GÖLÜMÜZ HAVZASINDA
BUNDAN SONRA?...
AKIN - ÖZEL
Zeki TARHAN Ankara’ dan bildiriyor
( 5. ve son bölüm )
…Evet, yazı dizimizin 5. ve son bölümünü okuyorsunuz şu anda. Bu bölümde de; 46 maddelik Receteyle, ölüm döşeğindeki EĞİRDİR GÖLÜ’ müz ayağa kaldırılmaya çalışılacak kısa/ orta ve uzun dönemli tedaviyle ömrünün uzatılacağını temenni ederken, umudumuzu da yitirmemeye çalışıyoruz…
Bu iyimser bakış açımızı böylece dile getirdikten sonra, geriye kalan 8 maddelik tedavi yöntemini de sizlerle paylaştıktan sonra, bu satırların yazarı TARHAN’ ın genel bir değerlendirmesini de okumuş olacaksınız… Sakın ola ki; TARHAN’ ın bu genel değerlendirmesini okumamazlık etmeyin, ıskalamayın, çünkü; çok önemli bir yaklaşım sergilenecek… Haydi bakalım…
***
Bütün su kullanımlarının (vatandaş, kooperatifler, özel idare ve valilik dahil olmak üzere) tek elden DSİ (=18. Bölge Müdürlüğü) tarafından denetlenecek ve yürütülecek… Kuru tarım uygulamaları, öncelikli olarak teşvik edilecek, resmi sulama sezonu dışında kalan su taleplerine izin verilmeyecektir. Su Ürünleri yetiştiriciliği tesislerinde, “DÖNGÜSEL KAPALI SU SİSTEMLERİ” ne geçilmesi için TEŞVİK mekanizmaları sağlanacaktır. Coğrafyaya uygun, “EKOLOJİK HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ” (=Küçükbaş ve Kanatlı) yaygınlaştırılacaktır… Ayrıca; Tarımsal alanda su verimliliğini arttırmak için, “polikültür üretim yöntemleri” nin yaygınlaştırılması sağlanacaktır.
***
Öncelikli olarak, yoğun sulama alanlarında suyun doğru kullanımı için, “KOLLUK KUVVETLERİ” ile denetim sağlanacaktır. Tarımsal su kullanım ücretinin; kullanılan su miktarına ve ürün çeşidine göre fiyatlandırılması, bu sayede çiftçinin su tasarrufuna teşvik edilmesi sağlanacaktır!!!
***
TARHAN’ IN GENEL DEĞERLENDİRMESİ
Sevgili AKIN okuyucularımız ve Fıstık biçimindeki EĞİRDİR GÖLÜ havzasında yaşayan, 81 yerleşim birimindeki tarımla uğraşan / uğraşmayan tüm halkımıza sesleniyorum…Lütfen, bu 5 bölümlük yazı dizimizi tekrar tekrar okuyun… Okumakla kalmayın, içinize sindirin / özümseyin… Unutmamak için de; AKIN’ ın dijital arşivine arada – sırada da olsa girin okuyun…
Evet, Hastaya verilen reçeteyi okudunuz. Şimdi TARHAN’ ı dinliyorsunuz:
Yıllar önce, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Yüksek Okul iken, Okulun öğretim üyesinin doktora teziyle bilimsel olarak, Sudak balıklarının nasıl PESTİSİT’ le zehirlendiğini, iç organlarının nasıl hastalandığı kanıtlanmıştı. Ve bizler; bu bilimsel bulguyu yok sayarak, Tarımsal ilaçlamayı yıllarca bir sezonda 30’ u aşan ilaçlamayla, hem suyumuzu hem gölümüzü zehirledik!!! Bütün uyarılara rağmen, bir türlü bu sayıyı (5)’ e indiremedik!!!
***
Gölümüzün su sirkülasyonunu önleyen ADA YOLU’ yapımına zamanın başbakanı, siyaset ustası DEMİREL’ in çevreci gerekçelerle karşı çıkmasına, O’ nun; “Gölün ekolojik dengesi bozulur, su sirkülasyonuna mani olursunuz!!!” demesine rağmen, Yeşilada halkının “Bu yol, mutlaka yapılmalı!!!” feryatlarına karşı fazla dayanamamış ve rezistans gösteremeyip popülizme yenik düşmüştü. Halbuki DEMİREL, bir Dünya ÇEVRE zirvesinde RİO DEKLERASYONU’ nu imzalayan ve bundan böyle; bütün yatırım projelerinde ÇEVRE boyutunu arayıp – gözeten bir büyük çevreci ve de siyaset ustasıydı. Keşke, Ada yolunda popülizme yenik düşmeseydi. Bu arada, Ada halkına da bir çift sözümüz var. Dünya Turizm Merkezi Antalya’ nın Alanya’ sında henüz Ev Pansiyonculuğu yokken, Eğirdir’ in Yeşil Adasında, Isparta’ nın ilk turizmcisi / turizm cengaveri bir Kaptan Alaadin’ in Dünyaya açılan Ev Pansiyonu vardı. Kaptan Aladdin’ i dışlayan / ıskalayan hatta ucutan Ada halkı, kaptanın hakkını nasıl ödeyecekti?!!!
***
Isparta ilinin plaka numarası kadar GÖLET sözü verildi meydanlarda!!! Kendisini “sevgili hemşerilerim” diye Isparta halkına hitap eden bakanlardı bunlar. Ve kalbe giden damarları kesmiştik!!! Günümüzde ise; Göletlerden EĞİRDİR GÖLÜ’ ne su akıtılmasını telâffuz ediyorduk…
***
…Ve geçmişte kadın Çevre bakanımıza, BOĞAZOVA’ lı kadın çiftçilerimiz tarafından bir tepside ikram edilen elmayı yemeyen bakan;”… bu elmalar kanalizasyon ve tarımsal ilaçlı suyla yetiştiriliyor” diyerek yemiyordu.
Geçtiğimiz günlerde Devlet gelmişti Yeşilada’ ya. Gölle ilgili hiçbir şey söylemeden gittiler Sütçüler’ e ve orada bir Mermer ocağını kapattılar. Adalar ve EĞİRDİR GÖLÜ bir bütündü, etle tırnak gibi. Gölsüz Ada olur muydu?!!! Ve Mermer Ocakları; Göl ekositemi / Dağ ekosistemi ile Orman ekosistemini bitiren / yok eden başlıca unsurlardandı!!!
Gelin isterseniz, burada noktalayalım sözlerimizi.
Haydi hoşça kalın, sağlıcakla kalın… En önemlisi; canlanmış / ölüm döşeğinden kalkmış bir EĞİRDİR GÖLÜYLE baş başa kalın…
------ SON ----