ATATÜRK'Ü ANMAK VE ANLATMAK
Aramızdan ayrılışının 84. yıldönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha sonsuz sevgi, saygı ve minnetle anıyor ve anlatıyoruz.10 Kasım 1938, bir dönemin sona erdiği bir tarih değildir. 10 Kasım, 84 milyon insanımızın kendi coğrafyasında Atatürk'ü ve onun kültürel, sosyal, eğitim-öğretim ve ekonomik alanlarda bizlere bıraktığı mirası milletçe anlamamız ve genç nesillere anlatmamızın günüdür.
Mustafa Kemal Atatürk; hem savaş alanlarındaki başarılarıyla tanınan ünlü bir komutan, hem de kurucusu olduğu genç Türkiye Cumhuriyeti'ni ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal alanlarda geliştirici ilke ve kurallar üzerine kuran bir devlet adamıdır.
Atatürk, Türk halkının çağdaşlaşma sürecinde erkek ve kadının birlikte mücadele etmesini istemiş ve Türk kadınına, batılı ülkelerden önce seçme ve seçilme hakkının tanınmasını sağlayarak ona büyük değer vermiştir.
Bize göre, 10 Kasımlarda Atatürk'ü anmamızın yanı sıra, O’nun ilkelerini, önerilerini, Kurtuluş Savaşı'nı, uygarlık yolundaki zor ve çetin mücadelesini anlayarak, açıklayarak toplumumuzun her kesimine ve özellikle geleceğimiz olan genç nesillere gerçekçi bir şekilde öğretmek olmalıdır.
Nitekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 57 yıllık çok kısa sayılabilecek yaşamı süresince, 35 yaşında kurmay subay, 40 yaşında başkomutan, 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti'ni Kuran, 44 yaşında şapka ve kıyafet devrimini gerçekleştiren, 46 yaşında Nutuk'u yazan ve Türk gençliğine armağan eden, nihayet 47 yaşında Türk alfabesinin ülkemizde uygulanmasını sağlayarak kültür devrimini başlatan eşsiz bir kahraman, büyük deha ve dünyada sömürge durumundaki Afrika (Cezayir, Fas, Tunus, Mısır) ve Asya ülkelerinin (Afganistan, Pakistan, Hindistan) halklarının örnek aldığı ve saygı duydukları bir devlet adamıdır. Bu konuda Prof. Dr. Maurice BAUMANT, “Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk’ün parlak başarısı, bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.” ifadesini kullanmıştır.
Atatürk, büyük emek ve mücadele sonucu kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşatılması ve demokrasinin ülkede geliştirilmesi konularında Türk gençliğine her söyleminde büyük güven duymuştur.
Atam hiç kuşkun olmasın ki, Türk gençliği; bıraktığın bu kutsal emaneti sonsuza kadar koruyacak, modern ve çağdaş dünyanın en saygın ülkelerinden biri olma yolunda başarılı olacak, senin gösterdiğin ilkeler ve hedefler doğrultusunda ekonomik alanda da kalkınma ve büyümesini gerçekleştirecektir.
Seni bir kez daha sonsuz sevgi, saygı ve minnet duygularıyla anarken, ruhun şad ve mekanın cennet olsun diyoruz.
Dr. Mehmet GÜRDAL
Akademisyen-Kitap Yazarı