EĞİRDİR GARI, GÖLLER YÖRESİ’NİN MİLLİ MÜCADELE MÜZESİ YAPILARAK
GELECEK KUŞAKLARA TARİHİ BİR MİRAS OLARAK BIRAKILMALIDIR…
- Neden yapılmalıdır?..
- Nasıl yapılabilir?..
“Tarih, bir milletin öğrenmesi gereken en büyük gerçeğidir.Çocuklarımıza tarihimizi en doğru biçimde öğretmemiz lazımdır…”
ATATÜRK (*)
Değerli okuyucu; bu yazımda bu iki sorunun cevabını sizlerle kısa ve öz olarak paylaşmak istiyorum. (Ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler yazımın sonunda bu konuyla ilgili vereceğim kaynakları okuyabilirler)
1- İzmir-Eğirdir Demiryolu Hattı, 19. Yüzyılın en büyük emperyal projelerinden biri olarak “Akdeniz’i (Ege Denizi) Sarıdeniz’e (Çin)” demiryolu ile bağlamak için İngiliz Şirketleri tarafından planlanmış; 1856 yılından İzmir’den yapımına başlanmış; Burdur ve Isparta’ya uğramadan 1912 yılında Eğirdir’e ulaşmıştır. (Burdur ve Isparta’ya tren 24 yıl sonra ulaştı)
2- Demiryolunun güzergâhı, İngiliz Hükümetlerinin isteği doğrultusunda ve metre şaşmadan; Osmanlı Padişahlarının önerilerine ve geçtiği yörelerin ihtiyaçlarına bakılmaksızın İngiliz çıkarları gözetilerek yapıldı.
3- Bu demiryolu Eğirdir’e ulaşır ulaşmaz Fransızlar, Eğirdir Gölü’nün tüm imtiyaz haklarını alarak ve İngilizlerin kullanımını engellemek için İstasyon yakınlarında “Şimendifer İşletme Kumpanyası” adı altında bir şirket kurarak göldeki taşıma ve ulaşım işlerini yapmaya, göldeki su ürünlerini değerlendirmeye, İzmir Balık Hali’ne ulaştırmaya başlamışlardır. Bu şirket, 100 tonluk bir römorkör ve bunun çektiği 4 Duba, 50 ton kapasiteli 5 Mavna, 30 tonluk bir Filika ve 20 Kayıktan oluşuyordu. (19.Yüzyıl sonlarında Osmanlı toprakları üzerinde İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında kıyasıya “DEMİRYOLU SAVAŞLARI” yapılmaktaydı. Birinci Dünya Savaşı başlayıp bu ülkeler birbirlerine düşünce demiryolu yapım çalışmaları geçici olarak durduruldu. Eğer biz, İstiklal Savaşı’nı kazanmasaydık aralarındaki bu savaş, yurt topraklarımızı paylaşarak devam edecekti)
4- Milli Mücadele Dönemi’nde Batı Bölgelerimizde elimizde kalan tek demiryolu hattı Köşk-Eğirdir Demiryolu Hattı’dır ve Büyük Taarruz başlayıncaya kadar Eğirdir’den yönetilmiştir. (Anadolu’daki diğer demiryolların hepsi yabancıların elinde ve yönetimindeydi)
5- 1912 yılından itibaren Eğirdir, konumu, “Yedi Renkli Göl”ü ve Eğirdir-İzmir Demiryolu ile yörenin tam bir ulaşım-taşıma ve turizm merkezi durumuna geldi.
6- 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra da İtalya-İngiltere ve Yunanistan arasında yöremizin paylaşılması için büyük bir “Emperyal Mücadele” başladı. Ortadoğu’nun en büyük halı şirketi ŞARK HALI, (Oriental Carpet Manufacturers-Ltd) Isparta-Eğirdir merkez alınarak bu yörede kurulup 2500 tezgah ile yöredeki halıcılığın %75’ni elinde tutuyor, ipliğini istediği fiyata satıyor, binbir emek dokunan halıyı da istediği fiyata alıyordu.
