Atatürk'ün 06 Mart 1930 Günü Eğirdir Ve Isparta'ya Yaptığı Gezilerinin Amacı Ve Nedenleri... (3. Bölüm)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Atatürk'ün 06 Mart 1930 Günü  Eğirdir Ve Isparta'ya Yaptığı  Gezilerinin Amacı Ve Nedenleri... (3. Bölüm)
Haberin Tarihi: 18.2.2025 11:51:19 - Okunma Sayısı:189 defa okundu.

Recep BOZKURT yazdı...

Atatürk'ün 06 Mart 1930 Günü

Eğirdir Ve Isparta'ya Yaptığı      

 Gezilerinin Amacı Ve Nedenleri...

-BÖLÜM 3-

            Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, hem çok merak ettiği Eğirdir’i görmek hem de Milli Mücadele’deki çok değerli ve önemli katkıları için Eğirdir ve Ispartalılar’a teşekkür etmek, sorunlarını öğrenmek amacıyla 06 Mart 1930 günü saat 02.00 dolaylarında Eğirdir’e geldi ve gecenin sessizliği içinde dinlenmeye çekildi. “Sağlık sorunları nedeniyle Eğirdir’e geldi!..” diyenlerin bu sözleri "söylenti"den öte geçmez.Çünkü; büyük Atatürk’ün en sağlıklı, en verimli olduğu yıllar 1930’lu yılların başlarıdır. Eğitim, bilim, sanat, kültür, tarım, sanayileşme hamleleri tam da bu yıllardadır ve resmi raporlarda da Eğirdir’e gelişini sağlık sorunlarına bağlayanları doğrulayacak tek bir belge, kanıt yoktur.

            Güneşin ilk ışıklarının aydınlattığı muhteşem Eğirdir Manzarasını Demirköprü üzerinden kısa bir süre seyrettikten sonra Eğirdir Garı’na geçti. Burada büyük bir sevinç içinde toplanan Eğirdirliler’i selamladı. Eğirdir’i ve Isparta’yı temsilen gelen heyetle -ki bu heyetin içinde Isparta Milletvekili Hafız İbrahim Demiralay, Eğirdir Belediye Başkanı Süleyman Sukuti Yiğitbaşı, Tığlızade İsmail Hakkı, Müftü Hüseyin Hüsnü Efendi(Tığlı) ve Ali Çelik bulunmaktaydı- görüştükten sonra Kuleönü’ne hareket etti. Burada kendini bekleyen başta Isparta Valisi ve Garnizon Kumandanı olmak üzere Isparta’dan, Atabey’den gelen coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Hazırlanan otomobillere binilerek 11.30’da Isparta’ya varıldı. Saat 13:00 kadar Isparta halkıyla birlikte olan ve öğle yemeğini burada yiyen  büyük Atatürk, Burdur’a geçmek üzere Isparta’dan ayrıldı.

            O güzel günü ve olayları birebir yaşayanlardan Süleyman Sukuti Yiğitbaşı, İbrahim Ethem Kartal, Cemal Tosun ve Ali çelik ile Atamızın Eğirdir’e Gelişi’ni konuşan şanslı biriyim. Bu sohbetleri çeşitli zamanlarda, gazete-dergi ve kitaplarda yazdım, belgeledim. Eğirdir’in tarihini ve kültürel gelişimini çok iyi bilen  Salih Şapçı ile de bu konuları teyitledim.

            Eğirdir Tarihi’ni yazan ve Eğirdir’i çok seven biri olarak şunu güvenle söyleyebilirim ki: Tarihi belgeler ve o günleri yakından yaşayanlardan öğrendiklerimin özeti budur.

            Bir kez daha tekrarlayayım:

            BÜYÜK ATATÜRK'ün Eğirdir'e gelişinin temel nedeni: Isparta ve Eğirdirlilerin bu toprakları VATAN yapmaktaki mücadelesi ve katkılarına teşekkürlerinin ve şükran duygularının somut bir ifadesidir.

