PESTİSİTLERLE ZEHİRLENEN EĞİRDİR GÖLÜ;
YİNE “ZEHİRLİ ALG PATLAMASI” İLE
GERİ DÖNÜLMEZ BİR SONA EVRİLİRKEN!!!
Epey bir zaman oluyor… Abdullah, Gelendost tarafından Eğirdir’ e gelmekte… Ve o sırada aramış, Eğirdir Gölü’ nün o andaki durumunu sormuştum. Bakın TARHAN’ a nasıl bir yanıt vermişti: “… Zeki abi inanın, gölün şu haline baktıkça, resim çekmek içimi acıtıyor… Onun için çekmiyorum.”
Abdullah’ı anlıyordum; sözde değil, özde Eğirdir gölü fanatiği, bir “EĞİRDİR GÖLÜ SEVDALISI” idi. O; Eğirdir gölü’ n deki SUDAK BALIKLARI’ n da, PESTİSİT ZEHİRLENMESİ’ nin bilimsel olarak saptanması için, Eğirdir Su Ürünleri Yüksek Okulunda yapılan Limnolojik Laboratuar çalışmasında, Dr. Gülşen ULUKÖY’ e hemen hemen her gün gölden tuttuğu farklı boyutlarda ve ağırlıkta Sudak balıklarını taşımıştı… Böylece Abdullah, bilimsel bir çalışmanın lojistik desteğini sağlamış ve Dr. ULUKÖY’ ün doktora tezinin altyapısını hazırlamıştı.
…Ve Abdullah’ ın Eğirdir Gölü sevdasının bilimsel yaklaşımının ilk adımı, böyle başlamıştı…
***
Bugünlerde ise; Hayal kent’ ten bir Eğirdir gölü resmini, sosyal medyada paylaştığını görüyoruz. Belki de bu paylaşım; Abdullah’ ın sabrının sonuydu, ya da öfke patlamasıydı…
***
Tarihler 2005 yılının 26 Mayısını gösterdiğinde; ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Meryem BEKLİOĞLU’ nu ziyaret etmiş, bir Biyolog / Limnolog olan BEKLİOĞLU ile “ÖTROFİKASYON” söyleşisi yapıyor ve Eğirdir gölü’ nün geleceğini ve olası Limnolojik riskleri konuşuyorduk…
…Ve “Sığ Göl Sulak alanları / Ekoloji, Ötrofikasyon ve Restorasyon” adlı eserini şu sözlerle imzalayıp TARHAN’ a hediye ediyordu: “Sayın Zeki Tarhan beye doğa sevgisi ve merakının devam etmesi dileğiyle, sevgi ve saygılar.
Meryem Beklioğlu / 26. 05. 2005”
***
Eğirdir gölü, Sığ bir göl haline nasıl gelmişti?!!! Bugün, zehirli alg patlamalarıyla nasıl çığlık atıyordu?!!! Sadece ot temizlemeyle, gölümüz ölüm döşeğinden kalkabilir miydi?!!! Niçin radikal çözümlere yönelmiyordu Merkezi Otorite ve Taşra Örgütleri?!!!
…Evet evet, niçin eliniz varmıyordu kaçak / kayıt dışı DERİN SONDAJ KUYULARI’ nı kapatmaya ve niçin denetlemiyordunuz?!!!
…Ve niçin gölümüzün kurtuluşu için; 914’ ler den 916’ lara çıkartmıyordunuz gölümüzün minimum su kotunu?!!!
***
Gelin, BEKLİOĞLU’ nun kitabının araka kapağını süsleyen şu Ekolojik özlü sözlerle noktalayalım yazımızı.
“Ekoloji eğitiminin cezalarından biri, kişinin yaralarla dolu bir dünyada yaşamasıdır. Toprağa verilen zarar çoğu sıradan insana görünmez. Bir ekolog ya kabuğunu sertleştirmeli ve bilimin sonuçlarının kendisini ilgilendirmediğine inanmalı, ya da kendisine güvenen ve bildikleri dışında şeyler duymak istemeyen bir toplumdaki ölüm işaretlerini gören doktor olmalıdır.”
Aldo Leopold, 1940
----- 0 ----
- Zeki TARHAN - ANKARA