İNSAN YETİŞTİRME MÜHENDİSİ: ÖĞRETMENLER
UNESCO'nun tavsiyesiyle, 5 Ekim tarihinin 1994 yılından itibaren dünyada Öğretmenler Günü olarak kutlanması kabul edilmiştir. Dünyada çok sayıda ülke öğretmenler gününü, kendi tarihi ve kültürlerine ve de eğitim-öğretim özelliklerine göre farklı tarihlerde kutlamaktadırlar.
Bu bağlamda ülkemizde de Öğretmenler Günü; Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yılı nedeniyle 24 Kasım 1981 yılından itibaren her yıl kutlanmaktadır.
24 Kasım 2024 tarihinde 43. kez kutlamakta olduğumuz öğretmenler gününün esas amacı; öğretmenlerimizin toplumdaki saygın ve onurlu yerini anımsatmak, fedakar ve kıymetli insanların emeklerini takdir etmek, öğretmenlerimiz arasında saygı, sevgi, güven, dayanışma ve bilgi paylaşımını sağlamaktır.
Bir öğrencinin eğitimi ve öğretimi; zaman, sabır, fedakarlık ve özveri isteyen bir süreçtir.Bu süreç özellikle mesleki formasyona sahip bilgili, sosyal yönden donanımlı, Atatürk ilkelerini öğretici, iyiyi, doğruyu yönlendirici ve öğretmenlik mesleğini severek yapan bir rehber ister.İşte bu eğitim ve öğretimin gerçek rehberi öğretmendir.
Öğretmenlerin bilgi ve beceriyle öğrencilerini Atatürk ilkeleri ve öğretileri ile yetiştirmeleri ve onları başarıya yönlendirmelerinin yanı sıra, toplumlarının geleceğini de şekillendiren birer rehber oldukları da iyi bilinmeli ve değerlendirilmelidir.
Bu konuda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk; “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.”,”Dünyanın her yerinde öğretmenler, toplumun en fedakar ve saygıdeğer insanlarıdır.” şeklindeki iki anlamlı ifadesiyle öğretmenlere olan güvenini açıkça belirtmiştir.
Öğretmen; öğrencilerine ders anlatmanın yanında, gerektiğinde öğrencilerinin sorunlarını dinleyen ve çözüm önerileri getiren, sırdaşı olan, umudunu hiç yitirmeyen, yeri geldiğinde okulda öğrencisinin annesi ve babası rolünü üstlenen bir kahramandır.
Öğretmen; sağlığını, gençlik yıllarını ve enerjisini hep öğrencilerinin yetişmeleri ve başarılı olmaları için seferber eder. Çünkü bir öğretmenin tek amacı, öğrencilerinin hayatta başarılı birer birey olmaları, ailelerine ve ülkelerine yararlı olmalarıdır.
Bütün bu değerlendirmeler sonucunda, iyi bir mesleki formasyona sahip öğretmen; öğrencilerinin gözünde ne gönlünde yıllar geçse de iyi bir rehber, unutulmaz bir rol model olarak hatırlanır.
Hemen her yetişkin insan gibi bizler, özellikle eğitim ve öğretim yıllarımızda yaşamımıza katkı sağlamış ve bizlere rol model olmuş kıymetli öğretmenlerimizi unutmayız. Onları daima hatırlar, sevgi ve saygıyla anarız.
Bir akademisyen, eğitimci yazar olarak bu konudaki görüşlerimi belirtmemin okuyucular açısından yararlı olacacağına inanıyorum. Nitekim, ortaokul eğitimimde Eğirdir halkının da hiçbir zaman unutamadığı, sevip saydığı çok kıymetli öğretmenim Sayın Şemi AKTOPUK’u, Ege Üniversitesi'nde öğrenciyken doktora hocam Sayın Prof. Dr. Hasan OLALI’yı yıllar sonrası hiç unutmamış olmamız ve saygı ile anmamız; öğretmenliğin manevi değerinin son derece yüksek, kutsal bir meslek olduğunun önemli bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
- yüzyılda bilim ve teknolojinin hızlı bir değişim ve gelişim içinde olduğu dikkate alındığında, çocuklarımızın ve gençlerimizin gelişimi ancak eğitim fakültelerinde yetişmiş, nitelikli bilgi ile donanımlı öğretmenlerle mümkün olabilir. Bu konuda çok kıymetli öğretmenlerimizin de kendilerini mesleki yönden günümüzün eğitim-öğretim strateji ve yöntemlerine göre geliştirmeleri ve kendi branşlarına göre kariyer planlamalarını yapmaları gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle; emekli olan öğretmenlerimize uzun ve sağlıklı ömürler dilerken, görevlerini sürdüren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, başarılar dilerim.
Dr. Mehmet GÜRDAL Akademisyen-Kitap Yazarı