GÖLÜN ORTASINDAN SESLENİYORDU: “SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ!!!” DİYE

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,GÖLÜN ORTASINDAN SESLENİYORDU:  “SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ!!!” DİYE
Haberin Tarihi: 17.10.2024 10:28:49 - Okunma Sayısı:439 defa okundu.

Zeki Tarhan Yazdı...

GÖLÜN ORTASINDAN SESLENİYORDU:

“SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ!!!” DİYE

                            Zeki TARHAN - ANKARA

       Barla’nın Dikmen mevkiinden binmişlerdi Balıkçı Salih’in motorlu  Teknesine. Dört kişilerdi ve Dümenin başında Salih. Eğirdir Gölü’nün kuzeyine; “Gölün Hoyran bölümü” demek daha doğru bir tanımlama olur ama, “Hoyran Gölü” de deniyor. Eğirdir Gölü ile Hoyran Gölü’nün en dar yeri de KEMER BOĞAZI olarak adlandırılıyor.

                                               ***

     Amacımız; “Kemer Boğazı’nı göstermekti” diyor Abdullah. Daha üç hafta önce de, yine Barla’nın Boyalı – Süpürgelik mevkiinde, karasallaşan göl ekosisteminin “ÇAMUR OTURMASI” ve “SU KAÇAĞI” olgusunu yerinde gözlemlemek ve bunu video / haber olarak kamuoyuyla paylaşmak amacıyla gitmişti ve de misyonunu yerine getirmişti…

                                             ***

     Yüksek  su bitkileriyle / yosun ve otlarla kaplanmış göl, bataklığa dönüşmüştü ve gölde Teknenin ilerlemesi için ot temizliği yapa yapa gölde yol alıyorlardı… Gölün derinliği 40 -50 cm arasındaydı. Tekne çamura oturuyor ve daha fazla ilerleyemiyordu. Teknenin kürekleri de vardı. Ve balıkçı Salih, küreğin sapıyla gölün su seviyesini ölçüyor, 50 cm’ nin altında görünüyordu. Ve gölün su kotunun, balıkçı teknesinin küreğiyle ölçüldüğü günleri de görmüş oluyorduk böylece…                                            

                                          ***

     Dikmen mevkii, Süpürgelik mevkiinin hemen yukarısındaydı. Kemer Boğazı ise; Senirkent sınırının başladığı Akkeçili mevkiinden, Boğazın karşı tarafındaki Kel Tepe ve Yenice Sivrisi’ ne bakıyordu. Kıyıdan 700 metre uzaklıktaydılar.  Amaçları; KEMER BOĞAZI’ nı göstermekti ama, heyhat çamura saplanmışlardı… Geldikleri yere geri dönmek zorundaydılar…

                                           ***

      Balıkçı Salih;  “Daha önceleri buralarda gölün derinliği 5-7 metre arasındaydı. Şimdi ise 40 -50 santim!!! Ne balık var ne de istakoz (=kerevit)!!!” diyordu…Bütün Gölü Filamingolar kuşatmıştı ama, bu belki ornitologlar için bir görsel şölen olabilirdi, ressamlar için de çok güzel bir tablo!!! Ama teknedekiler için bunlar haklı olarak; “Bataklık kuşu” ydu!!! Filamingoların motor sesinden ürküp toplu uçuşlarını da gözlemlemek, belki de bulunmaz bir ayrıcalık olsa gerek.

                                                     ***

           Abdullah, teknedeki dört kişiden biri olan Isparta İl Genel Meclisi üyesi Abdurrahman SİNAP’ ın duygu ve düşüncelerini alıyordu ve bakın SİNAP neler diyordu: “…Eğirdir gölü, şu anda kalp krizi geçiriyor!!! Eğirdir gölümüz tamamen Bataklığa dönüştü!!! Can çekişiyor!!! KÜRESEL ISINMA ve VAHŞİ SULAMA!!! VAHŞİ SULAMAYI BİTİRMEZSEK, EĞİRDİR GÖLÜ BİTECEK!!! Cumhurbaşkanımızın  Gölümüzü mutlaka görmesi lâzım. Bataklık Kuşları ne demek?!!! Gölümüz Bataklığa dönmüş demek!!!”

                                                      ***

            Eşek arıları!!! Ahh Eşek arıları Ahh!!! Karasallaşan Göl ekosisteminde çekirge sürüsünü çağrıştıran Eşek arılarını, video – haberde değil de, siz yaşasaydınız, bilmiyorum kendinizi nasıl anlatırdınız?!!! Belki de bir şans eseri, elleriyle  kovalarken eşek arılarını, Abdullah’ değil de kendinizi düşününce, O’nun nasıl bir misyonu yerine getirdiğini daha iyi anlayacak ve yerel bir medya organı sahibinin, adeta gölün sahibi gibi nasıl bir misyonu yerine getirdiğine tanık olacaktınız…

         …Ve Abdullah, çektiği video – haber’i şu sözlerle bitiriyordu: “SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ!!!”

         Karşı kıyıda ise; Balıkçı Salih’in annesi, elinde bir sırık ve saçtan yapılmış botla, Gölde çamura saplanmış teknedekileri bekliyordu… Ve anneler, bütün canlılardan farklıydı…

                                                     ---0---

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap