GÖL SUSUZ KALACAK
!!!
Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ
TTKD Eğirdir - ISPARTA Temsilcisi
* Eğirdir Gölünün görünüşüne aldanmayınız! Yine kamu
yararı
Yeter artık, göl yüzey sularıyla beslenemezse, susuz kalacak,
kuruyacak
* Göle dolgu için tepki gösterenler(olumlu tepki), Yapmayın
Bu Güzel Gölü Mahvetmeyin diyenler, aynı sözü siyaseten değil; gölden su
alımlarına ve gölün beslenmesine etki eden suni yapılar içinde söylemeleri gerekmez mi?
Eğirdir Gölü çevresinde geçmiş yıllarda
yapılan onlarca gölet-baraj varken, yetkililerce, Ispartada ve Göl havzasında
2019 yılı sonuna kadar 30 adet Baraj ve 3 adet Gölet daha tamamlanacağı
bildirilmektedir. Bu projelere, geçtiğimiz haftalarda SARIİDRİS GÖLET İNŞAATI
ve KAPALI DEVRE SU ALIMI eklenmişti.
Geçtiğimiz gün ise bir yenisi daha eklendi-müjdelendi!, YEŞİL KÖY
GÖLETİ ve SULAMA PROJESİ. Eğirdir Gölünden, yıllardır her yere gerekli
gereksiz onlarca pompajla,
çepeçevre sulama kanallarıyla su
alınmakta ve bunun yanı sıra göl çevresindeki çok sayıdaki dere- çay ve
yüzey sularının önüne onlarca gölet
yapılarak, gölü beslenmesi
engellenmekte. Göl; göl aynasına düşen yağmurla beslenmeye bırakılmakta. Gölün
bu tür işletme yöntemi, birçok göl kurumasın da olduğu gibi geri dönüşü
olmayan, çok tehlikeli sonuçlara neden
olacaktır. Yanlış mı?
YEŞİLKÖYDE
KIYI İŞGALİNİN SONUÇLARI
Eğirdir Gölü
kenarında konumlanan Yeşilköye, Yeşilköy Göleti ve Sulamasının yapılmasıyla
3.320 dekar araziye su temin edileceği haberi, geçtiğimiz hafta sonu basında yer aldı. Daha önce de
belirtildiği gibi yapılan gölet ve
sulama projeleri, Eğirdir Gölünün su seviyesinin azalmasının yanı sıra gölün
beslenmesine etkili oluyorsa, uygulanmamalıdır. Zarardır. İsraftır. Bu konuda
yapılan bir çok çalışmalarla, göllerin besleniminin havza bazında ele alınması gerekliliğini ve
gölü besleyen dere-çaylarla, yüzey akış sularının önüne gölet baraj
yapılmasının çok sakıncalı olduğunu, bunun doğal sulak alanların kurunmamasına
neden olduğu bildirmektedir. (..gölet, sulama kanalı gibi suni yapılar; göl
kıyı kenar çizgisi üzerinde(su seviyesi bakımından), iklimsel değişikliklerden
daha fazla etkili olmaktadır. Görmüş ve Ark... SDÜ Jeoloji Mühendis. Böl.).
Eğirdir
Gölünü besleyen su kaynaklarının ve biyolojik çeşitliliğinin üretkenliğinde
büyük önem arz eden Yeşilköy, Barla vb. kesimlerde, yapılan bilimsel
çalışmalarda; Eğirdir Gölü kenarındaki meyve bahçelerinin kimi zaman göle
birkaç metre uzaklığa kadar geldikleri gözlenmektedir. Uydu görüntülerinden
yapılan incelemeler son 25 yılda tarımsal alanların gölü tehdit eder bir hal
aldığını göstermektedir. Eğirdir Gölü üzerinde değişik araştırmalar
gerçekleştirilmesine rağmen (Karahan, 1991; Menengiç, 1991; Karagüzel vd.,
1995; Irlayýcý, 1997; Güneþ vd. 2001; Soyaslan, 2004; Atay ve Bulut, 2005; Kesici
ve Kesici, 2006; Beyhan, 2007), göl kıyı
kenar çizgisinin devlet ve halk arasında en önemli problemlerden biri olduğu
görülür(Görmüş vd.SDÜ).Çünkü göl kıyı
alanlarında su çekilmelerinin sonucunda
karalaşan yerlere insanlar işgal edip, gölün olan alanlara, benim-bizim
diye hak iddia etmekteler.