7- Bütün bu mücadelelerin hedefi ve merkezi SON İSTASYON olan Eğirdir ve çevresinde sürdürülüyordu. (İngilizlerin her türlü desteği ile Konya dolaylarında başlatılan ve ortalığı kan gölüne çeviren Delibaş İsyanı’nın hedefi de EĞİRDİR İSTASYONU ve İzmir demiryolu idi)
8- Eğirdir Dağları’ndaki zengin sedir, ardıç ve kasnak meşesi ormanları ile Yılanlı Ovası ile Ayvalı Köyü arasında bulunduğu iddia edilen Petrol Yataklarının varlığı da İngilizlerin ilgi alanları içindeydi.
9- 01 Haziran 1921 ile 05 Temmuz 1921 tarihleri arasında GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA’nın dahiyane dış politikası sayesinde yöremizden çekilen İtalyanlar, Güneybatı Anadolu’yu boşalttıktan sora Antalya-Burdur-Baladız- EĞİRDİR Lojistik Yolu, yurtdışından getirilen her türlü askeri malzemenin taşındığı çok önemli ZAFER YOLLARI’ndan biri oldu.
10- 15 Ekim 1921, 18 Kasım 1921 ile 04 Aralık 1921 tarihlerinde Genelkurmay Başkanlığı’nın kararları ile Batı Cephesi’nin yığınak noktası olarak Eğirdir İstasyonu ve çevresi uygun bulunmuş, AKŞEHİR-EĞİRDİR-DİNAR LOJİSTİK YOLU’nun (Bizim BÜYÜK TAARRUZ’UN ZAFER YOLLARI’ndan bir diğeri olarak tanımladığımız) açılmasına karar verilmiştir.
11- Eğirdir’den Batı Cephesi’ne en kısa ve en güvenli yollardan birisi olarak da EĞİRDİR GÖLÜ SU YOLU olarak seçilerek EĞİRDİR- AŞAĞIKAŞIKAR-ŞUHUT LOJİSTİK YOLU yapılması kararı alınmış; hemen istasyon çevresinde mühimmat, giyecek ve yiyecek depolanmaya elverişli yapılar yapılmaya başlanmıştı. Bu nedenle Eğirdir iskelesi, Höyük İskelesi(Gelendost) ve Aşağıkaşıkara (Yalvaç) İskeleleri derin sulara kadar uzatılıyor; göldeki ulaşımın güvenli bir biçimde sürdürülmesi için Eğirdir’de DENİZ KOMUTANLIĞI kuruluyor; Fransız Taşıma Şirketi’ne ait tüm deniz araçlarına el konuluyor; Eğirdir Bahriye Müfrezesi’nin emrine veriliyordu. (Anadolu Donanması’nın ya da Kuvayı Milliye’nin ilk Deniz Birliği olan EĞİRDİR GÖLÜ ASKERİ MERAKIBI BAHRİYESİ, Eğirdir’de kuruluyordu)
12- Güvenli konumu ve ulaşım kolaylığı nedeniyle Eğirdir, Haber Alma ve İstihbarat Merkezi yapılıyordu.
13- Büyük Taarruz’un güvenlik planı olan “K Savunma Planı”nda (Kati savunma planı) İMTİDAT-I HUDUT (sonuna kadar savunulacak alanlar) olarak Emirdağ- Eğirdir Hattı ve Göller Yöresi Dağları tespit ediliyor, 26 Ağustos’a kadar tüm hazırlıklar Eğirdir merkezli olarak yapılıyordu.
14- Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda en az 2500-3000 kişinin yaralanacağı hesap edilerek bu yaralıların başta Eğirdir olmak üzere Isparta, Burdur, Antalya Hastaneleri ve yaralı bakım evlerine taşınacağı için tüm hazırlıklar buna göre yapılıyordu. (Eğirdir’deki Camiler, mescitler, büyük evler yaralılar için hazırlanıyor, Eğirdir Canada’da da Hasta Bakımevi kuruluyordu)
15- Eğirdir-Baladız-Dinar-Çivril Demiryolu Hattı’nda da LOKOMATİF VE VAGONLAR yaralıları taşımak için düzenlenip hazır tutuluyordu.
