CAN ADA MI? TALAN ADA MI?
Zeki TARHAN-ANKARA
Can ada Eğirdir Gölünün iki süsünden küçüğü… yarı çapı yaklaşık 50 metre..
Atatürk hediye edildiği 1933 tarihli Tescil kararına göre bundan 22 sene önce Eğirdir Belediyesince Yeşil adalı bir sakinin mülkiyetinde bağ evi kullanımında iken istimlak edildi…
Millî mücadele ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde esir gözetim yeri, hastane gibi amaçlar için kullanıldı.
Aşağıda tarihi bir evrak olarak ilk defa yayımlanan 31/1/1933 tarihli kararla, Belediyenin Can adanın Atatürk’e meccanen temlik edilmesine ilişkin talebi kabul edilerek tapuya tescili yapıldı..
***
Atatürk’ün vefatının ardından Can ada mirasçılar üzerinden özel mülkiyette birkaç kez el değiştirdi…
1965 tarihli imar düzenlemesiyle turistik tesis alanı olarak belirlendi…
1960’lı yıllardaki sahiplerince önce yazlık evi sonra motel ve müstakil evlerin yapılmasına yönelik projeler hazırlandı, bu amaçla turizm belgesi alındı, temel bile atıldı….
***
Atatürk adına yapılan tapu tescilinde 3,5 dönüm iken, 1960’lı yıllarda hazırlanan projelere paralel önce 6,5 dönüme, sonra yapılan aplikasyonlarla da Can adanın sınırları 13 dönüme kadar çıkarıldı!!!
1975 yılına gelindiğinde ise gölün iki süsünün korunması hatırlandı ve Doğal sit ilan edildi… Can ada yapılaşmaya kapatıldı. Adaların korunması amacıyla plan hazırlamak üzere 1978 yılında ODTÜ’den12 kişilik heyet incelemelerde bulundu çalışmalar yürüttü.. 1979 yılında ise gölün de korunmasına yönelik dolgu yolu yapma yerine köprü yapılmasına yönelik girişimlerde bulunuldu… Antalya limanlar bölge müdürlüğünden bu yönde prensip kararı bile alındı..
***
16.12.1980 tarihli Belediye Encümen kararıyla halkın umumi dinlenme alanı ihtiyacına yönelik olarak istimlak edildi.. Yani; Can adanın korunmasının hatırlanması bu defa darbe sonrası yönetimine nasip oldu…
Bu tarihten itibaren 20 yılı aşan süreçte, özel mülk sahipleri ile davalar sürüp geldi. Önce 1982 de Danıştayın kararıyla, dinlenme amaçlı park amacına yönelik istimlak kararı ve kamu yararı gerekçesi hukuka uygun bulundu.. Bir kez daha Can ada Belediyenin mülkiyetine geçti…
***
Üzerinde daha 5 yıl geçmeden bu defa istimlak amacı unutuldu.. Can ada Belediye tarafından yapılaşmaya açılmak istendi.. Projeler hazırlandı.. Otel yapılması için 21/7/1987’de ihaleye bile çıkıldı.. teklifler alındı..
Halbuki mevzuat gayet açıktı.. Kıyı Kanunu, Çevre Kanunu, Sulak alanlar mevzuatı, Doğal Sit Mevzuatı iç sularda 300 metre mesafede yeni bir yapı yapılmasına yönelik tasarrufları menetmekteydi.
***
2007’ye gelindiğinde adaların korunması tekrar hatırlandı sit statüleri yenilendi.. Ancak Kanuna göre 3 yılda hazırlanması gereken imar planı bu defa 17 yıl geçtikden sonra hazırlanabildi. Daha doğrusu 1978 yılında hazırlanması gündeme gelen koruma planı ancak hazırlanabildi. 1 Kasım itibarıyla da imar planları askıya çıktı…
Plan araştırma raporunda bu son 17 yıllık gecikmede Belediyenin kıyılanda ve Can adada dolgu planı hazırlamadaki ısrarının asıl sebep olduğu görüldü. İlgili il müdürlüğünün teknik rapora dayanarak iki defa belediyenin dolgu planına ilişkin yaptığı itirazının aşılması bilindi… Halbuki iç sularda kıyıların hele dolgu yerlerinin kullanım şekilleri Kanunlarla belirlenmişti.. İstimlak amacına uygun park yapmak için plan yapılmasına bile ihtiyaç yoktu..
İlan edilen planda Can ada ve kıyıları, rekreasyon alanı ve günübirlik tesis adı altında yüzde 5 oranında lokanta, gazino gibi tesislerin yapılmasına açıldı… Tesis sayısı konusunda bir sınır konulmadığı gibi, bu tesisler için çekme mesafesinin de aranmayacağı plan hükümlerinde belirtildi… Olası fiili kullanımları da düşünüldüğünde; ada kıyılarını bir sokak haline dönüştürecek kıyılarda onlarca tesisin yapılması içten bile değil…
İşin özeti; galiba Can adanın korunması yine unutuldu…
1933 tarihli Can adanın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hediye edilmesi konulu tapuya tescil edilmesine dair karar.