında önemli olan onları bir gün değil her gün hatırlamak. Biz her zaman, hayatın her alanında sporda, sanatta, bilimde ve daha birçok şeyde onların yanında olmalıyız. Onların ne kadar mucizevi insanlar olduğunu görmemek elde değil. Buna birçok örnek var. Bunlardan biri Turgay Karakaş, Türkiye'nin ilk uzay mühendisi. Doğduğunda serebral palsi tehisi konulmuş bir bebek düşünün, ortaokula gittiğinde öğretmeni tarafından bile aşağılanan, ötekileştirilmiş bir çocuk. Aslında evet bazılarına göre bir engeli vardı ama bu onun için bir engel değildi. Çocukluk hayali olan uzay mühendisi olma yolunda başarıya ulaştıktan sonra şu cümleleri dile getiriyor. "İmkansız diye bir şey yok, sadece zaman alıyor... Buna benzer binlerce insan, binlerce başarı var. Yani aslında diğerlerinden eksik değil hatta yeri geldiğinde bir kısmı diğerlerinden çok daha iyi.
Her insanın kendine göre bir hayat hikayesi vardır. Yeri geldiğinde mücadele eder, yeri geldiğinde yorulur ve bırakır. İnsan bazen kendisine karşı verir bu mücadeleyi bazen de hayata ve insanlara karşı. Ama önemli olan üstesinden gelebilmektir. Çünkü bazen yaşamak mücadele etmek demektir. Kuş yumurtadadır, yumurta ise dünyadır. Mücadele edecek olanın bir dünya yok etmesi gerekir.
- Seher Doğan