Dünyanın en haklı ve en onurlu savaşlarından olan Türk İstiklal Savaşı’nın Batı Cephesi’ne en hayati destek Akşehir-Eğirdir-Dinar Lojistik Yolu ile Antalya-Burdur-Baladız-Eğirdir Lojistik Yollarından geldi ve 15 Ekim 1921 ile 26 Ağustos 1922 tarihleri arasında Eğirdir Garı çevresinde yığınak yapılarak Eğirdir-Aşağıkaşıkara- Şuhut Yolu ve Eğirdir-Baladız-Dinar-Çivril Yolu ile savaş alanlarına ulaştırıldı.
Çünkü vatan topraklarını dört yıla yakın kanlı çizmeleriyle işgal eden düşmana son darbeyi BATI CEPHESİ’nde vurmaya karar verilmiş ve Göller Yöresi’nde konuşlandırılan Birinci Ordu’nun 100 bin askeri ile onların kullanacağı 20 bin hayvanın her türlü ihtiyacı için gerekli malzemenin büyük bir kısmı güvenli bir merkez olarak Eğirdir Depolarında bulundurulmaktaydı.
Batı Cephesi’nde Eğirdir merkezli ve düşmanı yurttan tamamen atmaya yönelik bu olağanüstü faaliyetlere yöre halkının canlarıyla, kanlarıyla, mallarıyla olan fedakarlıkları, Büyük Taarruz’un başarıya ulaşmasında çok değerli ve önemli katkıları oldu. Yaralı kahramanlarımız cephe gerisinde oluşturulan bakım yerlerinde tedavi edilerek şifa buldu.
İşte tüm bu nedenlerle EĞİRDİR GARI ve halen kaderine terk edilmiş 122 hektarlık (12 milyon metrekareden fazla) arazisi (Ülkemizin en uzun demiryolu köprülerinden olan Eğirdir Köprüsü de dahil edilerek) MİLLİ MÜCADELE MÜZESİ ile Kültür, Sanat ve Spor etkinliklerinin yapılacağı alanlar olarak düzenlenmeli ve gelecek nesillere en değerli hazineler olarak bırakılmalıdır..
Kurtuluş Savaşı’nda Türk demiryolcularının katkıları ve kahramanlıkları şanlı bir destandır…
Böylece onların ruhları da şad olacaktır…
(Bugünlerde, bu yıllarda olmasa da gelecek kuşaklar bu hayalimizi mutlaka gerçekleştireceklerine inancımız tamdır ve mutlaka yapacaklardır)
PEKİ, BU POJE NASIL HAYATA GEÇİRİLEBİLİR?..
Bu konuda ve bu toprakların VATAN olmasında Göller Yöresi coğrafyası hudutları içinde yerleşim birimleri bulunan 6 ilin (Isparta, Burdur, Antalya, Denizli, Afyonkarahisar ve Konya) Üniversitelerinin bilim insanlarının ve bu işlerin değerini ve önemini bilen yurtseverlerinin ve Yerel Yöneticilerin işbirliği yapmaları hayati derecede önemlidir.
1-Başta Isparta ve ilçelerdeki Askeri Birlikler, Kültür ve Turizm Müdürlükleri, Milli Eğitim Müdürlükleri, Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernekler bu projenin önemi ve değeri konusunda bilgilendirilip; Milli Mücadele Müzesi’ne kazandırılması istenen belge, doküman toplanmasında birlikte hareket edilmenin yolları aranıp bulunabilinir.
2- Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı’ndan (ATESE), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ve işin önemini ve değerini bilen vatandaşlarımızdan bu konuda destek alınabilinir.
3- İzmir-Eğirdir Demiryolu, İngiltere için çok büyük öneme sahiptir ve bu yol ile bugün bile “…teknik mükemmelliği ile İngiliz deha ve becerisinin büyük eseri..” olarak övünülmekte; “... İngiliz İmparatorluğunun Doğu ülkelerine olan üstünlüğünün simgesi olarak görülmektedir…”
Onların yaptığı bu “SON İSTASYON” için düşünülen projeye ve halen ayakta olan muhteşem demiryolu köprüsüne ilgisiz kalmaları mümkün değildir.