Yeşilköy;
Eğirdir Gölü kıyısında konumlanan bir yerleşim ve çok geniş bir tarım alanıdır
Yeşilköy kesiminde binlerce dönüm
alanda yer alan batık sulakalanlar, göldeki balıkların beslenmesi sağlayan
planktonlarının üretim yeri olmasının yanı sıra göldeki doğal balıkların
yumurta bıraktıkları üreme - büyüme alanlarıydı. Bu bölgede yıllardır yapılan
drenaj - kurutma yöntemleriyle, göl kıyı alanları işgal edilmiş ve gölün
kuruyan alanlarına elma başta olmak üzere onbinlerce meyve ağacı dikilerek, göl
alanı tarım alanlarına dönüştürülmüştür.
Çevrede çok sayıda cazibeyle, kanaletlerle ve pompajla gölden su
alımları devam etmektedir. Bu yetmezmiş gibi ilkel olan sulu tarım projesiyle
gölü besleyen sukaynaklar ı engellenecektir.
Yapılan
diğer bir çok araştırma sonuçlarına göre; Yeşilköy-Barla başta olmak üzere
gölün, meyve bahçelerinin tarafından işgal edildiği defalarca belirlenmiş ve
önlemler alınması önerilmişe de son yıllarda da aynı işgaller devam etmekte
olup, göl kıyısındaki işgallerle ilgili verilen mahkeme kararları
uygulanmamaktadır. Bu yasal olmayan işgallerin olduğu yerlerde, meyve
bahçelerindeki vahşi sulama ve kimyasalların aşırı kullanımı, gölün su
seviyesinin azalmasına ve gölde tarımsal kirliliğin çok artmasına neden olan
kesimler olarak belirtilmiştir. Yeşilköye; yapılacak gölet ve sulama projesi,
çok gerekli olan verimi artıcı bir proje değildir. Havzada elma üretiminin ve
pazarının durumu üzücü olup, bunun düzelmesi sulama alanlarının artırılması
değil, kalitenin ve iyi tarımın uygulanmasıyla olur
GÖL İÇİN, KAMU
YARARINA DA OLSA,
DOLGU YAPILMASI YANLIŞ-SA-TIR,
GÖLDEN AŞIRI SU ALIMLARI DA YANLIŞTIR,
AYNI TEPKİ GÖTERİLMELİDİR
Göl kıyı
alanlarının işgaline elbette izin verilmemeli, fakat aynı hassasiyetin gölden
su alımları ve gölü besleyen yüzey sularının önüne gölet yapılmasına ve gölden
pompajla ve cazibeyle, aşırı su alınmasında da şiddetle karşı çıkılmalı
Yapmayın Bu Güzel Gölü Mahvetmeyin..
başlıklarını- tepkilerini, gölde aynı sözü, sürdürülen aşırı su alımları
için de, göstermek gerek
Bu ses
çıkarmamanın, siyaseti- tarafı olmamalı
Gölden bu şekilde giderek artan su alımlarının yapılması gölün ve diğer
göllerin geleceği için çok tehlikeli bir durumdur. Bu işe bir şey olmaz
yaklaşımıyla bakmak çok büyük yanlışlıktır. Dünyada ve ülkemizde bir çok gölün
kurumasının yok olmasının başlıca nedenlerinden biri bu hesapsız- politik
amaçlı aşırı su alımlarıdır. Eğirdir Gölünün su seviyesi, son atmış yıldır,
her yıl, giderek artan oranda açık vermektedir. Göldeki su seviyesinin korunduğunu göstermek için, Köbrübaşındaki
regülatörden Kovada Su Kanalına doğal akışla
su verilmemesiyle, göl korunmaz. Bu yöntem hem gölün dip kısmının
dolmasına ve gölün tatlı su özelliğinin giderek
kaybolmasına ve ekolojik dengesinin yok olmasına neden olmaktadır.