            Bundan dolayı her yıl "6 Mart"ta EĞİRDİR'DE MİLLİ MÜCADELE GÜNLERİ ve GAZİ  MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,onurla,gururla,minnetle anılmalı; o günler genç kuşaklara tüm gerçekliği ile anlatılmalıdır.

            Yazımı, büyük Atatürk’ün bu konulardaki şu çok anlamlı sözlerle noktalamak istiyorum:

             “Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır…”

...............................

(**)-Lojistik Bölgesi: Savaş sahasının hemen gerisinde bulunan arazi bölgesidir. Askeri harekat sırasında "Lojistik  Bölgesi" ve "Lojistik Noktaları" ordunun savaş gücünü koruması için hayati derecede önemlidir. Savaşan kuvvetlerin  her türlü lojistik ve iaşe ihtiyacının karşılanması ve aynı zamanda savaş gücünün bozulmasına neden olan hasta, yaralı, kullanılmaz hale gelmiş araç-gerecin, savaş esirlerinin cephe gerilerine taşınması, binlerce askerin ve bunların kullandığı hayvanların beslenmesi çok zor bir iştir. Tüm bu işlerin yapılmasına yönelik çalışmalara “Lojistik Çalışmaları” denir. Bundan dolayı, savaşan bir ordu için “Lojistik Müfettişlikleri”nin, “Lojistik Hatları”nın, “Lojistik Bölgeleri”nin, “Lojistik Noktaları”nın oluşturulmaları çok önemlidir.

İşte tüm bunlardan dolayı  EĞİRDİR GARI ve EĞİRDİR GÖLÜ, bu toprakların VATAN olmasına çok değerli ve çok önemli katkıları olmuştur.

ÖRNEK: Anadolu içlerinden Akşehir’e getirilen ve Sultan Dağları’nın bugün bile geçilmesi zor olan zirvelerinde halkın gücü ve katılımıyla yapılan Akşehir-Yalvaç-Gelendost-Höyük karayolunda 24 saat çalışan Üç Çift Atlı Araba Kolu(Her Kolda 32 araba olmak üzere), 6 Ağır Kağnı Kolu(Her Kolda ortama 50 kağnı olmak üzere), 5 Deve Kolu(Her Kolda ortalama 90-100 deve olup 468 deve  bulunuyordu), 10 Merkep Kolu(Her Kolda ortalama 100 merkep olup 1000 merkep vardı), 5 Hafif Araba Kolu(Her Kolda ortalama 35 araba olup toplam 179 araba vardı) -ki bu işlerin hızlandırılabilmesi için büyük güçlüklerle Höyük-Örkenez arasına da dar dekovil hattı döşenmiştir- Eğirdir Bahriye Müfrezesi’nce Eğirdir Depolarına ve Hoyran-Aşağıkaşıkara İskelesi yolu ile Batı Cephesi’ne binlerce ton mühimmat, yiyecek-giyecek taşınmıştır.

Bu ulaşımın, çevrede yeterince yol olmadığından Eğirdir Gölü üzerinden yapılma zorunluluğu nedeniyle 1914 yılında Fransızlar tarafından kurulan “Eğirdir Gölü Şimendifer İşletme Kumpanyası”na ait 100 tonluk Mersin Römorkörü ile 57 ton kapasiteli 5 mavna ve 20 kayığa el konulmuş olup Eğirdir ve çevresindeki 108 tonluk çeşitli büyüklükteki mavna ve kayık da ihtiyaç duyulduğunda kullanılmıştır.

Bir başka örnek de “Antalya-Baladız-Eğirdir Lojistik  Hattı”ndan vereyim: Yurtdışından çok büyük zorluklarla temin edilen 21 uçak, 50 nakil aracı, 150 ton akaryakıt ve yüzlerce otomobil parçası ile makine aletleri, 32 bin takım elbise, 14 bin çadır, 25 bin sırt çantası, binlerce battaniye, tonlarca yiyecek maddesi, her çeşit tıbbi malzeme, benzol ve yağ, demir ve bakır tel Batı Cephesi’ne ulaştırıldı.

- Recep BOZKURT

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap