OLUKLACI’DA14. YIL…
Ahmet ÖZKOÇ
Sevgili Doğaseverler, yeşili, maviyi, Oluklacı’yı sevenler, Eğirdir’de yaşayanlar merhaba…
15 Mayıs Pazar günü “OLUKLACI ŞENLİKLERİ”nin 14. Yılını kutladık, eğlendik. Çocuklarımız mutlu oldu. Uçurtmalar uçuruldu. Kadınlar, çuval yarışı, halat yarışı, yumurta yarışları yaptılar. Onlar da mutlu oldular. Stres attılar. Geleneksel olarak verilen küçük altını bu yıl Veli KARAÇAY abimiz aldı. Yaş olarak en büyük olan çıkış şampiyonuna veriliyor. Veli abi de çok mutlu oldu. Gözleri doldu. Sevincini Ömer ŞENGÖL başkanımıza sarılarak, sonra da bana sarılarak paylaştı. O bir Oluklacı tutkunudur. Diğer zamanlarda da çıkar onların grubu... Yıllardır bilirim. Sessizce çıkarlar. Efe dayı da vardı yanında (Muammer EKEN) etlerini alırlar, bir köşede yerler, Namazlarını kılarlar. Bu yıl onların grubundan Mehmet ÇAKICIASLAN abimizi göremedim. O da tam bir Oluklacı tutkunudur, çok iyi tırmanır. Yanında bir torba yiyecek. Hiç zorlanmaz maşallah. Tam bir bahar günü bugün. Yeşiller tam renginde ve körpe. Sarı çiçekler, mor çiçekler ve çiğdemler bir mozaik gibi yeşil çayırların içinde. Yeni yeni büyüyen meşe palamutlarından üreyen meşe ve geyik elması fidanları bizi yeni orman için umutlandırıyor. Meşelerin arasından masmavi gölümüz o kadar muhteşem görünüyor ki o yorgunluğa değiyor.
Yağmur yağacak. İptal mi oldu? Hava kapalı gibi vesveseleri atıp, sabah 07.00’de yollara dökülen Oluklacı tutkunları, ellerinde çantalar. Kiminin sırtında çocuk, kimilerinin önünde yürüyor çocukları. Kadınlı, erkekli gruplar, aileler, görmeniz gerekir. Kimse onları durduramaz. Zamanı geldi mi tırmanırlar Oluklacı’ya. Bir yıl boyunca Mayıs’ın ikinci haftasını beklerler. Oluklacı tutkusu mutluluk tırmanışıdır onlar için. Ne mutlu onlara kavuştular yine güzellerine. Kucaklaştılar yeşille, maviyle hasret giderdiler. Bazıları da bu yıl ilk defa keşfettiler “Uyuyan Güzeli.” Biraz zorlandılar, yoruldular ve sabırla çıktılar yokuşları. Nasıl bir manzarayla karşılaşacaklarını biliyorlardı. Sık sık dinlendiler meşelerin altında. Yorgunluklarını attılar. Biraz sonra masmavi göle bakarak daldılar öylesine… Yılların sıkıntılarını streslerini ve vefasızlıklarını, borçları, ikiyüzlükleri ve nankörlükleri unutuverdiler birden bire. Çok mutlu oldular. Hafızayı sildiler, sıfırladılar. Tertemiz duygularla başbaşa kalakaldılar uzun bir süre…
İşte o portrelerden biriydi Hatice POLAT ablamız. Büyük bir meşenin altında uzatmış ayaklarını, yüzünde mutluluk, gözleri gülüyor. “Erzincanlıyım 78 yaşındayım Ahmet Hoca” dedi. Ama hiç de yaşlı görünmüyor. Zaten Oluklacı’ya çıkanlar asla yaşlı değildir. Bunu unutmayalım. Dirençli ve dik duruyor maşallah. Manzaranın büyüsüne kaptırmış. Yaşını falan silmiş, çok mutlu. “Hacımemişlerin dünürüyüm ve çok mutluyum buralarda…” dedi. Ben de bu Hatice ablamızın duygularını paylaşıp, burada yazdım. Saygıyla selamlıyorum tekrar…
Bugün “Uyuyan Güzel”e gelenler, işte kavuştunuz güzelinize. Ne mutlu sizlere… Darısı gelemeyenlerin başına. Buralarda ömrünüze ömür kattınız. Hücreleriniz yenilendi, sıfırladınız her şeyi… Yeniden dünyaya gelmiş gibisiniz. Bu eşsiz manzara, hocamızın okuduğu Mevlid-i Şerif ve Fatiha Suresi ayrı anlam kazandı. İnsanları duygulandırdı, kalplerimizi yumuşattı…
Önümüzde kazanlar kaynıyor. İşçi kardeşlerimiz sağa sola, koşturuyor. Ömer Başkanımız bazı aileler ve gençlerle ağaç dikiyor. Kimileri kahvaltı yapıyor, uçurtmalar uçuyor, müzikler dinleniyor, fotoğraflar çekiliyor. Çok mutlu insan manzaraları… Tüplü ağaçlar (Ihlamur ve Şimşir) inançlı ellerle toprağa kavuşturuluyor.
