YENİ BİR 10 KASIM GÜNÜ: ATATÜRK
Bugün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 86’ncı yıl dönümü. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, her yıl olduğu gibi bu yıl da daha büyük özlemle, saygı ve sevgi ile anıyoruz.
57 yıllık çok kısa sayılabilecek bir yaşam süresinin büyük çoğunluğunu ülkemizin düşman işgalinden kurtarılması için savaş cephelerinde geçiren Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı ve siyasal, toplumsal, hukuksal, kültürel, ekonomik alanlardaki devrimleri her yaştan Türk toplumuna yol gösteriyor ve ışık tutmaya devam ediyor.
Mustafa Kemal 26 yaşında Selanik’te üçüncü orduda, 30 yaşında Trablusgarp’ta, 31 yaşında Balkan Savaşları’nda, 34 yaşında Çanakkale’de Tümen Komutanı olarak görev yaptı. 38 yaşında ise Anadolu’da başlattığı kurtuluş savaşı ile Türk milletinin varoluş mücadelesinin lideri oldu.
Atatürk savaş meydanlarından zaferle çıktı. Modern Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu ve Türk milletine ve özellikle “NUTUK” eserlerindeki söylemlerinde büyük güven duyduğu Türk gençliğine emanet etti.
Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte yabancı ülkelere bağımlılığı azaltmak amacıyla Atatürk’ün öngörüleriyle bağımsız bir ülke ekonomisini tesis etmek için yaklaşık 15 yıl içinde uçak fabrikası da dahil olmak üzere ülkemizin öncelikli ihtiyacı olan Burdur ve Uşak’ta şeker fabrikaları, Aydın-Nazilli’de Basma Fabrikası, İstanbul-Beykoz’da ayakkabı fabrikası vb. 42 fabrika, 12 banka örneğin başta tarım sektörü için Ziraat Bankası, sanayi için İş bankası, tekstil için Etibank kuruldu ve desteklendi.
Ayrıca çok sayıda atölye ve küçük ölçekli işletmeler yeniden bir plan, program, strateji ve politikalarla kurularak üretime geçildi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen bu hayati yatırımlar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; ülkemizin ekonomik bağımsızlığı konusunda verdiği önemin en önemli göstergesidir.
Hayatının büyük bir kısmını savaş cephelerinde başarılı bir komutan olarak geçiren Ulu Önder Atatürk, aynı zamanda ülke ekonomisine yön veren strateji, plan ve uyguladığı politikalarla iyi bir ekonomist olduğunu da göstermiştir.
Atatürk; özellikle 20. Yüzyılın ilk yarısında sömürge durumunda olan Fas, Tunus, Cezayir gibi Afrika ülkeleri ile Afganistan, Pakistan gibi Asya ülkelerinin halkları tarafından bağımsızlık mücadelelerinde örnek aldıkları ve büyük saygı duydukları bir devlet adamı olarak tarihe geçmiştir.
10 Kasım 1938 yılında Ata’mızın vefatından sonra İngiliz Kraliçesi II. Elizabet “İngiliz ulusu, Atatürk’ü hayranlık ve minnettarlıkla daima anacaktır.” Diyerek Atatürk’e olan hayranlığını dile getirmiştir.
Hindistan’ın kurucu lideri Mahatma Gandi, “Mustafa Kemal Atatürk İngilizleri yeninceye kadar biz Tanrı’yı da İngiliz zannederdik” demiştir.
O dönemin İngiltere Başbakanı Lioyd George ise, “Yüzyıllar çok nadir olarak bir dahi yetiştirir. 20. Yüzyılın dahisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı” ifadesini kullanmıştır.
Dönemin Yunan Başbakanı da, “Onun yeni Türkiye’yi yaratan mucizesi, yüzyılları geride bırakan bir anıt olarak kalacaktır. ” sözüyle Atatürk’ün büyük bir devlet adamı olduğunu atıfta bulunmuştur.
Bu konuda son sözümüz, 86 yıl sonra seni bir kez daha sonsuz sevgi, saygı ve minnet duygularıyla anmak olacaktır.
Dr. Mehmet GÜRDAL
Akademisyen- Kitap Yazarı