Kirlilik, balıklandırmayla birlikte,
Eğirdir Gölünün doğal düzeni bozmuş ve Eğirdir Gölü göl baraj gölüne
dönüştürmüştür.
Gölet
yapımlarına-sulama karşı değiliz, yapılan işlemler milyonlarca yıldır var olan
üretken olan doğal kaynaklara zarar veriyorsa, aşırılığa engel olmalıyız.
EĞİRDİR GÖLÜNÜN
GÖRÜNÜŞÜNE ALDANMAYIZ
KONTROLSUZ VE HESAPSIZ
YÖNETİLMEKTE-İŞLETİLMEKTE
Dünyada
kurumaz denilen göller, sulakalanlar kurudu. Su talebindeki bilinçsiz kullanım
ve Eğirdir Gölü gibi doğal su kaynaklarının, tarımsal sulama için, çevrelerine
aşırı gölet-baraj ve pompaj yapımları gibi SU KAYNAKLARI KONTROLSÜZ BİR ŞEKİLDE
İŞLETİLMESİNİN sonucunda gerekli önlemler alınmaz ise, 7.3 Milyar nüfuslu
dünyada, 20-30 yıl içerisinde, 1.8 MİLYAR İNSANIN YAŞADIĞI BÖLGELERDE SU
KALMAYACAĞI bildirilmektedir
Doğal
göllerimizden su alımlarının ve gölet
yapımlarının bir hesaba ve planlamaya bağlı olduğunun belirten yetkililerimiz;
bu ürkütücü ekolojik raporlar da, bir hesaplamadır ve işletim sonuçlarıdır
ve görmezlikten gelinmemelidir. Eğirdir
Gölünün kontrollü bir şekilde işletildiği söylemek mümkün değildir. Gölde su seviyesi, hacmi su aynası kayıpları,
yapılan ölçümlerle ve raporlarla belirlenmiştir. Daha önce de belirttiğimiz
gibi gölün su bütçesi yıllardır kayıp vermektedir. Görünüşte kaybı göstermemek
gölün doğal akışını engellemekle sağlanmaya çalışılmaktadır ve buna gölün dip
kısmında belgesel olarak belirlenen -3 metreye ulaşan balçık- sedimant de
katkıda bulunmaktadır. Kısacası; Eğirdir
Gölünün Görünüşüne Aldanmamak gerekir. Göl giderek su kaybetmekte, kıyı
kesimleri bataklıklaşmakta-kurumaktadır.
Dünyada ayrıca mevcut su kaynaklarının yüzde 20si aşırı ve kontrolsüz
bir biçimde işletilerek, büyük bir israfa yol açılıyor(ANF). Göllerimiz doğal
kaynaklarımı için zaman geçmeden ,bu yanlış yönetim örneklerinden ders almak ve
aynı yanlışlara düşmemek gerek
Bir yandan göle
milyonlarca balık atacaksın ve bu balıkların büyüyerek geri dönüşünün
olmayışının neden birinin , irili-ufaklı
balıkların sulama kanallarıyla ve pompajla elma bahçelerine taşındığını 20-30
yıldır bilim insanları belirtilmesine ve
çözüm önerilerine rağmen aynı sulama
yöntemlerinde ısrar etmek
Doğal su kaynaklarımızın kontrolsüz bir şekilde işletiyor olmasının başka acı bir
örneğidir
Göle, yaşama, ekonomiye zarar
İsraf..!