Bu kültürel projenin amaçları ve işlevi konusunda bilgilendirildikleri takdirde finansmanı için destek olabilecekleri inancındayız…
4- 2002 yılından itibaren ulaşıma kapatılarak adeta ölüme terk edilen Eğirdir-Isparta Demiryolu Hattı, buharlı trenlerin işletildiği bir TURİSTİK HAT’ta dönüştürülmelidir. (Bunun nasıl yapılacağını merak edenler Dün Bugün Yarı EĞİRDİR adlı kitabımızın 155-156-157-158-159-160-173-174-175-176-177. sayfalarını okumalıdırlar)
Çalışmamızı A.Nedim Atilla’nın İZMİR DEMİRYOLLARI adlı kitabının 111 ve 112. sayfalarından aldığımız şu sözlerle noktalayalım:
“İzmir-Aydın Demiryolun Hattı’nın son temdit noktası Eğirdir oldu. Kendi adını taşıyan bir gölün sahilinde ve yüksek bir dağın eteğindeydi. Eğirdir istasyonuna trenin ulaşması için yapılan yollar, bugün de mühendislik harikası olarak kabul ediliyor. İstasyona 5.5 kilometre kala tren, binde 28 eğilimli bir yol üzerinden kıvrıla kıvrıla inmeye başlar ve aynı yüksek noktadan, göl ile dağlar belki de dünyanın en güzel demiryolu manzarasını oluşturur. Bu manzaraya eklenen köprü de, olağanüstü güzeldir. Eğirdir Gölü’nün lezzetli balıkları bile 01 kasım 1912’den itibaren İzmir’e sevk edilmeye başlanmıştı …”
-Recep BOZKURT
Tarihçi-Yazar
(*)-KAYNAKLAR:
1- Türk İstiklal Harbi Batı Cephesi-2.cilt,6.kısım,1.kitap BÜYÜK TAARRUZA HAZIRLIK VE BÜYÜK TAARRUZ,
2- Türk İstiklal Harbi Batı cephesi-6.kısım,2.kitap BÜYÜK TAARRUZ,
3- KURTULUŞ SAVAŞI’NIN MALİ KAYNAKLARI-Alptekin Müderrisoğlu,
4- Türk İstiklal Harbi İDARİ FAALİYETLERİ,
5- Türk İstiklal Harbi DENİZ CEPHESİ VE HAVA HAREKATI,
6- Türk İstiklal Harbi Büyük Taarruz’da TAKİP HAREKATI,
7- EMPERYALİZMİN TÜRKİYE’YE GİRİŞİ-Orhan Kurmuş,
8- İZMİR DEMİRYOLLARI- A.Nedim Atilla,
9- HAFIZ İBRAHİM DEMİRALAY HATIRATI VE ISPARTADA MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ İLGİLİ BELGELER,
10- MİLLİ MÜCADELE’DE DENİZLİ ISPARTA BURDUR-Nuri Köstüklü,
11- GÜNEY BATI ANADOLU’DA KUVAYI MİLLİYE HAREKATI-Sıtkı Aydınel,
12-İSTİKLAL MAHKEMELERİ-Ergun Aybars,
13-MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ’NDE TÜRK İTALYAN İLİŞKİLERİ-Mevlut çelebi,
14-İSTİKLAL HARBİ HATIRATI-İbrahim sorguç,
15-İSTİKLAL HARBİ’NDE 57.TÜMEN VE AYDIN MİLLİ CİDALİ-M.Şefik Aker,
16-KURTULUŞ SAVAŞI’NDA DEMİRYOLCULUK-Ziya Gürel,
17-BİR DEMİRYOLCUNUN KURTULUŞ SAVAŞI HATIRALARI-Murat Ergün,
18-EĞİRDİR FELAKABAT TARİHİ-Süleyman Sukuti Yiğitbaşı,
19-KURULŞUNDAN BUGÜNE KADAR ISPARTA TARİHİ- Böcüzade Süleyman Sami,
20-GAZİ ÖĞRETMEN İBRAHİM ETHEM KARTAL-Mehmet Kartal,
21-TÜRK-İTALYAN İLİŞKİLERİ (1919-1923)-Fabio L Grassi,
22-ISPARTA MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ’NİN KARAR VE YAZIŞMA DEFTERİ- Hasan Babacan,
23-ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI’NDA EĞİRDİR-Recep Bozkurt
24-DÜN BUGÜN YARIN-EĞİRDİR- Recep Bozkurt
25-CUMHURİYETİN 100. YILI’NDA YALVAÇ-ISUBÜ Büyük Kutlu Uygulamalı Bilimler Fakültesi Yayını