YEREL YÖNETİMLER VE KENTLERİN TANITIMI...

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,YEREL YÖNETİMLER VE KENTLERİN TANITIMI...
Haberin Tarihi: 27.11.2017 15:43:00 - Okunma Sayısı:6783 defa okundu.

Recep BOZKURT Eğitimci-Yazar (Eğirdir ve Seferihisar) izlenimlerini yazdı...

YEREL YÖNETİMLER VE KENTLERİN TANITIMI...

 (Eğirdir ve Seferihisar)

Recep BOZKURT Eğitimci-Yazar

Bir yerin, bir coğrafyanın tanıtımı için çeşitli yöntem ve teknikler vardır. Önemli olan bunlardan etkili ve kalıcı olanı bulup uygulamaktır. Bu seçim; elbette bir uzmanlık alanı, profesyoneller işidir. Ben bu yazımda bu alana, bir tarihçi,bir gözlemci kimliği ile bakmak istiyorum. Eğirdir’i ve coğrafyasını –hiç abartmadan söyleyeyim- iyi bilenlerden biriyim. Buralarını yazdığım dört kitapta ve onlarca söyleşide-konferansta anlattım, anlatıyorum. Ama Seferihisar’ı nereden tanıyorsun-biliyorsun derseniz hemen söyleyeyim, TEOS’tan-SIĞACIK’tan derim. Ege Coğrafyası’nı ve bu coğrafyanın antik kentlerini bilenlerin gözde yerlerinden biri de Teos’tur. M.Ö. 1000 yıllarında kurulmaya başlayan ve içinde barındırdığı Dionysos Tapınağı,Tiyatrosu, Agorası ve kenti çevreleyen kalınlığı 4 metre, uzunluğu 4 kilometreyi bulan surları ile Kuzey İon’un en seçkin kenti durumundadır. Bu antik kent; hemen kuzeyinde ve güneyindeki iki limanıyla, hem açık denizlerle hem de zengin Anadolu topraklarıyla köprü durumda olması değerini kat kat arttırdığından daha Helenistik Dönem de bile BAŞKENT unvanını almıştır. Ve tarihte yurtlarından kovulan, sürülen sanatçılara kapılarını açan da ilk Teos’tur..

Günümüzde ise ülkemizin ilk CİTTASLOW’u (Sakin Kent) dur. İnsanların zamanla yarıştığı kentlerde YAVAŞ olmak, SAKİN olmak mümkün mü?..

Kent yaşamının koşuşturmaları nerdeyse hepimizi “hiperaktiv” duruma getirmedi mi?.. Bu durumun sinirlerimizi bozduğunun, yorgunluktan perişan hale getirdiğinin farkında değil miyiz?.. 1999 yılında İtalya’da bu gidişe dur demek isteyenlerin, böylesi bir yaşama ayak uydurmak istemeyenlerin fikridir yavaş olmak, sakin olmak anlayışı... Ülkemizde de giderek yaygınlaşan,adeta bir KİMLİK haline gelen Cittaslow’lukta ilk kent Seferihisar olmuş, daha sonraları giderek sayıları 13’ü bulmuş; 14. kent olarak da güzel Eğirdir seçilmiştir...

Ne güzel...

İşte şimdilerde bu kentler omuz omuza vererek hem yörelerini ülkemize ve dünyaya tanıtıyorlar hem de kültür alışverişinde bulunuyorlar. Bu etkinliklerden biri de kendilerine özgü YEMEK SOFRALARI’nı Cittaslow unvanlı kentlerde birbirlerine sunmak olmuş. Bu konuda, Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl ile Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer gönül birliği yapmışlar ve ilk uygulamayı 20 Kasım-24 Kasım 2017 günleri Seferihisar’da, Kent Belleği ve Anı Müzesi’nin olağanüstü güzel mekanında gerçekleştirmişler. Haberi duyunca eşimle birlikte koşa koşa gittik. Bizi kapıda güleç yüzleriyle Eğirdir Belediyesi görevlilerinden Eşref Çatal, Emrah Çelik ve Kemal Oruç karşıladı.Üçüyle de kucaklaştık, hasret giderdik. Sıra,Eğirdir Yemekleri’ne geldi. Doğrusu, karnımız da acıkmıştı. Menüde neler vardı neler... Elma Çorbası-Kabune-Sazan Dolması-Kerevit Güveç ve Kerevit Salata-Kurma balık-Sazan Tava-Elmalı Pide-Elmalı Ekmek-Elma Tatlısı-İrmik Helvası ve Elma Suyu... Hangisinden başlayalım derken Eşref Çatal imdadımıza yetişti: “Hocam, izin verin azar azar hepsinden sunalım...” dedi.

Eee.. ne de olsa hepsinde Eğirdir’in havası-suyu vardı...

Eşim, yıllardır özlemini çektiği “Kurma balık”ı öncelerken benim gözüm “Kerevit Güveç”e takıldı. Öyle çok yemek yiyen kişiler de değildik ama tatmamak da olmazdı... Kolları sıvayıp “Elma Çorbası”ndan başladık...

 Yemeğimizi iştahla yerken tanıdık bir sesle selamlanıyoruz. Gelenler, uzun yıllar Eğirdir’de Diş Hekimliği yapan Mehmet Baysal, Eşi ve dostları. Masamız giderek kalabalıklaşırken sohbet de koyulaşıyor... Konular, hep Eğirdir...

Sıra, bu leziz yemekleri yapan usta aşçılarla tanışmaya geliyor. Doğruca mutfağa gidiyoruz. Ortalık tertemiz, her taraf Eğirdir kokuyor...

Hasan Çelik ve Hakkı Aslanlı ustayı hararetle tebrik ediyoruz...

Kahvelerimizi içerken Eğirdirli dostlarımız bu etkinlikte yalnızca Eğirdir Sofrası’nı değil çeşitli yönleriyle Eğirdir’i tanıttıklarını; bunu için de etkinliğe gelen herkese bu güzel ilçeyle ilgili bilgi ve belge sunduklarını- bunlardan SAKİN ŞEHİR EĞİRDİR adlı kitapçığı ben de çok beğendim- Eğirdir’e davet ettiklerini anlattılar...

Çok sevindik, gururlandık...

Bu güzel ortamın başka yörelerde de yaratılmasını diledik. Eğirdir ve Seferihisar Yerel Yönetimlerini, Yöneticilerini gönülden kutluyoruz...

Önemli Not: Bu yazıyı kaleme almadan önce Seferihisar ekibinden Emrah Çelik’i aradım. 20 Kasım-24 Kasım 2017 tarihleri arasında etkinliği kaç kişinin ziyaret ettiğini sordum. Bu beş günlük süre içinde 11.00-16.00 saatleri arasında hizmet verdikleri halde 500’e yakın kişinin Eğirdir Mutfağı’ndan yemek yediği bilgisini aldım. Çok sevindirici.(Çay-kahve içenler hariç)

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap