SÜTÇÜLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK; HER ISPARTA’LININ, HER GÖLLER BÖLGESİ İNSANININ, HER İÇ BATI AKDENİZ’İN VE HER YURDUM İNSANININ GÖREVİ OLMALIDIR VE DE OLMAK ZORUNDADIR, HELE HELE DOĞA SEVERLERİN!!!
Zeki TARHAN – ANKARA
23 Aralık 2017 günü, Sütçüler halkı Ankara’ya yaptığı çıkartmayla bir tarih yazdılar. Sosyologlar / Antropologlar ve Tarihi Cografyacılar bu çıkartmayı mutlaka bilimsel bir zemine oturtacak ve sebep – sonuç ilişkilerini objektif ve tarafsız bir şekilde irdeleyeceklerdir.
***
Adeta, üvey evlat muamelesine maruz bırakılmış ve de itilmiş / kakılmış bir CENNET KÖŞEMİZİN insanlarının halet-i ruhuhiyesiyle karşılaşıyorduk. Yıllar önce SDÜ’ nün Orman Fakültemizce düzenlediği “Doğal Alanların Korunması” konulu Sempozyumda tartışılanlar ve son gün Çandır’a / Yazılı Kanyona düzenlenen Teknik gezi ve o gezide Çandır Muhtarının konuşması, tüm SDÜ bilim insanlarımızın Çandır halkımızın yanında yer alışı, gerekirse çıplak bir şekilde Ankara’ ya kadar yürüme kararlılığım gözlerimin önünde bir sinema şeridi gibi canlanıvermişti ISVAK salonlarında!!!
***
Sütçüler Belediye Başkanı Mustafa ÜSTÜN’ün başkanlığında oluşturulan bir minibüs dolusu heyetle gelmişlerdi Ankara’ya ve ISVAK’la buluşuluyordu… ISVAK; onlar için bir çare müessesesi idi, diğer bir deyişle can kurtaran simidiydi. Hani “dert küpü” denir ya, aynen öyle idi Sütçüler.
Doğası, Mermer Ocakları ile tecavüze uğruyordu. Ne Dağ ekosistemi kalmıştı ortada ve nede Orman ekosistemi. Bırakınız sürdürülebilir kalkınmayı, Havası ve suyu, yaşamın sürdürülebilirliğini de tehdit ediyordu.
Sütçüler ekonomisine, herhangi bir katma değer de sağlamıyordu Mermer Ocakları. Tabiat harikası Yazılı Kanyon, HES tehdidi altındaydı. Sütçüler’ in o çok kıymetli Kekik ve Balı, görmesi gereken itibarı, elde etmesi gereken ekonomik getiriyi, başta belirttiğimiz itilmiş / kakılmışlık zincirini kıramadıkları için, boşaltılmış ve de adete göçe zorlanmış bir yerleşimin son Donkişotları gibiydiler… Sımsıkı, evet evet, sımsıkı bağrımıza bastık bu insanları üçüncü bir saç ayağı olarak ISVAK’ ta.
***
…Ve sonunda; Gazetemizin diğer sütunlarında göreceğiniz gibi, (10) Maddelik bir Sonuç Bildirgesi (=Manifesto ) yayınladık onbir imzalı. Bu Manifestoyu; Yerel Toplumsal Dinamiklerin ve aktörlerin, yerel yönetimler ile mülki idarelerin, bilhassa Merkezi Otoritenin yerel temsilcisinin dikkate alması ve acilen harekete geçmesinin kaçınılmaz olduğunu duyurmak istiyoruz…
GÜNEŞİN GİZEMLİ BAHÇESİ, n’olur ağlama, ISVAK var!!!
YEŞİL SÜTÇÜLERİM, YEŞİL KALACAKSIN MUTLAKA!!! HOŞÇA KAL.