ÖĞRETMEN DEMEK…?
Ali ŞANAL
Eğitim-Bir Sen Eğirdir İlçe Temsilcisi
Öğretmen her zaman eleştiriye açıktır. Yıllardan beri eleştirilen hor görülen öğretmendir. Eleştirilere sessiz kalması, sadece işine kutsal görevine odaklanması onun eleştirileri kabul etmesi anlamına gelmiyor elbet. Biz insanoğlu her şeyden anlarız da eğitim denince akan sular durur. Eğitim denen kavramdan daha çok anlarız konuştukça konuşur dem vururuz eğitimden. Dökeriz içimizde ne varsa; sonunda hepimiz birer eğitimci, araştırmacı, psikolog, yazar ve bir bakarız ki öğretmen olmuşuz toplumda .
“Neden öğretmen olmak istemeyelim ki; öğretmen denince tatil gelir akla: Üç ay yaz tatili, ardından yarıyıl tatili, soğuk gelince kış tatili, bayram tatili, bol tatil eşittir öğretmendir. Üç ay süresince eve hiç girmez ekonomik sıkıntısı da yoktur çünkü. Boş zamanlarında okula gider, öğrencisiyle takışır, velisiyle bozuşur ara sıra hırpalanır. Bir bakarsın tatil gelivermiş… İşte gördünüz mü hem tatil yapar hem de maaş alır öğretmen, yetmez üstüne ek ders ücreti nöbet ücreti de alır. Biz de öğretmeniz. Eğitimde yetersiz olmamızın yanında ülkemizin ekonomisinin gerilemesine sebep biz öğretmenlerizdir. Hem yetersiziz hem de çok para alırız üstüne bir de çok tatil yaparız.”
Hepimiz bu tür haberleri duyar, bazen duymazdan gelir çoğu zaman doğruları anlatmaya çalışırız. Dizilerle, filmlerle, asparagas haberlerle değersizleştirilmeye çalışılan öğretmenlik mesleği son olarak sözde bir yarışma programında gülünç, basiretsiz ve hiç hak etmediği bir biçimde hedef gösterildi. Tepkiler sonunda maalesef televizyon kanalı özür diledi ama bir milyondan fazla eğitim ordusunun yüreğine de dokunmuş oldu.
Kaldı ki Milli Eğitim Bakanımızın göreve başladığı günden beri öğretmene vurgu yapmasına rağmen, Bir televizyon kanalının bu kadar sorumsuzca hareket edebilmesi toplumumuzun ve basınımızın buna tepkide yetersiz kalması bir öğretmen olarak bunları dile getirme ihtiyacını doğurmuştur. Öğretmenler günü yaklaşıyor göreceksiniz ki bu televizyon kanalı başta olmak üzere diğer kanallar da öğretmenleri öğretmenlik mesleğini süslü dizelerle baş tacı yapacak. Birkaç emekli öğretmenle sohbet edecek, elini öpecek ama öğretmene yapılan böyle saygısızlıklara da sessiz kalmaya devam edecektir.
Üç ay tatil yapan öğretmenler değil öğrencilerdir, bunu hepimiz biliriz. Öğretmenlik mesleği sürekli bir gelişimi, ilerlemeyi ifade eder. Öğretmenin mesaisi ders saatidir. Sabah sekiz, akşam beş değildir. Çünkü öğretmen ertesi günün mesaisini akşam beşten sonra evinde başlar, hazırlık yapar, sınav okur, soru hazırlar, not girer, öğrencinin problemleriyle ilgilenir, rehberlik çalışmaları yapar öğrencisinin sorunları ile ilgilenen öğretmen her an görevdedir. Ve öğrencileri için her zaman rol modeldir. Bu kadar ağır ve önemli sorumluluğu varken sadece öğretmenin tatilini ve maaşını gündemde tutmak ne derece etiktir bunu sorgulamak gerekir.
Öğretmeni, öğretmenliği bu kutsal görevi toplum olarak birlikte yüceltmeliyiz. Bir köy öğretmenimizin yaptığı fedakarlıkları anlata anlata bitiremeyen dedelerimiz, nenelerimiz gibi olalım. Memleketin en ücra köylerine dahi hizmet götüren, bayrağımızı dalgalandıran, ülkemizin kalkınmasında başrol oynayan öğrencilerine bir anne-baba şefkatiyle yaklaşan fedakarlık ve vicdan timsali eli öpülesi öğretmenler, iyi ki varsınız iyi ki varız.