Isparta’ nın Osmanlı Eyaletlerinde Bir Zamanlar Ekonomik Liderliği..
Bayram AYGÜN
Emekli Öğretmen/Köşe Yazarı
Osmanlı’nın Eğirdir Nis adasında üretilen “Boğasa” kumaşları Isparta Hamid bölgesi markasıydı. 1750’lerden Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar Avrupa da ve Osmanlı eyaletlerinde aranan bir marka idi. Pamuklu, ipekli kumaşları 1913’lerde Avrupa pazarlarına taşıyan, Yunanistan Atina’da oturan Isparta’lı Rum torun Niko Şekercioğlu: İki Büyük dedesinin Isparta markası kumaşların dış satımcısı tüccardı.
1900’lerde: Tekirdağ’da açılan bir fuarda Osmanlı Isparta’sının dış satım ürünlerinin başında Isparta Halısı, Uluborlu, Barla, Eğirdir, Atabey ipekli bayan giysileri, Gönen kilimleri ve Isparta Boğasa’sı tüm Avrupa’da aranan ürünlerdi.
Dürbeyoğlu evi arkası: Isparta Sanayi, Ticaret ve Ziraat Meclisi’nin için deri - dokuma - tekstil dışsatım araştırma merkezi amaçlı. Sonra: Türk Ocağı ve Halkevi olarak kullanılmıştır.1850
Isparta Sanayi, Ticaret ve Ziraat Teşkilatı’nın Başarıları…
Öncelikle söylemeliyim: Isparta Osmanlı’sının sancak bölgesinde dış satım ürünleri bu günkünden kat kat üstündü. Isparta sancağının ekonomik gücüne güç katıyordu.
1795’den itibaren Bulgaristan’ın Osmanlı toprakları bölgelerinde her yıl açılan Hasköy Kırklareli bağlantılı panayırda sergilenen Osmanlı ürünlerinin yüzde kırkını Isparta sancağı, Bursa, Denizli ürünleri oluşturuyordu. Dokumacılıkta Bursa’dan sonra Isparta sancağı ikinci sırada, Denizli üçüncü sırada yer alıyordu. Ki 300 yıl dokuma ikinciliğini sürdürdü Isparta.
Isparta Ticaret, Sanayi ve Ziraat teşkilatının bugünkü adıyla ITSO (Isparta Sanayi ve Ticaret Odası) organizesinde 1795’lerden sonra Osmanlı bütçesinin yüzünü güldürecek ürünlerin üretim merkezi Isparta’mız olduğunu anlıyoruz.
Bu güzelim ürünler, Isparta’lı Rum ve Müslüman, kısmen de Isparta Ermeni (Acem)’ lerinin birlikteliğiyle Avrupa pazarlarında boy gösterdiğini görüyoruz. Ev dokumacılığı çok gelişmişti.
Isparta’lı Rum torunlarını bulduğum Atina, Selanik, Kavala, Selanik, Grebina, Serez bölgelerinde rastladıklarımla sohbetlerimizi her gidişimde derinleştirdim. Isparta’mızın tarihinde bugünkünden daha bir üretim çokluğunun olduğunu gururla öğreniyorum. Hâlen Ispartalı Rum dedelerinin dudaklarından çıkanları unutmamışlar.
Eğirdir Nis adasında dokunan “Boğasi-i Hamid” ipekli, pamuklu kumaşların ve ipliklerinin Pazar bulması için Eğirdir Pınar Pazarı’nın 1765’lerde açıldığını öğreniyorum. Benzer bilgileri saygıdeğer Ispartalı İşadamı, Gülyağı üreticisi A. Nuri Erçetin’den elde ederek.”Bir zamanlar Isparta” adlı kitabında yer vermişler.
Isparta merkez Eğirdir, Atabey, Uluborlu, Gönen, Barla, Keçiborlu’nun Aydoğmuş, Kozluca, Ardıçlı, Budur Ağlasun bölgelerinin dokumaları, katır-deve kervanları ile Alanya, Antalya limanına, Tekirdağ Hasköy bağlantılı, Bulgaristan’ın Osmanlı bölgelerinde pazarlanıyor.
