Şanlı Zaferin 94?ncü Yılı Eğirdir?de Kutlandı?

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Şanlı Zaferin 94?ncü Yılı Eğirdir?de Kutlandı?
Haberin Tarihi: 30.8.2016 15:24:00 - Okunma Sayısı:1972 defa okundu.

Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Türk milletimizin en büyük zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı Eğirdir’de düzenlenen törenlerle kutlandı.

Şanlı Zaferin 94’ncü Yılı Eğirdir’de Kutlandı…

Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Türk milletimizin en büyük zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı Eğirdir’de düzenlenen törenlerle kutlandı.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 94’ncü yılı kutlamaları bugün saat 09:00’da Kaleönü meydanında Atatürk Anıtı’nda düzenlenen çelenk sunma töreni ile başladı.

Kaymakam Abdullah Akdaş, Garnizon Komutanı P.Alb. Selçuk Emirdağ ve Belediye Başkanı Ömer Şengöl tarafından Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasını müteakip devletimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete intikal eden aziz şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, akabinde İstiklal Marşımız söylenildi ve bayraklar göndere çekildi.

Tebrikat Töreni Yapıldı…

30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri çerçevesinde, Kaymakam Abdullah Akdaş, Garnizon Komutanı P. Alb. Selçuk Emirdağ, Belediye Başkanı Ömer Şengöl ve Cumhuriyet Savcısı Buket Bulak Kaymakamlık makamında tebrikleri kabul ettiler.

Tebrikat töreninden sonra kutlamalar Hükümet Meydanında devam etti. Tören birliklerinin yerini almasının ardından Yüce Atatürk ve aziz şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşımız söylenildi.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığından P. Üstğ. Bilgehan Yavuz yaptı.

Yavuz, 15 Temmuz’da yüce Türk milletinin asker elbisesi içerisine giymiş vatan hainlerinin emellerine ulaşamadığını ifade ettiği konuşmalarında “Son dönemde yaşadığımız zor ve karanlık günlerde, devletimizin bekasına, milletimizin birlik, beraberlik ve güvenliğine kast eden hainlerin planları başta yüce Türk milletinin kahramanlığı ve devlet büyüklerimizin kararlı duruşuyla hedefine ulaşamamıştır. Vatanımızın ve milletimizin geleceğine karşı terörü yöntem olarak kullanan caniler, layık oldukları cezayı almışlardır ve almaya devam edeceklerdir…” ifadesi bayrama katılanlardan büyük alkış aldı.

P. Üstğ. Bilgehan Yavuz şunları söyledi: “Bugün, hamuru bağımsızlık ve özgürlük tutkusuyla mayalanmış yüce milletimizin, hiçbir güçlük karşısında boyun eğmeyeceğini bilen Büyük Devlet Adamı, Eşsiz Komutan ve Lider ATATÜRK’ün işgalci güçlere karşı giriştiği destansı mücadelenin, 94’üncü yıldönümünü kutluyoruz.

            30 Ağustos; Vatanımızın ve Milletimizin, birliğine, beraberliğine, bağımsızlığına, namusuna ve şerefine uzanan ellerin kırıldığı, Anadolu’da sömürgecilere karşı en kesin zaferin kazanıldığı, yok oldu sanılan bir milletin yeniden şahlandığı büyük bir gündür.

            30 Ağustos; milli ve manevi değerleri uğrunda kadını erkeği, yaşlısı genci, ölümü hiçe sayan yüce Milletimizin aslanlar gibi kükrediği gündür.

            30 Ağustos; cepheye mermi taşıyan ninenin, yirmibeşinde gibi savaşan dedenin, kundağında saçı bitmemiş yetimin, onbeşindeki Ayşe’nin, Şehit Mehmet’in günüdür.

            Bugünün anlamını daha iyi kavrayabilmek için, yüce milletimizi ve kahraman ordumuzu 30 Ağustos 1922’de kazanılan büyük Zafere götüren tarihi süreci ve olayları sizlere hatırlatmak istiyorum.

            Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasını fırsat bilen dönemin emperyalist güçleri, Mondros ve Sevr Antlaşmaları ile Türk Ulusu’nun Egemenlik ve Bağımsızlığına göz dikmiş, Türk Vatanını parçalayarak topraklarını işgal etmeyi hedeflemişlerdi. Ancak; tarih boyunca onuruyla yaşamış, canı pahasına olsa da değerlerinden ve ülküsünden ödün vermemiş Türk Ulusu’nun “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.” mısralarında destanlaşan Bağımsızlık ve Özgürlük tutkusunu, Vatan ve Bayrak sevgisini hesaba katmamışlardı.

            19 Mayıs 1919’da Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basması ile liderleriyle kucaklaşan ve meşalesi tutuşturulan bu kutsal bağımsızlık mücadelesi destanlaşarak çığ gibi büyümüş, Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiç sönmeyecek bir güneş gibi doğuşunu müjdelemiştir.

            Amasya, Erzurum ve Sivas’ta yapılan kongrelerle tüm Millet kenetlenerek tek vücut olmuş, Milli mücadelenin fikri temelleri atılarak yol haritası oluşturulmuştur. Zor şartlar altında kazanılan Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri esnasında, birlik ve beraberlik sağlanmış ve düzenli orduya geçiş tamamlanmış, elde edilen başarılarla Ordu ve Milletin moral gücü, en üst seviyeye çıkmıştır.

            23 Ağustos - 13 Eylül 1921 tarihleri arasında eşsiz kumandan Mustafa Kemal’in “Hattı müdafaa yoktur, Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz.” emri doğrultusunda yapılan Sakarya Meydan Muharebesinin sonunda, asil milletimizin makus talihi de yenilmiştir.

            Kahraman Ordumuz, Aziz Vatanımızı düşman işgalinden tamamen kurtaracak topyekün mücadele için, Sakarya Meydan Muharebesinde elde edilen zaferin vermiş olduğu moralden güç alarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve Yüce Türk Milletimizin güven ve desteği ile Başkomutanının emrinde başlattığı kapsamlı hazırlığı büyük bir gizlilik içerisinde tamamlamıştır.

            Asil Milletimiz, yediden yetmişe bütün fertleriyle el ele verip, fedakarlık yaparak ordusu ile tek vücut olmuş ve Vatanı düşman işgalinden ebediyen kurtarmak için cepheye koşmuştur. Toplumun tüm kesimleri dil, din, ırk, mezhep ve inanç farkı gözetmeksizin bir araya gelmiş, bu kutsal mücadelede yan yana, omuz omuza yer almıştır.

            “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” direktifi ile şahlanan Türk Ordusu, 26 Ağustos 1922 sabahı Afyon Kocatepe’den yapılan topçu ateşleriyle başlattığı taarruz ile altı ayda aşılamaz denilen düşman tahkimatını aynı gün yarmayı başarmış, dört gün gibi kısa bir süre içerisinde, 30 Ağustos’ta düşman kuvvetlerini çembere alıp etkisiz hale getirerek Zafere ulaşmıştır. Cepheden kaçan düşman kuvvetleri inanılmaz bir süratle takip edilmiş ve 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtarılmasıyla Yurdumuz işgalci güçlerden tamamen temizlenmiştir.

            Her safhası Türk komuta heyeti tarafından tek tek düşünülerek hazırlanan bu Zafer, aziz yurduna ve bağımsızlığına kasteden işgal kuvvetleri karşısında Türk Ordusunun ortaya koyduğu eşsiz bir eserdir.

            Bu büyük Zafer; Türk’ün bağrına dayanan hançerin Ulusça sökülmesi, özgürlük ve hassasiyetimizi yok etmek isteyenlerin dize getirilmesi destanıdır.

            İşte, bilmeliyiz ki, Türkiye Cumhuriyeti kazanılan bu eşsiz zaferin temelinde, Şehit kanlarıyla sulanmış Vatan toprağında binbir fedakarlıklarla kurulmuştur.

            Mazisi şan ve şerefle dolu bir milletin çocukları olarak bu zaferle ne kadar övünsek azdır. Çünkü her evresi ile düşünülmüş, hazırlanmış, yönetilmiş ve kazanılmış olan bu savaş; Türk ordusunun, Türk Subay ve Komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını bir kez daha kanıtlamıştır.

