Milli Hatip İbrahim Sarıdaş, Stadı İnletti...
“Ne mutlu, Ne mutlu, Ne mutlu Türk’üm diyene”
Eğirdir’in milli hatibi, Emekli Tarih Öğretmeni İbrahim Sarıdaş, Cumhuriyetimizin 92. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla Cumhuriyet bayramı törenlerinde bir konuşma yaparak, alanda bulunanları adeta coşturdu. Sarıdaş konuşmasında şunları söyledi: “Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92’nci yıldönümü. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu büyük millet bayramı aziz milletimize kutlu olsun.
Türk Milleti yirminci yüzyıl başlarında tarihinin en karanlık yıllarını yaşıyordu. Osmanlı Devleti Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında kaybettiği toprakları geri alabilmek için birinci dünya savaşına girdi. Savaş sonunda 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateş Antlaşmasıyla itilaf devletlerine kayıtsız, şartsız teslim oldu. İşte Türkiye Cumhuriyeti bu bağımsızlık savaşının kazanılmasından sonra kurulmuş olan milli devletimizdir.
Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun idare şekli Cumhuriyet’tir. Türkiye Cumhuriyeti’nde devlet yönetimi sınıfların, kişilerin, ailelerin ve bir zümrenin elinde değildir. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Cumhuriyetin en büyük erdemi Türk toplumunu millet olma bilincine kavuşturmasıdır. Milletimiz Cumhuriyetle birlikte milli bir devletin onurlu, özgürce düşünebilen ve eşit haklara sahip yurttaşları haline gelmiş, devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti bize dünya milletlerinin onurlu bir üyesi olma bilincini kazandırmıştır. Cumhuriyet demokrasiyi geliştiren en iyi sistemdir. Cumhuriyeti yüceltip sürdürmek her Türk’ün milli görevidir.
Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kavramı içerisinde, Malazgirtler, Mohaçlar, Plevneler, Çanakaleler ve milli mücadele gibi nice kahramanlık destanları vardır. Onda Nene Hatunlar, Kara Fatmalar, Sütçü İmamlar, cepheye mermi taşıyan analar, Mehmet Akif’in
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda”
diye andığı sayısız şehitler vardır.
Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kavramı içerisinde
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır”
diyen şairin belirttiği şekilde, uğrunda sayısız şehitler verilerek coğrafya olmaktan çıkıp vatan olmuş kutsal ülkemiz vardır.
Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kavramı içerisinde Türk kültürünü geliştiren, Türk’ün medeni hasletlerini tanıtan, bilimin, sanatın, tekniğin her dalında milletimizi çağımıza ulaştıranların payları vardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin yücelmesinde bu vatanın çocuklarına Türk’üm, doğruyum, çalışkanım demeyi öğreten, İstiklal Marşı’nı ezberleten, ay yıldızlı al bayrağı sevdiren, körpe yüreklere vatan sevgisini sindiren yüzbinlerce fedakar öğretmenin emeği, göz nuru, alınteri vardır. Selam olsun ülkemin fedakar ve cefakar öğretmenlerine.
Sevgili öğrenciler;
Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği sizlersiniz. Okuyacaksınız. Hakim olup hak dağıtacak, asker olup vatan savunacak, doktor olup hastaları sağlığına kavuşturacak, işadamı, mimar, mühendis olacak Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine taşıyacaksınız. Topraklarından bereket fışkıran, sanayide ilerlemiş, bütün çocukları okula, bütün hastaları hekime, bütün köyleri yola, ışığa kavuşmuş, sosyal ve kültürel sorunlarını çözmüş, güçlü Türkiye’yi gerçekleştirmek hepimizin milli görevidir.
Saygıdeğer hemşehrilerim;
Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kavramı içerisinde Türk Milletinin göz bebeği, onuru ve gururu olan, kahraman Türk ordusu vardır. Şairin dediği gibi;
“Asırlardır bu ordu Türk yurdunu koruyor.
Milletinin emrinde zaferlere yürüyor.
Kalbi Allah’a dayanmış dayanır dipçiğine,
Güvenir milletimiz yine Mehmetçiğine.”
Er’inden Orgeneral’ine kadar kahraman Türk Ordusunun bütün mensuplarına selam olsun.
Bu milli günde başta Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu, ordumuzun başkomutanı, milli liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Ülkemizin bağımsızlığı, bütünlüğü ve cumhuriyet uğruna canlarına hiçe sayarak ölüme koşan asker şehitlerimizi, ülkemizin esenliği, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği için canlarını feda eden yüreği pek şehit polislerimizi, yurdumuzun en ücra köşelerinde insanımızı aydınlatma yolunda cefakar ve fedakarca görev yaparken şehit edilen öğretmenlerimizi minnet, şükran ve saygı ile anıyoruz. Ruhları şad olsun. Mekanları cennet olsun.
Saygıdeğer Eğirdirliler;
Son günlerde yurdumuz yoğun bir terör tehdidi ile karşı karşıyadır. Yüreğimiz yanıyor ama metanetimizi koruyoruz. Bu vesileyle Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü parçalamak isteyen iç ve dış bütün şer ve hain güçlere, PKK terör örgütüne sesleniyorum; Türkiye kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına bölünme kabul etmeyen mukaddes bir bütündür. Anadolu’da yaşayan 78 milyon vatan evladı hep aynı cevherin damarları ve Türkiye Cumhuriyeti’nin her bakımdan eşit, onurlu vatandaşlarıdır. Allahımız bir, kitabımız bir, kıblemiz bir. 1071’den bu yana 944 yıldır aynı topraklar üzerinde biriz, beraberiz ve biz büyük Türk milletiyiz. Çabanız boşuna. Türk Milletini bölemeyeceksiniz. Türk devletini parçalamaya gücünüz yetmeyecek. Akıttığınız kanda boğulacaksınız. Anadolu’da bu aziz milletin bölücülere vereceği bırakınız toprak parçası, tek bir çakıl taşı bile yoktur. Askerimize, polisimize kahpece sıktığınız her kurşunun, kalleşçe patlattığınız her bombanın, canice döktüğünüz her damla kanın hesabı Devletimiz tarafından mutlaka sorulacak, ay yıldızlı al bayrak er ya da geç ama mutlaka, terörün merkezi Kandil’e dikilecektir. Bu aziz vatanda kıyamete kadar tek bayrak dalgalanacaktır. O bayrak; onurumuz, gururumuz ve namusumuz olan ay yıldızlı al bayraktır. Anadolu’da Türkiye Cumhuriyeti ebediyen payidar kalacaktır. Varlığımız Türk varlığına, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne ve Türkiye Cumhuriyeti’ne feda olsun.
Ne mutlu, Ne mutlu, Ne mutlu Türk’üm diyene.”