PİLOTLARIMIZIN LÜBNAN’DA KAÇIRILMASI OLAYI
GİZEMİNİ KORUYOR
MİLLETVEKİLİ ÖNER:
TAM BİR
(A)LDATMACA
(K)ANDIRMACA
(P)ROJESİ
İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Lübnan’da
kaçırılan Türk Hava Yolları (THY) pilotlarının serbest bırakılması, yeni
tartışmaları da beraberinde getirdi. Başbakan Erdoğan partisinin grup
toplantısında “Türkiye, üzerinde ameliyat yapılacak bir ülke değildir” dedi.
Erdoğan’a yanıt TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, Isparta Milletvekili Ali Haydar
Öner’den geldi, “Kahramanlık destanı yazmaya çalışıyorlar.”
Cumhuriyet
Halk Partisi Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, “Lübnan’da kaçırılan
pilotlarımızın serbest bırakılma sürecinde yaşanan olayların açıklığa
kavuşturulması, Türkiye’nin dış politikası ve Suriye’ye yönelik uygulamaların
diplomatik açıdan gelecekti olası sonuçlarının araştırılması amacıyla” Meclis
Başkanlığına önerge verdi.
TAM
BİR
(A)LDATMACA
(K)ANDIRMACA
(P)ROJESİ
71
gün boyunca Lübnan’da rehin tutulan THY pilotları Murat Akpınar ve Murat
Ağca’nın sağ salim Türkiye’ye dönmesini büyük bir teselli olarak gördüğünü
belirten Öner, önergesinde Hükümete sert sözlerle yüklendi. Başbakan ve AKP
kurmayları tarafından “büyük zafer” olarak ilan edilen kurtarma operasyonun,
medya desteği ile psikolojik harekâta dönüştürüldüğünü vurgulayan Isparta
milletvekili Ali Haydar Öner, “Olayın mağdurları, esaretten kurtulmanın ve
ailelerine kavuşmanın sevinç ve heyecanı ile olaya neden olanlarla kendilerini
kaçıranlara, özgürlüklerinden yoksun bırakıp hayati tehlike altında tutanlara
teşekkür ve minnet duygularını ifade eder hale getirilmişlerdir” dedi.
Krizi
“Ustalık işi” olarak nitelendiren Öner, şöyle devam etti:
“Psikolojik
harekat ve emsalsiz medya desteği ile olayın mağdurları olayın müsebbiplerini
över konuma düşürülmüşlerdir. Bu tam bir A-K-P, yani bir Aldatmaca Kandırmaca
Projesi'dir: Büyük bir Usta'lık işidir. Olayda birbirlerine arka çıkan kişi ve
gruplarla birbirinin kanını döken kişi ve gruplara birlikte teşekkür
edilmektedir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na
Şii hacıları kaçıran Kuzey Kasırgası Tugaylarına, bazı mahkumları salıveren
Esad'a aynı anda teşekkür edilmesi açıklanmaya ve izaha muhtaç çelişkiler
yumağıdır. Mağduriyete neden olanlar sorumluluklarını, beceriksizliklerini ve
basiretsizliklerini unutmakta, unutturmaya çalışmakta, bunu maharete
dönüştürmeye, kahramanlık destanı yazmaya çalıştırmaktadırlar.”
150
MİLYON DOLAR
FİDYE
Önergede
fidye iddialarını da gündeme getiren Dışişleri Komisyonu üyesi Ali Haydar Öner,
pilotlarımızın ve 9 Lübnan vatandaşının serbest bırakılması sürecinde Türkiye
ya da Katar tarafından 150 milyon Amerikan Doları fidye ödendiği haberlerinin
ulusal ve uluslararası basında yer aldığını belirtti.
FİDYE
VE ŞANTAJ
TEHDİTLERİYLE
KARŞI
KARŞIYAYIZ
Rehine
krizinin Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından
“Uluslararası bir başarı” olarak takdim edilmesini de eleştiren Öner, “böyle
bir algı, dış politikamızın bugünü ve
geleceği açısından kaygı uyandırmakta, bu vahim olaylar silsilesinin
araştırılması zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'nin desteklediği
bilinen bazı grupların hatalı uygulamalarının da rehin almaya ve takas
girişimine neden olduğu iddia edilmektedir. Yani, yaşanan bu vahim olay,
Türkiye'nin izlediği Suriye politikasının olası sonuçlarından biridir ve artık
Türkiye’nin dış politikası, Ortadoğu özelinde ve dünya genelinde rehin alma,
fidye ve şantaj girişimleri tehditleriyle karşı karşıyadır” dedi.
Öner
önergesinde ayrıca “gerek ülkemiz kamuoyu gerekse iktidar-muhalefet fark
etmeksizin tüm TBMM üyeleri, bu ve benzeri kritik olaylar konusunda daha çok
dolaylı yoldan bilgi edinebilmektedirler. Türkiye’nin dış politikasının
geleceği açısından hayati öneme sahip olan bu olayın bütün aşamaları ve
boyutlarıyla TBMM çatısı altında araştırılması, TBMM’nin millet adına
kullanacağı iradenin gereğidir” ifadelerine yer verdi.