MİRYOKEFALON ZAFERİ’NİN 848. YILDÖNÜMÜ RÖPORTAJI
***
Tarih: 16 Eylül 2024, Pazartesi
Röportajın Yapıldığı Yer: Miryokefalon Zaferinin 848. Yıldönümü Kutlamaları Ankara Heyeti Aracı
***
-Gazeteci Yazar Zeki TARHAN Sordu, Prof. Dr. Güray KIRPIK Yanıtladı-
***
Gazi Üniversitesi Tarih Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Türk Tarih Kurumu(TTK) eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray KIRPIK ile yaptığımız bu söyleşide; “5N1K” formatında Miryokefalon Zaferi’nin 848. Yılı Kutlamaları ve Zafer’in yeri ve önemi konusunu analiz ettik.
***
TARHAN – Sevgili hocam, bugüne değin birçok etkinlik ve kutlamalar yapıldı Miryokefalon Zaferi için. Savaş’ın yapıldığı veya Zafer’in kazanıldığı yer konusunda, bağımsız araştırmacılar ve TTK öncülüğünde; tarihçiler, tarihi coğrafyacılar ve interdisipliner olarak ilgili alanlardaki bilim insanlarımızla “AÇIK OTURUM” ve “ÇALIŞTAY”lar düzenlendi. Savaş’ın yapıldığı yer daha başka bir ifadeyle Zafer’in kazanıldığı yer konusu; kesin ve mutlak denilebilecek bir uzlaşı ile sonuçlanıp tescil edilebildi mi? Ayrıca Savaşın yapıldığı yer konusundaki tezler, sayı olarak ne kadardı ve bilimsel tartışmalar sonucu kaçı elenmişti? Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz.
KIRPIK – Öncelikle Miryokefalon Zaferi’nin yeri ve önemi artık daha güçlü ve sağlam kanıtlarla birlikte biliniyor. Gün geçtikçe olayın mahiyeti daha detaylı şekilde gün yüzüne çıkacaktır. Elbette başta Türk Tarih Kurumu olmak üzere konuyla ilgili akademik ve kültürel sorumluluğu olan herkesin, ayrıca bu vatanın evladı olan her bir vatandaşın ecdada olan vefa vazifesi gereği bu Zaferi ve şehitlerini, gazilerini hatırlaması çok mühim bir vatani ve vicdânî görevidir. Türkiye’de Miryokefalon’u çalışan farklı bilimsel görüşleri bir arada buluşturarak, tartıştıran bir toplantı ilk defa 8-9 Mayıs 2017 tarihinde Ankara’da Türk Tarih Kurumu bilimsel toplantı ve konferans salonlarında gerçekleştirilmiştir. Orada üç(3) görüş geriye kalmıştı: Eğirdir, Kumdanlı, Çivril-Kûfî Çayı/Düzbel Vadisi. Bu görüşler de esasen aynı askeri yol üzerinde birbirine yakın olan bir tarihi coğrafya sahasını işaretlemekteydi. Ancak bu görüşlerin tartışıldığı son bir çalıştay daha yapılması gerektiğini burada ayrıca vurgulamam gerekmektedir. Yine 1-5 Ekim 2018 tarihinde düzenlenen 18’nci Türk Tarih Kongresi’nde konuyla ilgili oturum ve bildiriler olmuş konu günümüze kadar daha da açıklığa kavuşmuş bulunmaktadır. Elbette Miryokefalon Zaferi gibi Anadolu’nun tapusunun alındığı bu önemli Zafer’in üzerine pek çok görüş 2017’deki Çalıştay’da tartışıldı. Ayrıca Çalıştay’da geçmişte Zafer’in yeriyle ilgili bilimsel olarak çalışmış ve vefat etmiş bilim insanlarının görüşleri yani makale, kitap ve yazılarında serdettikleri Zafer’in yerine dair düşünceleri de incelenmiş, analiz ve karşılaştırma çalışmalarına dahil edilmiştir. Çalıştay kapsamında Türk Tarih Kurumu’nun bir bilimsel hazırlık safhası ve daha sonra canlı tartışmalar kısmı olmuş, böylece görüşler aşağıda ifade ettiğimiz 4 temel kategori açısından karşılaştırılarak elekten geçirilmiş ve sonuçta en sağlam ve tutarlı bulunan birbirine yakın görüşler kalmıştır. Bu çerçevede yapılan bilimsel çalışmalarla Miryokefalon Zaferi’nin yeri artık günümüzde (2024 yılı itibariyle) daha tartışmasız hale gelmiş bulunmaktadır.
