THY VE 800 UÇAK
Bir tarafta Amerika’dan sonra dünyanın en büyük ordusuna sahip Rusya, diğer tarafta Avrupa birliği ile Rusya arasında sıkışan Ukrayna, aslında doğu Slav ırklarından olup ortak bir tarihe, kültüre, geçmişe aynı inanca ve akrabalık ilişkilerine sahip iki toplum ne acıdır ki bir savaşın içindeler. Putin iki halkın aynı millet olduğunu gerekçesinde ısrar etmesi ile bütün dünyayı ve kendi halkını karşısına alarak bu savaşı başlattı. Halbuki modern Ukrayna'nın tamamen SSCB tarafından oluşturulduğunu söylemiş, ayrıca Rusya, Ukrayna, ve Belarus'un ortak kökleri ortaçağda büyük imparatorluk olan KİEV Knezliği'ne kadar dayanmaktadır. Ukrayna ve Rusya tarihte bu devletin kendilerine ait olduğu söylerler. Aslında ilk Hıristiyan olan ataları Vladimir (Rusya'ya göre) veya Volodymyr (Ukrayna'ya göre) iki ülkenin paylaşamadığı atalarının heykelini, Putin 2016 yılında Kremlin sarayının yanına dikerek açılışını yapar ve ilk kışkırtma hareketini de başlatmış olur. Bu durum karşısında Ukrayna başkanı Petro Boroşenko ise çıldırır. Çünkü büyük Volodymyr onların ulusal kahramanıdır ve anıtı ise 1853 yılından beri Kiev'de bulunmaktadır. Ne yazık ki Volodymyr ortaçağda ne Ukrayna'yı ne de Rusya'yı yönetmemiş, tüm slavla rı yönetmiş denilmektedir.
Lenin döneminde Ukrayna diline ve kültürüne teşvik verilmişken, Stalin ise Ruslaştırma politikaları uygulamış, buna karşı çıkan binlerce aydın, sanatçı, toplum liderleri yok edilmiştir. Ayrıca 1932 yılına gelindiğinde, Kremlin politikaları sonucu büyük (yapay) kıtlık yaşanmış, yaklaşık beş milyon ölenden dört milyonu maalesef Ukraynalı olmuştur. Halbuki aynı yıl SSCB batıya bir milyon ton hububat ihraç etmiştir. Ukrayna bu durumu kasıtlı bir soykırım olarak nitelemektedir. 1990 yılına gelindiğinde SSCB’nin dağılması ile birlikte Ukrayna da özgürlüğüne kavuşmuş ama birdenbire kendini dünyanın 3. büyük nükleer gücü olarak buluvermiştir. Rusya ise yanı başındaki komşusunun böyle bir güce sahip olmasından son derece rahatsızdır. 1991 yılında ABD. İngiltere ve Rusya, karşılarına Ukrayna’yı alarak nükleer silahlardan arındırılması halinde ülke güvenliğinin sağlanacağını söz vermişlerdir. Fakat iyi dostluk ilişkileri yıllar sonra unutulmuş ve anlaşma bir köşeye atılmıştır. Halbuki verilen sözlerin ardın dan Sovyet Rusya doğu Almanya'daki haklarından vazgeçmiştir. Nato ise doğuya doğru genişlemeyeceğini söz vermesine rağmen, eski Varşova paktı üyelerini de içeren bir gurubu bünyesine almış ve buralara üsler kurmuştur. Rusya ise sözlerini bozan batıyı iki yüzlülükle suçlamaktadır.
Nato sözde Ukrayna'yı da içine alarak, Rusya'yı çevreleyip ABD'nin tek kutuplu dünya düzenini pekiştirmesini sağlamaktadır. Halbuki ABD Rusya'nın Küba da ve Meksika da üs bulundurmasını karşı çıkarken aynı şeyi kendisi yapmaktadır. Rusya'nın köşeye sıkıştırılması ile batı kapitalizmine tam uyum sağlaması düşünülmekte, ancak Rusya ve Çin buna karşı direnmekte ve hatta Putin "Rusya yoksa dün yaya gerek yoktur" diyecek kadar ileri gitmektedir. (Putin Müslüman oldu diyenlerin dikkatine)
Ukrayna'nın sanayi bölgesi olan Lagunsk ve Doneks de referandum yoluyla iki halk cumhuriyeti ilan edilmiş, Dünyada hiç bir ülkenin tanımadığı bu oluşumu, Rusya sonunda tanıyarak Ukrayna'yı işgale başlamıştır. Natonun yıllarca Ukrayna'yı pakta alacağını söyleyerek oyalaması, aslında bu ülke üzerin den Rusya'yı hedef almalarından başka bir şey değildir. Halbuki Ukrayna'nın Nato üyeliği, Putin'in kır mızı çizgisi olduğunu çok iyi bilmekteler.
Bu bilgiler ışığında elimize bir fırsat geçmiş gibidir. Hem savaşın durdurulması hem de ekonomik ortak lıkların ivme kazandırılması düşünülmelidir. THY’nın uzun vadede yüzyirmimilyardolar karşılığında 800 adet uçak alacağı belirtilmiş, bu alımın da büyük bir olasılıkla neredeyse yarı yarıya Boeing ve Airbus olması düşünülüyordur. Biz diyoruz ki, iyi bir havacılık alt yapısına sahip bulunan Rusya ve Ukrayna' yı ortak bir şirket bünyesinde toplayıp güçlü bir sivil havacılık devi oluşturabiliriz. Bu ülkelerden gelen parçalar Türkiye'de yapılanlarla birlikte montajlanarak ürün haline getirilebilir. İlgili ülkelerin kurumları hem daha uygun koşullarda mal sahibi olur, hem de batının iki devine karşı dünya pazarına rekabetçi olarak girilebilir. Uzun vade de Rusya ve Ukrayna arasındaki kırgınlıklar Türkiye'nin de yardımıyla dostluğa dönüşür. Belki de ileri de Türk cumhuriyetlerini içine alan diğer dost ve kardeş ülkelerle birlikte ekonomik, politik hatta askeri birliktelikler dahi söz konusu olabilir. Çünkü Rusya içerisinde özerk yaşam sürdüren kardeşlerimizin varlığı bizi buna itmektedir. Karşımıza alacağımıza, yanımıza almak da ha akıllıca olanıdır. Ayrıca Dünya tek kutupluktan kurtulur ve bir denge oluşur.
ALİ ÖZBOYACI
S.M.M.M.
haliozboyaci@gmail.com