RÜYA GÖRMEK
Türkçe rüya görürüm. Düşünüşüm de, hayallerim de Türkçedir. Bazen anlamak için derinlemesine araştırır, bazen de anlatmak için uzun uzun düşünürüm. Rüyalarda aynen, uyanıklık halinde olduğu gibidir. Derin uyku sonucu görülen rüyalar anlamlıdır. Derin uyku rüyalarında; olaylar, nesneler belli belirsiz hatırlanır ama anlam nettir. Hafif yani yüzeysel uykulu rüyalarda; olaylar ve nesneler net, anlam ise belirsizdir. Sorunu, rüya yorumcusu da çözemez. Uyanıklık durumunda da çok malumat; anlam için yetmez, derinlemesine bilgi edinmek gerekir. Hatta zeki olmak da kafi değil, akıl yürütmek gerekir.
Mevlana, ‘hamdım, piştim, yandım’ demiş. Bu yetkinliğe nasıl ulaştığına şaşırmam. Testi bile suyu tam anlamıyla soğutabilmesi için pişmesi gereklidir. Ben de üç kelimeyle anlatabilir miyim diye çok düşünmüşümdür? Duygulara hitap etmek için şiir de pek yazamam! Gözünün içine bakmadığın insanlara nasıl anlatılır?
Bir uzmana sormuşlar, ‘memleketin hali nasıldır?’ Bir kelimeyle anlatır mısın? Diye. Uzman, ‘kötü’ demiş. Peki, iki kelimeyle anlat demişler. O da ‘kötü değil’ demiş. Bir de; üç kelimeyle anlat dediklerin de; ‘kötü değil, gelişmekte’ demiş. Kısaca; memleketin halini, böyle anlatmış!
Son söz!
Anlaşıldı mı?