Katalonya Özerk Bölgesi Üzerine Düşünceler 2
Yine bir Katalonya yazısı
Takip eden okurlarım yine bu konuya özgülenmiş 25 Kasım 2015 tarihinde Eğirdir Akın Gazetesinde yayınlanan köşe yazımı hatırlayacaktır. Yani başlığın sonundaki numerik 2 rakamı da neyin nesi diyenler için ufak bir izahat
( Okumayan veya okuyamayanlar için ilgili link ; http://www.egirdirakingazetesi.com.tr/yazar.asp?yaziID=6448&Baslik=katalonya-ozerk-bolgesi-uzerine )
Bu yazıyı ilk kez yazdığımda ne Katalanların elinde bu denli koz vardı ne de dünyada bu denli bir infial uyandırabilmişlerdi. Hal böyle olunca bu yeni yazıyı yazmak mecburiyetini kendimde hissettim. Katalanların bağımsızlık umudu ve söylentisi uzun yılardır var. Aslına bakarsanız bu tip söylentiler dünyanın her yerinde var. Fakat şimdiye kadar ciddiye alınan üç-dört millet oldu.
Demokrasi kültürünün yoğun olduğu Birleşik Krallık (Alışılagelmiş adıyla Büyük Britanya veya gündelik kullanımıyla İngiltere) geçtiğimiz yıllarda İskoçyanın böyle bir seçim yapmasına izin vermişti. Tabi ekonomik ve siyasi bir baskı mekanizmasını kurduktan sonra. Kan ve şiddete göre bu tip medeni baskılar kurmak daha insanca diye düşünebilirsiniz fakat askeri önlemlerin bu tip siyasal baskılara dönüşmesi de İRAnın yasa dışı faaliyetleri neticesinde elde edildi. Yine yanı başımızda Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin Irak Cumhuriyetinden ayrılarak bağımsız bir devlet kurmak istediğini yakınen biliyoruz. Yer Orta Doğu olunca buradaki temel anahtar ne demokrasi ne de ekonomik güç
Orta Doğuda ciddiye alınmak isteyen hemen her grubun tercih ettiği anahtar SSCBnin efsaneleşmiş ismi Mihail Kalaşnikovun soy ismiyle de anılan AK-47. Fakat alışılanın aksine AK-47 ler bu kez Amerikalıların ellerinde yükseliyor . Son olarak da yıllardır bağımsızlık talebinde bulunan İspanya Krallığının 17 özerk bölgesinden biri olan Katalon Özerk Yönetim bölgesince dün itibariyle yapılan referandum ve bu hafta ilan edilmesi beklenen bağımsızlık organizasyonu görünüyor. Fakat buradaki eksik kısım yukarıda değindiğim gibi Katalanların ayrılmak istediği ülke ne İngiltere kadar zengin ve demokratik bir ülke ki yapılan (yapılmaya çalışılan) referandumda polis müdahaleleriyle de bu durum sabit oldu ne de Katalanlar Kürtler ve İrlandalılar gibi dış unsurlarca silahlandırılıp mücadele vermeye zorlanacak durumda bir ulus. Katalanların güvendiği kaynak ise özellikle Fransa içinde yuvalanan lobi faaliyetleri ve finansal kaynaklarının gücü. İspanya Krallığının AB üyesi bir devlet olduğu düşünüldüğünde lobi faaliyetleri bir yerde sonuç verecektir ancak bu iş gerçekten bağımsız bir Katalonyaya kadar gider mi işte o kısımdan emin değilim.
Katalonya bağımsız olur mu ya da olursa tam bağımsız bir devlet olması kaç yıl sürer gibi mikro boyutlu tartışmaları bir kenara bırakıp meseleyi makro boyutuyla değerlendirdiğimizde (Kısaca yeni yetme edebiyatçıların Büyük Resmi Görmek dediği husus) bu bölgesel hareketler bende modern zamanların Fransız İhtilalinin başlatılmak istendiği hissini uyandırıyor. Her ne kadar milletler, coğrafyalar ve dolayısıyla şartlar farklı olsa da bu tip hareketler globalleşen dünyada anlık bilgi edinme sayesinde birbirlerinden etkileniyor ve tabi domino taşı etkisi dediğimiz şey adım adım ilerliyor. İspanyada bu olaylar yaşanırken Dünyanın en ücra köşelerinde yaşanan olaylarla ilgili görüş ve düşünce bildirmekten çekinmeyen Avrupa Birliğinin yönetim kurulu ülkeleri bu hususta ya susuyor ya da referandum talebine ve yaşananlara çok az ilgi gösteriyor. Oysa mesele Avrupanın göbeğinde İspanya-Fransa sınırında yaşanıyor ve bu iki ülkede Avrupa Birliği üyesi. İşte bu durum Modern bir Fransız Devrimi söylentilerini destekler nitelikte görülebilir mi sorularını ürpertiyle akıllara getiriyor. Sanırım herkes tehlikenin farkında ve bu tehlike tahminen 15-20 yıl içinde Dünyanın her yerinde yeni akımların oluştuğu, kargaşanın hüküm sürdüğü ve bölgesel savaşların yaygınlaştığı bir dünya düzeninde kendini gösterecektir. Üstelik bu senaryo (ki bence senaryodan fazlası) gerçekleşirse uzun yıllardır huzur içinde olan Batı Avrupa ve Kuzey Amerika bu çalkantıdan en çok ve en şiddetli şekilde etkilenecek bölgeler olur. Almanya, İngiltere, Fransa, Amerika ve Kanadanın göçmen ve azınlık sorunlarını yakından takip ederseniz tespitin ne denli yerinde olduğunu siz de fark edeceksiniz.
Tüm teorisyenler gelecekte büyük savaşların çıkacağını kabul ediyor. Zaten basit bir mantıkla ve orta düzeyde bir zekaya sahip herkes dünyanın yüz ölçüm olarak genişlemediği halde daha çok insana zorunlu olarak bölündüğü (kullanım açısından) bir durumda üstelik silah teknolojisinin gündelik teknolojinin çok önünde giden bu düzende bu tahmini rahatlıkla yapabilir. Bu tespitin ardından Dünyada yaygınlaşan terör eylemleri ,terörizmin yaygınlaşması ve globalleşen günümüz dünyasında savunmaz sivillere yönelik saldırılar, tüm teorisyenlere bir Terör Çağı acabası yaşattıktan sonra şimdide en favori varsayım bence Modern Çağ Fransız Devrimi fısıltıları.
Yazıma son noktayı koymadan küçük bir açıklama yapmak istiyorum. Öncelikle iş yoğunluğumdan dolayı uzunca bir süredir yazı çalışması yapamadım. Yazı yazmamama rağmen yorum mailleriyle beni hiç rahat bırakmayan (İlgilenme-ilgi Gösterme Anlamında) sevgili okurlarıma teşekkür ederim. Yorumlarda sorulan sorulara vakit buldukça cevap vermeye gayret ediyorum. Esen kalın