EĞİTİM
Bir toplumun temel taşlarından biri de eğitimdir.
İlk önce eğitim nedir, toplumun kalkınması için eğitimin fonksiyonundan bahsedelim.
Eğitim: İyiliğe, doğruluğa, adalete, doğruya yönelmiş bir toplum inşa ederek, o toplumun temel taşını atmaktır.
Bunları kendi bünyesinde hazmedemeyen toplumlar, dolayısıyla insanlar: şiddet, öfke, nefret, kısaca vahşet duygularını sürdürürler.
Ben genç gazeteci arkadaşlara ve gençlere her zaman kendimden örnek gösterir ve anlatırım.
Amaç; kendimden bahsetmek su yüzüne çıkmak için değil; azim, mücadele, aile bireylerinin maddi ve manevi duygularını aksatmadan hayat mücadelesi yapmaktır.
Ben, Sivas’ın Diviği ilçesinin merkez köyünde doğdum, İlkokul 3.sınıfa kadar köyde okudum. ( Rahmetli) babam Ankara’da polis oldu. Divriği’nin 72 köyünden biri olan köyümüzden ilk defa beni Ankara’ya okutmak için getirdi. Fakat ne yazık ki okuma-yazma bilmiyordum. Onun için Ankara’da beni tekrar ilkokul 1.sınıftan başlattılar. Rahmetli babam diğer kardeşlerimi ( 6 kardeş) Ankara’ya getirdi. Fakat maddi imkânlar yüzünden 1947 yılında Isparta’ya tayin isteyerek tüm kardeşlerim Isparta’da eğitim görmeye başladı. Kimi subay oldu, kimi öğretmen, kimi doktor, kimi de eğitim olarak hepimizin yüksek tahsilini yaptırdı. Bizim köy Divriği’nin diğer köylerine örnek oldu. Çocuklarını okutmak için Ankara, İstanbul ve diğer illere göç ettiler. Bizim köyümüzde 5 doktor, 4 avukat,3 subay, 7 öğretmen ve birçok memur yetişti. Rahmetli babamın bir sözü vardır; “ BEN OKUMADIM, ÇOCUKLARI OKUTACAĞIM” dedi. Babam ilkokul mezunu idi. Kurs görerek baş komiserliğe kadar terfi etti. Ben her zaman şunu söylerim, ileriyi görmek mutlaka eğitimle olmaz. İlkokul mezunu da ileriyi görebilir.
Mutlaka benim gibi Isparta’mızda ve diğer illerde birçok insan benim gibi eğitim mücadelesi yapmışlardır.
Benim amacım; bir kişi dahi olsa ona bu fikri aşılamaktır. Benim hayatımı örnek göstererek, yeni genç ve gazeteci arkadaşlara sabretme ve mücadele etmeyi her şeyin başlangıcı olarak görüyorum.
Eğitim, insanların dünyaya katkı sağlamak, yeni proje ve buluşlar meydana getirmektir. Bugün diplomalı olup topluma gerekli fayda sağlamayan insanlar maalesef halen vardır. Onlar etrafa cehalet, ihanet yaparak topluma öfke ne nefret uyandırırlar.
Tarihte var olabilmek ve kültürel mecburiyetimizin devamı için geleceğin dünyasında kendi değerlerini yeniden yaratabilen ve sunabilen bir insan modeli geliştirmektir. Bunun adı da eğitimdir.
Ulu Önder Atatürk , “ ÇALIŞMADAN, YORULMADAN VE ÜRETMEDEN RAHAT YAŞAMAK İSTEYEN TOPLUMLAR; EVVELA HAYSİYETLERİNİ, SONRA HÜRRİYETLERİNİ DAHA SONRA DA İSTİKLAL VE İSTİKBALLERİNİ KAYBETMEYE MAHKÛMLARDIR.” der.