TZOBdan elma raporu
Türkiye
Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yıl fiyatların
geçen yıla göre iyi gitse de elmanın geleceğinin ihracatta olduğunu bildirerek,
İç pazar doymuş durumda. Üretici elma bahçelerine yatırım yapmaya devam
ediyor. Elmayı taze veya işleyerek ihraç etmekten başka çıkış yolu görünmüyor.
2,9 milyon ton elma üretiyoruz, 140 bin tonluk ihracat yetmiyor. İhracatımızı
artırmamız gerekiyor dedi.
Şemsi
Bayraktar, TZOBun hazırladığı elma raporunu açıkladı. Ekolojik olarak elma
yetiştiriciliğine uygun iklim şartlarına sahip olan Türkiyenin elmanın gen kaynakları
arasında yer aldığını, dünyadaki 6 bin 500 üzerindeki elma çeşidinden 500e
yakının bu topraklarda bulunduğunu belirtti.
Dünyada
üretilen elmanın yaklaşık yüzde 3ü olan 2,9 milyon tonunu Türkiyenin
karşıladığı bilgisini veren Bayraktar, elmada iç pazarın doyması, ihracat
yetersizliğine dayalı pazarlama sorunları nedeniyle Türkiyenin Çin, ABDden
sonra üçüncü olduğu üretimde, Polonya ve Hindistana da geçilerek beşinci
sıraya gerilediğine dikkati çekti.
Türkiyede, her çeşit elma üretilebiliyor
Elmada
kalite, aroma faktörlerinde iklim şartlarının etkili olduğunu, Türkiyenin
sahip olduğu farklı ekolojik bölgelerinden dolayı, erken, orta ve geç olan
değişik kalite ve aromada çok sayıda elma çeşidi üretebildiğini vurgulayan
Bayraktar, şunları kaydetti:
Bütün
bu avantajlarımıza rağmen, elma ihracatımız potansiyelimize göre son derece
yetersizdir. 2016 yılında üretilen 2 milyon 925 bin ton elmanın sadece yüzde
4,7si olan 140 bin 329 tonunu ihraç edebildik. İhracattan elde ettiğimiz gelir
38,5 milyon doları ancak buluyor. 458 bin dolara da 765 ton elma ithal etmişiz.
İç pazar doymuş durumda. Üretici elma bahçelerine yatırım yapmaya devam ediyor.
Elmayı taze veya işleyerek ihraç etmekten başka çıkış yolu görünmüyor. 2,9
milyon ton elma üretiyoruz, 140 bin tonluk ihracat yetmiyor. İhracatımızı
artırmamız gerekiyor.
İhracatı
ikiye-üç katlayacak potansiyel var. Üretim ve çeşidi çok daha fazla artırma
imkanı varken, dünyada elmaya talep de bulunurken, potansiyelin kullanılmaması
ülke ekonomisi açısından büyük kayıptır. İhracatı artırmak için üretimden
pazarlamaya her aşamada gereken yapılmalıdır.
Türkiye, coğrafi olarak büyük elma
ithalatçılarına en yakın ülke
Rusya
ambargosunun yanı sıra Suriye ve Irak olmak üzere Ortadoğuda yaşanan
gerginlikler, 2016 yılında elma ihracatımızı olumsuz etkilemiş iç piyasada
fiyatların düşmesine neden olmuştu. Nitekim 2015 yılında 142 bin 132 ton olan
ihracat miktarı, 2016da 140 bin 329 tona, elma ihraç fiyatlarının da
düşmesiyle 2015de 50,2 milyon dolar olan ihracat değeri 38,5 milyon dolara
indi. 2015 yılında 13 bin 294 ton elma ithal eden ve bunun karşılığında 13,1
milyon dolar döviz ödeyen Rusyanın uçak krizi nedeniyle 2016da Türkiyeden
tarım ürünleri ithalatına ambargo koyması, ihracatımızı olumsuz etkiledi.
Rusyanın bu yılın Haziran ayında elmada ambargoyu kaldırması ihracatımız
açısından çok olumlu olacaktır.
Elmada,
geçen yıl kilogramı ortalama 67 kuruş olan üretici fiyatları, bu yıl 1 lira 7
kuruşa kadar yükseldi. Geçen yıl üreticiden kilogramı 10 kuruştan elma alan
meyve suyu fabrikaları, bu yıl fiyatlarını 40-45 kuruşa kadar çıkardı.
Rus ambargosu kalksa da
Ülkemizin
elma ihraç ettiği mevcut pazarları içinde Irak, Sudi Arabistan, Birleşik Arap
Emirlikleri, Suriye, Mısır, Ürdün, Hindistan, KKTC ve Gürcistan gibi ülkeler
bulunuyor. Özellikle Irak ve Suriye ülkemizin elma ihracatından büyük pay alan
ülkelerdir. 2016da 38,5 milyon dolarlık elma ihracatımızın 21,5 milyon
dolarını Iraka, 3,9 milyon dolarını Suriyeye yaptık. Rusya ambargosu kalksa
da bu ülkelerdeki istikrarsızlığın elma ihracatımızı olumsuz etkileme ihtimali
bulunmaktadır. Ortadoğuda süren gerilimin ihracatımıza etkisinin en aza
indirilmesi, üreticimizin mağdur olmaması için gereken önlemler alınmalıdır.
Türkiye,
coğrafi konum olarak en büyük elma ithalatı yapan ve geleceği olan pazarlara en
yakın ülke konumunda. Bu büyük bir avantajdır, değerlendirilmesi gerekir.
Bayraktar,
son yıllarda bodur ve yarı bodur elma çeşitlerinin dikilmesiyle bahçelerin
yenilendiğini, tüketici talebinin daha yoğun olduğu yeni elma çeşitlerinin
üretildiğini, büyük yatırım yapıldığını, üreticimizin emeğinin karşılığını
alması gerektiğini, aksi takdirde yapılan bütün yatırımların heba olacağını
belirtti.
Sadece taze olarak değil, suyundan,
konsantresine, marmelatına, cipsine,
kozmetiğine kadar ihraç imkanı var
Elmanın
sadece taze olarak değil işlenerek de ihraç edildiğini belirten Bayraktar,
elma suyu, elma konsantresi, marmelat, elma cipsi gibi işlenmiş ürünlerin yanı
sıra elma kozmetik sanayinde de kullanılıyor. Elmada işlenmiş ürün pazarı
giderek büyüyor dedi.
Starkingin payı yüzde 39,
Amasya elmasının payı yüzde 7,9
Son
yıllarda elmada çeşit sayısının giderek azaldığına dikkati çeken Bayraktar,
ülkemizde üretilen elmanın yüzde 39unu starking, yüzde 25,7sini golden,
yüzde 7,9unu Amasya, yüzde 4,6sını grannysmith çeşidi elmalar oluşturuyor.
Diğer çeşitlerin oranı ise yüzde 22,8 düzeyinde kalıyor bilgisini verdi.
En önemli sorunlardan biri ürün kayıpları
Elmada
en önemli sorunlarının ürün kayıpları ve pazarlama olduğunu vurgulayan
Bayraktar, yapılması gerekenleri şöyle özetledi:
Elmada
üretim aşamasından başlayarak, hasat, depolama, pazarlama aşamaları boyunca
devam eden ve yüzde 30-40lara varan ürün kayıpları yaşanmaktadır. Bu
kayıpların en önemli nedenleri arasında; hasadın uygun zamanda yapılmaması,
işleme, paketleme, depolama ve taşıma aşamalarındaki yetersizlikler
sayılabilir. Bu şartlar tam olarak sağlandığında meyve alanlarını genişletmeye
bile gerek kalmadan piyasaya daha fazla miktarda kaliteli ve sağlıklı meyve
arzı mümkün olabilecektir.
Soğuk hava ve atmosfer kontrollü depoların sayı ve
kapasitesi artırılmalı
Pazarlama
sorununun temelinde de depolama imkanlarının, paketleme, ambalajlama ve
sınıflandırma işlemlerinin yetersizliği yatmaktadır. Üretilen elmanın büyük
bölümü soğuk hava ve atmosfer kontrollü modern depolara konulamamaktadır. Bu
durum elma kalitesinde hızlı bozulmaya neden olmaktadır. Soğuk hava ve atmosfer
kontrollü depoların sayı ve kapasiteleri artırılmalı, bu depolarda kullanılan
elektrik fiyatları düşürülmelidir. Kalite ve verimde artışa yol açan yeterli
girdi kullanımının sağlanması için girdi destekleri artırılmalıdır.
İhracatın
artırılması için mevcut pazarlar korunmalı, pazar araştırmaları yapılarak yeni
pazarlara yönelinmeli, geçmiş yıllarda verilen ihracat iadesi desteği yeniden
başlatılmalıdır.
Uluslararası
fuarlarda ülkemizde üretilen elma çeşitlerimiz tanıtılmalıdır.
Elmada
iç tüketimin artırılması için elmanın yararları ve kullanım alanlarıyla ilgili
tanıtım faaliyetleri yapılmalıdır.
Pazarlama
sorunun çözülmesi için üretici birlikleri gerekli desteklerle ve mevzuat
değişiklikleriyle aktif hale getirilmelidir.
Üretim
planlamasına gidilmeli, iç tüketim ve ihracata göre üretim miktarı
belirlenmelidir. Son yıllarda kurulan modern bahçelerin sayısının giderek
artırılması da hem kalite hem verimlilik açısından bir zorunluluktur.