***
TARHAN – Savaş’ın yapıldığı ve zaferin kazanıldığı yer, Eğirdir Gölü’ nün kıyıları olduğu kesinleşmiş gibi görünüyor… Bu fizikî mekanlar “TARİHİ SİT” olarak ilan edilemez mi?
KIRPIK - Bu sorunuza şöyle cevap vermemiz daha doğru olur Zeki Bey. Miryokefalon Zaferi, Malazgirt Zaferi kadar ve onunla eşdeğer şekilde anılması gereken bir öneme sahiptir. Malazgirt Zaferi’ni Miryokefalon’un ve bu iki zaferi de diğerleriyle ve hatta yakın zamanımızın Çanakkale ve İstiklal Harbi ile kıyaslamak çok yanlış ve anakronik bir hata olur. Bu zaferlerin her biri diğerinin mütemmimi şanlı zaferler ve önemli vatan savunması zaferleridir. Miryokefalon Zaferi’nin kazanıldığı yer elbette tarihi bir alan ve anma sahası olarak tasvir edilmeli, kabul edilmeli ve kutlamalar buna uygun şekilde yapılmalıdır. Ancak bunun için her neresi olursa olsun vatandaşın geçim kaynaklarına zarar vermeden bir alan tahsisi ve kutlama sahasının devlet himayesine alınması, tıpkı Malazgirt’te olduğu gibi Miryokefalon Zaferi için de kaçınılmaz bir yükümlülüktür.
***
TARHAN – EĞİRDİR GÖLÜ; bugün yok olma sürecine girmiş ve kara ekosistemine evrilmekte… KEMER KÖPRÜ, Miryokefalon Savaşı’ndan sonra yıkılmış ve gölün altında kalmıştır. Bu gidişle göl ikiye ayrılacak ve yıkılan köprü kalıntıları gün yüzüne çıkacaktır. Bu durumda, savaşın yeri somut olarak kanıtlanmış olacak. Sizce de öyle mi?
KIRPIK – Miryokefalon Zaferi’nin kazanıldığı yerle ilgili kanıtlar 4 kategoride tasnif edilecek olursa bunların tamamı gerçekleştiğinde Savaşı’n yeri de netleşmiş/kesinleşmiş demektir. Bu 4 kategori tarih bilimine göre 1) İnsan faktörüyle doğrudan ilgili kanıtlar 2)Olay faktörüyle ilgili kanıtlar (Şehitlik ve savaşa dair izler) 3) Zaman/Takvim ve devamlılık faktörü (evveli ve sonrasındaki olaylarla kıyas) 4) Mekan faktörü (Coğrafi bilgiler). Bunların tamamı açısından istisnasız bir örtüşme olması halinde konu kesinleşmiş demektir. Burada hemen hemen bütün şartlar içinde esasen gelinen son noktada “MİRYOKEFALON ŞEHİTLİĞİ veya SAVAŞIN DİĞER UNSURLARININ” kalıntılarının gün yüzüne çıkarılması noktası dışında diğer şartların tamamı “Kemer Boğazı Tarihî Coğrafya Mekânı” için gerçekleşmiştir. Ayrıca Türk Tarih Kurumu’ndaki görevlerimiz sırasında Kültür Bakanlığı ve Kurum bünyesinde başlatılmış ve tamamlanmış olan Miryokefalon Zaferi Yüzey Araştırmaları Projesi kapsamında yapılan çalışmalarla elde edilen bulgular ve bilgiler Yalvaç’taki devlet müzesine rapor ve tutanaklarıyla birlikte teslim edilmiştir.
***
TARHAN – Son söz olarak konuyla ilgili düşünceleriniz nedir?
KIRPIK – Malazgirt, Miryokefalon, Büyük Taarruz bu vatanın “VATAN” olmasında ayrılamaz şekilde sahiplenilmesi gereken şanlı ve destansı birer büyük zaferdir. Bunlardan biri diğerinden ayırt edilip küçümsenemez ve yadsınamaz. Bilimsel olarak eşdeğer önemde görülmesi gereken bu zaferlerimiz Türk Milleti’nin tarihinin nirengi anları ve olaylarıdır.
***
TARHAN – Röportajımız için teşekkür ediyorum sevgili Hocam, sağ olunuz.
KIRPIK - Böylesi önemli bir zafere olan hassasiyetli eğiliminiz ve ilginiz için sizi kutluyor, bilakis naçizane sizlere teşekkür ederim.
***