YEDİ RENKLİ GÖLDE YÜZEN
KENT EĞİRDİR...
Recep BOZKURT
Eğitimci-Yazar
Çevresinde
yaşayan 250 bin insanın ve milyonlarca
canlının yaşam kaynağı olan Eğirdir Gölüne, 80li yıllarda yazdığım Eğirdir
Sizi Bekliyor (*) şiirimde ilk kez ve 2007 yılında yayınladığım Bir Yaşam Yolculuğu(**)
adlı kitapta Yedi Renkli Gölün
Kıyıcığındaki Kent dediğimde pek ses getirmemişti. Bugünlerde ise bu
tanımlamanın, geniş kitlelerce seslendirilmeğe başlamasından en fazla keyif
alanlardanım.
Yedi
renkli demek en çok bu güzel göle yakışır...
Yüzen
Kent Eğirdir tanımına ise ilk kez, bir müzede rastlayınca nasıl sevindim
bilemesiniz...
01
Ekim 2016 günü İzmirde Arkas Sanat Merkezinde 19. Yüzyıl Anadolu
Seyahatleri sergisini geziyorum; birden karşıma Alexandre de Laborde ve oğlu
Leon de Labordenin yazıp çizdiği 1838 yılı Eğirdiri çıkıyor!..
Ben
bu Labordelerden daha önceleri haberdardım - iki Eğirdir çizimlerini Dün Bugün
Yarın Eğirdir adlı kitabımda yayınlamıştım - ama bu kez bu resimlerle birlikte
Eğirdir gözlemlerini öylesine güzel sözlerle anlatıyorlardı ki; inanın gözlerim
yaşardı:
Adımlarımız
ilerledikçe, sanki, sürprizi daha iyi hazırlamak için, biz yaklaştıkça, önce
YÜZEN KENT EĞİRDİR; yani suların ve yeşilliğin ortasındaki rengarenk evlerini
barındıran sevimli adalar karşımıza çıkıyor. Peşi sıra, uzun dalgakıranı
üzerinde ilerleyen kıyı kenti; adeta kente hakim olan ve onu tehdit eden
kayaların düşüşünden kaçmak ister gibidir...
İsviçre
turistleri!.. Hayranlık çığlıklarımızı duymak için neden burada değilsiniz?!..
Yetenekli
sanatçılar, gelin; Doğu güneşiyle aydınlatılmış, sedirden züfa otuna kadar
mukaddes bir bitki örtüsüyle kaplanmış, bu yarı İsviçre yarı Napoli manzarası
karşısında fırçalarınızı Eğirdir Gölü için kullanın... diye yazıyorlar...
Daha
1800lü yılların başlarında bu baba ve oğul, Antik Kent arayışı merakıyla Anadoluyu baştan başa gezerler,
fakat, kazı çalışması yapmazlar; amaçları durum tesbitidir. Bu gezilerde baba
Labordenin gözlemleri ve çok iyi bir ressam olan oğul Leonun çizimleri, o
yılların tanınıp bilinmesi için tam bir
görsel döküman.
Bu
belgeler, Eğirdir kültürüne mutlaka kazandırılmalıdır...
Gelelim
yazımın başlığına: Eğirdiri çok özgün bir biçimde anlatan bu iki tanımın
sloganlaşması ve iletişim teknolojisinden de yararlanarak güzel Eğirdirin
reklamının yapılmasında, turizm sektöründe, hatta her türlü basım yayım
malzemesinin kullanılmasında sayısız
yararları ve katkısı olacağı kanısındayım...
(*)- Dün Bugün Yarın-EĞİRDİR, sayfa:241
(**)- Bir Yaşam Yolculuğu, sayfa:1