Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ’den Gölün akılcı
kullanımı ile ilgili öneriler...
SDÜ
Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi-Türkiye Tabiatını Koruma Derneği
Eğirdir-Isparta Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ “Göllerin; tarım ve yerleşim alanlarının atık
dökme yeri olarak görülmesi ve ekosisteme (çevreye) insanların olumsuz
müdahaleleri doğal alanlarımızın sürdürülebilirliğinde ciddi kaygıların
oluşmasına neden olmaktadır.” dedi.
“Doğal,
dinamik yapısına müdahaleler olmadıkça, milyonlarca yıl önce oluşup, günümüze
kadar doğal dengesini koruyan Eğirdir Gölü ve diğer doğal göllerimiz daha uzun
yıllar yaşamını ve yaşam süresini dengeleyen doğal göl olarak insanlarla-
canlılarla yaşayacaktır.” İfadelerini kullanan Kesici, özellikle Eğirdir
Gölü’nün akılcı kullanımı konusunda şu önerilerde bulundu:
“Gölün
akılcı kullanımı; göl ve çevresindeki biyolojik çeşitliliği etkileyici insan
faaliyetlerinin belirlenmesi, havzada çok az olan su kaynaklarının
sürdürülebilir kullanımı sağlamak üzere mevcut su planlarına öneriler
getirilmeli ve alternatifler oluşturulmalıdır. Eğirdir Gölü gibi hassas
ekolojik kaynakların tüketilmeden kullanılmasında, havza içerisinde
geliştirilecek turizm, tarım, sanayi, su ürünleri ve rekreasyon alanları
aktiviteleri göl alanını (kıyı çizgisini) etkileyecek arkasındaki her türlü
faaliyetler için kısa, orta ve uzun vadeli hedef ve politikalar belirleyerek
uygulama araç ve süreçleri tanımlanmalıdır.
- Gölleri besleyen dereler, çaylar üzerine
kurulan baraj, gölet, set projeleri ve regülatörlerle göller baraja
dönüştürülmemelidir.
- Gölün; su miktarı, biyolojik çeşitliliği
ve su kalitesi mutlak koşulla korunmalıdır.
- Göllerin drenaj alanındaki gübreleme ve
pestisit uygulamaları ile tarım alanlarından dönen suların yerleşim alanlarının
çok yoğun kanalizasyon atıklarıyla, sanayi atıklarının göllere ulaşımı mutlaka
engellenmelidir. Bölgedeki bu atık kaynaklarının arıtma ve filtre sistemleri
günün teknolojik koşullarına göre yapılandırılmalı ve çalıştırılmalıdır.
- Gölün dengesinin sürekliliğini sağlayan
doğal balıkları ile (kavinne,sazan, sıraz, egrez) yet inilmeyip daha çok para
kazanılması için ; göle yabancı tür balıkların bırakılmasıyla, gölün binlerce
yıllık canlı dokusu tahrip edilmiştir. Doğal yapı korunmalıdır.
- Havzadaki tarım şekli ve su kullanımı
ekolojik tarıma göre düzenlenmelidir.
- Kaçak kamış ve saz kesimi, yakımı,
toplanması ve çeşitli nedenlerle bu yerlerde arazi açılması, otlatma, yol
yapımı vb. etkinliklere izin verilmeyerek göl kıyı çizgisi ve peyzajı
korunmalıdır.
- Yaban hayatının temsilcisi olan kuşlar,
göllerin doğal yapısındaki balıklar ve diğer organizmalar; göllerin ekolojik
yapısı korundukça bu ortamı tercih edeceklerdir. Doğal göllerde ötrefikasyon
(kirlilik) artıkça flora-faunanın korunması söz konusu değildir. Bu nedenlerle
göllerin doğal dengesi kısa vadeli çıkarlar için ihmal ve feda edilmemeli,
korunmalıdır.
- Gölün kullanım önceliği içme suyu için
olmalıdır
- Sit alanı, A tipi sulak alanlar olarak
değerlendirilen, kullanımı-korunması için yasalar çıkarılan sulak alanlar için
verilen sözler tutulmalı ve düzenlemeler yerine getirilmelidir.
-
Gölü yönetimi ile ilgili göz ardı edilen diğer unsur ise, ’göl ile
ilgili koruma yasalarının’ uygulanamayışı ve gölle ilgili verilerin tam/yeterli
olmadan yönetim çalışmalarında karalar verilmesidir. Göl stratejik öneme
sahiptir ve koruma – kullanma ile ilgili
yasalar mutlaka uygulanmalıdır.”
Kesici,
Eğirdir Gölü yönetimi ile ilgili göz ardı edilen diğer unsurun ise, ’göl ile
ilgili koruma yasalarının’ uygulanamayışı ve gölle ilgili verilerin tam/yeterli
olmadan yönetim çalışmalarında kararlar verilmesi olduğunu vurguladı.