Bu bölgede, Konya, Denizli ve Antalya’ da Ticaret meclisleri ya yok. Ya da Osmanlı yönetim merkezinden panayırlara katılma, dışsatım onayı almadıklarından dolayı tüm dış satım malları bu bölgelerin Isparta çıkışlı malları satılabiliyor ya da panayırlara katılabiliyorlardı.
Denizli, Antalya, Burdur, Konya Aksaray ’ın kilim, halı ve diğer ürünleri, Karaman bölgesi dokumaları, Denizli işlemeli dokumaları da yine Isparta’ya kervanlarla getiriliyor.
Denizli bölgesinin dokumalar Hamamcıoğlu (Şimdiki İnşaatçı Osman (Hamamcızade) Hamamcıoğlu’nun dedeleri) kervanları, Hacılar yörük köylülerinin, Koçtepe köylülerinin kervanlarıyla Isparta merkez hanlarına taşınıyor. Kuleönü Süldürzadeler hanında depolanıyor. (Petrol Ofisi Akaryakıt bayiisisahibi Atilla Süldür beyin dedeleri) Daha sonra Isparta sanayi, Ticaret, Ziraat meclisinin onayı ile ve Isparta sancağı Başağası (Şimdiki ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in ataları) kalite kontrolünden geçiriliyor. Damga vergileri ödeniyor. Sonra hem civar sancakların hem Dere’ de üretilen deri ürünleri ile birlikte kervanlarla Antalya, Alanya limanlarına sonradan İzmir limanlarına gönderilerek; dış satım gerçekleşiyordu.
Uluborlu’nun, Eğirdir’in Boğasa dokumaları Osmanlı eyaletlerindeki varlıklı ailelerin tercih ettikleri kumaşlardı. Uluborlu: Beyaz isperek, İsperek neftisi, Beyaz borlu, Borlu Borlu heft-renk Borlu mai Borlu al, kırmızı...
Isparta’nın markası “Isparta Boğası” ince pamuklu, yünlü dokuma işleri Cumhuriyet’ in ilk yıllarına kadar Isparta’nın aş’ı, İş’i, ün’ü olmuş. Isparta Rum’u Tüccar, Dış satımcısı Kiryako ve Nikola, Hacı Osman Hüseyin, Dimitri efendiler Isparta Ticaret meclisi üyesidirler. Avrupa pazarlarında saygı, el-emin Ispartalı tüccarlardı. Osmanlı Isparta’ sının dış satımcıları olarak Isparta’ nın adını dünya pazarlarında yıllarca ünletmişler. Avrupalıları giydirmişiz.
Ispartalı esnaf ve zanaatkâr, demiryolunun yapılması ile bu kez demiryolu ile İzmir limanına Isparta, çevresindeki dokuma, deri ürünleri, (Kitre) kök boya, halı, afyon sütü ve benzer dış satım mallarını satabilmişler. Isparta ekonomisine uzun yıllar girdi sağlamış olduğumuzdur.
Sonuç olarak: 1912’lerde dokumacılık, gülyağı, halıcılık, dericilik ürünleri dış satım olarak zirveye çıkılmış. Bu konuda Vali Şevket bey’i, Mustafa Hamamcıoğlu’nu, Arapzade Mehmet Şevki’yi, Berber Hasanzade’nin, Süldürzadelerden Kasım Ağa’yı, Hüseyin Başağa’nın (Şimdiki: ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in amca ve dedeleri) Rumlar bir dokuma şirketi kurarlar. Rumlardan, Hacı Teodoros Hacıoğlu, Avukat Niko efendi, Temelidis efendi, Hacı Haralambos Atanasyadis’i sayabiliriz.
Isparta Sancağı Ticaret, Sanayi ve Ziraat teşkilatı organizesinde Isparta’mıza birçok eserler kazandırılmış. Belediye binası, Belediye lokantası, bir kıraathane, ve bir matbaa ve ilk ekonomi ağırlıklı gazete çıkarılır. Araştırma: Bayram AYGÜN-2018 -Isparta