Bugün buraya gelemeyenler, gelmeyenler bugünü hayatınızda eksik bir gün olarak görün. Bu eşsiz manzarayla buluşun inşallah bir gün. Yağmurlar, karlar engel değildir İnsan iradesine. Islanır, kurur ve geçer gider. Ki o gün yağmur yağmadı…
Benim en önemsediğim grup çocuklar, gençler ve kadınlardır. Çünkü en çok onlar hak ediyor mutluluğu… 8-15 yaş arası çocuklarımızı Halat, Yumurta, Yoğurt Yeme (Altın bulma), Çuval ve Penaltı yarışmalarıyla motive etmeyi, onların hoşça vakit geçirmelerini sağladık. Katılım her yıl çoğalıyor (Çocuklar) kadınlarımız da çok eğlendiler bu yıl. Halat yarışları, yumurta ve çuval yarışlarıyla etkinliklere renk kattılar altın ödülleri aldılar. Streslerini atıp, mutlu oldular.
Öğleden sonra etkinliklere katılarak bizlere moral ve motivasyon veren Kaymakam Abdullah Akdaş Bey’e de teşekkür ederim. Bu yüksekliği (1400 m) tırmanıp, Ömer Başkanımızı yalnız bırakmayan Kaymakamımız da enerjisi ve sporcu iradesinden dolayı ayrıca kutlarım. İlerleyen zamanlarda attıkları penaltı vuruşlarıyla ayrıca renk kattılar yarışmalara…
Oluklacı şenliklerinin en zor ve sıkıntılı kısmı, eşyaların birer birer insan sırtında taşınması. Yıllardır bu kutsal görevde çalışanlar, emeği geçenler hakkınızı helal edin. İnsanlara hizmet veriyoruz hep beraber… 1400 metreye eşya çıkarıyoruz. Onun için kutsal diyorum… Hepiniz sağolun. Bu yıl, yolları bir başka yapmışlar. Adeta süpürmüşler. Onları Cuma günü çalışırken gördüm. Teşekkür ettim. Çünkü 13 yıldır yapıyoruz bu şenlikleri. Bu arkadaşlar kadar itinalı temizleyen görmedim. Müslahattin (Tarzan), Mustafa Ali Can, Selçuk Altındaş, Volkan Erdoğdu, Hasan Gökaslan ve Dursun Tüzgün kardeşlerimize ayrıca bir defa daha teşekkür ediyorum.
Park ve bahçe çalışanlarına, Birol bey’e, Mustafa Bey’e, İşletme Müdürümüz Osman Bey’e, küçüğümüz Emircan Kuş’a, yıllardır takım ruhu içinde çalıştığımız yol arkadaşım İsmail Turhan’a, Emin Barlas ve Emrah Çelik kardeşlerimize, Jandarma komutanımıza, Zabıta çalışanlarına, Aşçılarımıza velhasıl bu güzelliği tamamlayan, destek veren tüm emeği geçen kardeşlerimize ayrı ayrı teşekkürler. Hepimiz bir takımız. Kutsal bir görev kabul edelim. Yorgunluktan bazen kızabilirsiniz. Ama, işimiz insana hizmet, doğayı korumak. Sizlerin özverileri, sabırları olmasa, inanın çok zor bu işler.
14. Oluklacı Şenliği sayın Kaymakamımız Abdullah AKDAŞ ve Belediye Başkanımız Ömer ŞENGÖL beylerin yarışmacılara ödül verme, katılımcılara teşekkür konuşmalarından sonra Gençlerle ve Çocuklarla gelecek yıl tekrar buluşma sözleri coşkulu bir sesle Oluklacı ve Sivri’yi adeta inletti ve güzel duygularla vedalaştıktan sonra sona erdi.
Ne mutlu katılanlara. “UYUYAN GÜZEL”i uyandırmaya geldik. Taa ki yanına kadar geldik, hep beraber. Gelecek yıl daha çok katılımcılarla Güzel’i uyandıralım. Eğirdir’e, Oluklacı’ya, Sivri’ye tüm güzelliklere sahip çıkalım. Yaşatalım, yaşayalım birlik ve beraberlik içinde olalım. Güzel yerlerde güzel şeyler konuşalım.
Oluklacı tutkunlarına, Eğirdir severlere, doğacılara, mutluluğu arayanlara selam olsun.
Hoşçakalın. Mutlu kalın.
Selam ve sevgilerimle…