YETKİN DİL VE UYGARLIK
3.Bölüm
Eğirdir Gölü çevresi; Etrüsk, Pelasg ve Aka yerleşimleri açısından dil gelişiminin kuluçka yatağı gibidir. Felsefe, bilim dili ve tarih dilinin gelişimi ve yetkin dilin kullanımı açısından uygundur. Bilim insanlarının burada çoğunlukta olması, kahramanların, şehir devleti yöneticilerinin bilgiye düşkün olması, tarih yazımı arzusu, diğer halklarla olan ticari bağlantılar ve uygarlık; dili yetkin hale getirmek için uygun ortamı yaratır.Logographlar vasıtasıyla düz yazı ile tarih yazımı, Hint-Avrupa dilinin alfabe ile yetkin dil haline gelmesine zemin hazırlamıştır. Bu da Etrüskler sayesinde olmuştur. Etrüsk eserlerinin ve dilinin M.Ö. 6 yy da İtalya’da Latin alfabesi ile, Eğirdir Gölü çevresinde Fenike alfabesi ile Yunancaya geçmesi Hint-Avrupa dilini yetkin hale getirmiştir. MiletosluKadmos, Dionysios, LampsakonluKharon, Argos’luAkousilaos (İon diyalekti ile yazmıştır),KaryandalıSkylaks, LydialıHekatios ve Ksantosbu bölgedeki ilk logograph’lardır. LydialıKsantos hakkında Dr. Ayşen Sina şunu söyler, ‘yazarın günümüze kalan fragmanları incelendiğinde onun; öyküler, çoğu Hellenik olmayan halk masalları ve kırsal bölgelerin geçirdikleri jeolojik değişimleri anlatmaktan hoşlandığı ortaya çıkar’. Bunun yanı sıra Ksantos’un çağdaşı Herodots’u etkilediği ve sonraki yüzyıllarda yaşayan tarih yazarlarına kaynak sağladığı görülmektedir’.
Etrüsklerin tarih yazımına M.Ö. 1500 yıllarında başlaması dilin yetkinleşme zamanlarını göstermesi açısından önemlidir. Kazım Mirşan, ‘ilk Türk tarihçisi EtrüsklüÖnreBinabaşı’dır’ demektedir. Etrüskler kitap yazımına (bitikçiler vasıtasıyla) önem vermişlerdir. Evren ve öteki dünyanın sırlarını açıklayan EtruscaDisciplina bunlardan biridir. Eğirdir (Hoyran) Gölünün doğusundaki Troas bölgesindeki Bergama’nın (Gaziri adası, Ramazan Topraklı tespiti ile) ilk kütüphane olması muhtemeldir. Hatta Yunan kültürünün bir ürünü kabul edilen İlyada bile Truva’yı işgal eden Akha kökenli Helenlerden ziyade Etrüsklerin öz ataları Truvalıları konu alması bakımından onlara ait kabul edilebilir.
‘Antik Hellen dilinin Ionia lehçesinde bildirme, haber alma yoluyla bilgi edinme anlamına gelen istorein fiili ilk kez M.Ö. 5. Yüzyılda Herodots tarafından Historiai (Tarihler) olarak adlandırılmış eserinde geçmişin araştırılması yönünde kullanılmış ve onun bu girişimi, ‘tarih’adını alan özgün bir araştırma-soruşturma yönteminin doğuşuna ilk adım olmuştur’, Dr. Sultan Deniz Küçüker. M.Ö. 12-8 yy dakiepik ve lirik dizeler, belgeler; logographlar (dil gramercileri ve kelime üreticileri) vasıtasıyla Hint-Avrupa dilinin toplumsal hafızası oluşmuş, yetkin dil haline gelmiştir.
Dr. Vernes ve bilim ekibinin yaptığı genetik araştırmada, Etrüsklerin Anadolu’dan (Lidya – Eğirdir Gölü bölgesi) geldiği ve DNA yapılarının Türklerle büyük bir benzerlik taşıdığı ortaya çıkmıştır. Özgün bir zekayla medeniyet üreten Etrüsklerin, Batıya katkısı acaba hatırlanıyor mu? Yoksa, üstü örtülerek küllendiriliyor mu? Karar sizin!
-SON-