Haberin Tarihi:
23.2.2016 10:20:00
- Okunma Sayısı:1913
defa okundu.
Rahmetli Ali SİNAN'ın torunu Mimar Ali SİNAN, ürettiği mimari projelerle, kazandığı uluslar arası ününü, doğduğu topraklara hizmet olarak aktarmanın haklı gururunu yaşıyor...
ÜÇÜNCÜ NESİL SİNAN, NİS’İ DİZAYN EDİYOR…
- MİMAR SİNAN; TASARIMLARIYLA
POSTMODERN BİR EĞİRDİR YARATIYOR…
- SİNAN; KONGRE MERKEZİ VE
ANFİTİYATR’ I ISKALAMIŞ OLAMAZ.
Zeki Tarhan/ANKARA
Rahmetli Ali SİNAN’ın torunu Mimar Ali SİNAN, ürettiği mimari projelerle, kazandığı uluslar arası ününü, doğduğu topraklara hizmet olarak aktarmanın haklı gururunu yaşıyor…
Hemen belirtelim ki Ali, “POSTMODERN BİR EĞİRDİR”i vizyoner bakış açısıyla kurgularken, tabuları da yıkıyor, Eğirdir’in değişim ve dönüşümünün simgesi haline geliyordu…
***
Yarattığı Projeleri, daha hiç kimseyle paylaşmadan Bendenizin görüşünü alıyor, projeyi nasıl bulduğumu da sorarak, şimdilik kaydıyla, kamuoyuyla paylaşmamam konusunda da ricada bulunuyordu… Nilgün Bacımızın sosyal medyada, Ali’nin NİS Projesini paylaşmasıyla birlikte, artık söz konusu projeyi, “HABER/YORUM” formatında irdelemenin kaçınılmaz olduğunu düşünerek, klavyenin tuşlarına basmanın tam da zamanıdır dedik ve okuduğunuz bu manşet haberi kaleme aldık…
***
Ali, Tasarımının merkezine Ayastefanos Kilisesini oturtmuş. İyi de etmiş. Yıllarca, “ÇAN SESİ İLE EZAN SESİ”nin bir arada bulunduğu, Hıristiyan Toplum ile Müslüman Toplumun iç içe birlikte yaşadığı eski adı “NİS” olan “YEŞİLADA”mıza, eski kültür dokusunu bozmadan, postmodern bir yaklaşımla, kilise Meydanını gün ışığına çıkarıyor, Toplanma yerinin önemine, tasarımda gerekli vurguyu yaparak, rekreasyonel düzenlemelerle de “İNANÇ TURİZM” ile KORELASYONU sağlıyor…
Geçmiş yıllarda, hem Yalvaç’ta, hem Eğirdir’de, Hıristiyan Aleminin Dini Liderlerinin katıldığı St Paul yürüyüşlerinde ve farklı dillerde yapılan ayinlerde, bu tür Meydanların ne denli önemli olduğu tartışma götürmez…
***
Tarihî Kal’anın başlangıcından, NİS’in uç noktasına dek uzanan güzergâha şöyle bir baktığımızda şunu görüyoruz: Kal’a ve çevresi; Birinci derecede Arkeolojik ve Tarihi SİT. CANADA; Birinci Derecede Doğal SİT. Yeşil Ada ise; Üçüncü Derecede Doğal SİT. Bütün bunları dikkate aldığımızda, gerek planlama ve gerekse tasarım süreçlerinde; Kültürel Dokuyu bozmayacak ve kültürel doku ile uyumlu yapılanmalara yer verilmesi de önem arz etmekte… Olaya bu açıdan baktığımızda; Ali’nin KONGRE MERKEZİ ile ANFİTİYATR’ı ıskaladığını düşünmek mümkün değildir…
***
Sevgili Ali; Abdullah Kardeşimiz ve Nilgün Bacımız seni bu kutsal topraklarda dünyaya getirdiler… Allah, onlardan razı olsun. Ama sen artık, topluma mal oldun… Bu coğrafyanın sınırlarını çoktan aştın… Ve Dünyalı oldun… Tasarımlarınla ilelebet yaşayacaksın…