            Son dönemde yaşadığımız zor ve karanlık günlerde; Devletimizin bekasına, Milletimizin birlik, beraberlik ve güvenliğine kast eden hainlerin planları başta Yüce Türk Milletinin kahramanlığı ve Devlet büyüklerimizin kararlı duruşuyla hedefine ulaşamamıştır.

            Vatanımızın ve Milletimizin geleceğine karşı terörü yöntem olarak kullanan caniler layık oldukları cezayı almışlar ve almaya devam edeceklerdir.

            Özellikle ifade etmek isterim ki; 15 Temmuz akşam saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan illegal çete mensubu terörist hainlerin kalkışma girişiminin, Peygamber Ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Vatanını, Milletini, Bayrağını seven ezici çoğunluktaki mensuplarıyla kesinlikle hiçbir alakası yoktur.

            Bu nedenle; sizlerin Yüce Türk Milletinin, asker elbisesi içerisine girmiş eli kanlı caniler, hainler ile görevinin başında olan, Ülkemizin bekası için, aynı zamanda bölücü terör örgütü ve sınırlarımızın hemen yanı başındaki diğer tehditlerle de canla başla mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman ve fedakar mensuplarını çok iyi ayırt ederek davranması bu süreçte bizlere güç ve moral vermiştir.

            Bu bilinçle, Milletin öz ve kahraman evlatlarından teşkil edilen Türk Silahlı Kuvvetleri tüm terör örgütlerine ve her türlü tehdit, tehlikeye karşı masum tek bir vatandaşımızın kılına dahi zarar vermeden Milletimizin ve Devletimizin emrinde mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdürmektedir.

            94 Yıl önce bugün kahramanlık destanını yazan Türk Silahlı Kuvvetleri; arkasında Yüce Türk Milletinden aldığı destekle, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğü ve bekasını sağlamak, bölgemizde ve dünyada barışın tesisine katkıda bulunmak için, eğitimli ve nitelikli personeliyle, modern harp silah ve teçhizatıyla, azimli ve kararlı komuta kademesiyle her zaman ve her yerde kendisine verilecek görevleri ifa etmeye hazırdır.

            Bu kutsal görevi yerine getirirken, Atatürk’ün işaret ettiği uygarlık yolunda kararlı yürüyüşümüzü sürdüreceğimizden asla şüpheniz olmasın. Atatürk’ün yolunda, Vatan, Millet ve Kutsal değerlerimiz uğrunda, ölmek vardır dönmek yoktur.

            Şair Behçet Kemal Çağlar’ın ifade ettiği gibi;

            ‘İsterse hayat zehrolsun,

            İsterse refah olsun.

            İsterse kurşun düşsün yanımıza belimize,

            İsterse geçinmek için bir dilim kuru ekmek geçmesin elimize,

            Halel gelmez bizim ateşimize,

            Dünya düşse peşimize,

            Yer sarsılsa yerinden

            Ne senden geçeriz ne senin eserinden’

            Bu kutsal gün vesilesiyle başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları olmak üzere, Vatanın ve Milletin bağımsızlığı, bölünmez bütünlüğü uğrunda bugüne kadar canını veren Aziz Şehitlerimizi, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi minnetle ve Rahmetle anıyor, hayatta olanlarına saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum.

            Ne mutlu bizlere bu anlamlı günü bahşeden Büyük Komutanlara,

            Ne mutlu bu anlamlı destanı yazan Aziz Şehitlerimize ve Gazilerimize,

Ne mutlu bu Zaferi kazanan ve korumakla yükümlü Türk Milletine,

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”

P. Üstğ. Bilgehan Yavuz’un konuşmalarının ardından Eğirdir Belediyesi Tekvando Grubu gösterilerini sundular. Daha sonra Eğirdir Gençlik Hizmetleri ve Spor ilçe Müdürlüğü Gençlik Merkezi korosu ‘Kahramanlık Türküleri’ni seslendirdiler.

Program, Isparta Erenler Mehteran Grubu’nun birbirinden güzel marşları söylemesiyle devam etti.

 

30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı kahramanlarının, Eğirdir Belediye Başkanlığı Zabıta personeli ve araçlarının geçit töreni ile sona erdi.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, kanlarıyla canlarıyla bu toprakları vatan yapan ve ülkemizin milletiyle bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve bütün vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyoruz.

EMEL TURAN KARTAL

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap