ÖZGÜR DÜŞÜNCE VE DİL
(1. Bölüm)
Dil; yetkinleşmeden yani yetkin dil haline gelemeden geniş kapsamlı düşünce üretilemez. Resim-yazı olarak adlandırılan hiyeroglif yazıdan kavramlar türetilerek, derinlemesine düşünce ortaya çıkmaz. Hitit dili ve mısır dili olarak bilinen hiyeroglif yazıdan nasıl düşünce üretilebilir? Bütün dillerin anası olarak bilinen Türkçe, eskiden beri düşünce dili haline gelmiş, bu dil ile medeniyetler doğmuş ve felsefe yapılır hale gelmiştir. İnsan; benlik kazanmadan, birlik sağlamadan, bir dil ile beynin bütün alanlarına ulaşılamıyorsa özgür düşünce üretilemez.
Milattan önceki yıllarda Küçük Anadolu [Asya Eyaleti], yâni Eğirdir Gölü çevresine [Ramazan Topraklı’nın haritasına] bir göz atalım. Buraya Etrüsk bölgesi ve Arzava diyoruz. Burada Misya, Lidya, Likya, Karya, Truva, Küçük Frigya var. Peki, hangi dili konuşuyorlardı. Arzava bölgesinde yani Likya, Karya, Truva ve Lidya bölgesinde Luvi’ce konuşulduğu yazılıyor. Misya bölgesinde Misce [Trak dili], Lidce konuşulduğu söyleniyor. Misya, Küçük Frigya’ya komşu değil mi? Peki, Frigya dili! O da Hint-Avrupa diliydi. Yine bu bölgede yer alan Mira dili, o da Arzava bölgesinde yer aldığı için Luvi dili olduğu belirtiliyor. Trak dili de, Hint-Avrupa dil grubundan sayılıyor. O zaman düşünelim; Hint-Avrupa dilini kullananlar kimler; bugünkü İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar ve Almanlar yani Avrupa’lılar. Hint-Avrupa dili; Latince ve Eski Yunanca’ya dayanmıyor mu? Bilimsel metinlerde hep Latince ve Eski Yunanca’ya başvurulmuyor mu? Herodot, ‘Lydiaya hâkim bir kralın Tyrrheres adlı oğlunun çeşitli şartlar neticesinde, ülke ahalisinin yarısı ile birlikte İtalya’ya göç ettiğini’ anlatır. Latince nerede kullanıldı? Roma’da. Türkçe ve Latince’de cümleler; özne, tümleç ve yüklem şeklinde kurulur. M.Ö. 300 yılına kadar Roma’ da kim hâkimdi? Etrüskler. Roma’nın temelini kimler atmıştı? Yine Etrüskler. Roma’nın temelinin atıldığı sırada Küçük Anadolu’da kimler vardı, Etrüskler. Etrüskler, İtalya’ya nereden gitmişlerdi? Eski Yunanca nerede doğdu; tâbi ki Küçük Anadolu’da. İlk Yunan’ı Kemer Boğazı’nda görüyoruz. Kanaatimce Hellen, Boğaz halkı/insanı demektir.
Luvi dilinin konuşulduğu bölgeye, yani Eğirdir Gölü çevresine ve Ramazan Topraklı’nın haritasına bakalım. Arzava, M.Ö. 2500 yıllarında Eğirdir merkezli Göller Bölgesinde yer alır. Daha sonra özellikle M.Ö. 1600 yıllarda Mira-Kuvalya olarak bilinir. Mira-Kuvalya, M.Ö.2000’lerde Hatti ülkesine tabidir. Truva’da (M.Ö. 3000-2500) Arzava kadar eski bir merkezdir. Misya (M.Ö. 1200), Truva’ dan sonraki adlandırmadır. Eğirdir [Hoyran] Gölü’nün doğusu ve batısı Misya’dır. Misya kentlerinden Milet ve Bergama’dan [Hoyran Gölü içerisinde Gaziri adası] özellikle bahsetmek gerekir. Lidya [?] [Eğirdir Laodikya], M.Ö. 700’lerde ki adlandırmadır. Likya (M.Ö. 1500), Karya (M.Ö. 1100) bölgeleri; Lidya [? Eğirdir] komşusudur. Küçük Frigya (M.Ö. 800) adlandırmasıdır. Lidya, Misya, Truva Pelasg’lar, yani İskitlerdir. Lidya ve Arzava bölgesi de Etrüsk bölgesidir. Likya’lıların dini ritüellerine Misya’lılar da katılır. Likya’lılar, subarlar olarak bilinir. Frigler ve Traklar’ da İskitlerdir. Arzava dili, Side yazıtlarındaki dildir. Tarihi M.Ö.2500 yılından öncedir, Türkçe olarak bilinir [Kazım Mirşan]. Arzava’da Karya ötesi Yuna (Yunan) olarak bilinir. Misya kenti olarak bildiğimiz Milet [Thales ve öğrencilerinin okulu], Eğirdir [Hoyran] bölgesinin batısında yer alır. Yine Misya kenti olarak bildiğimiz Bergama [Gaziri adası], Eğirdir [Hoyran] Gölü içerisinde doğu da yer alır. Ünlü Bergama kütüphanesini hatırlayalım. Acaba Eğirdir Gölü yakınındaki Bergama Kütüphanesi, Persler tarafından M.Ö. 300’lerde bugünkü Bergama’ya mı götürüldü? [Oradan kitapların İskenderiye kütüphanesine hediye edildiği sonra da yakıldığı söylenir, Prof. Dr. Ural Akbulut]. Küçük Frigya’da bulunan Apasa [Efes], aynı zamanda Sokrates’in [M.Ö. 469-399] kentidir, gramer üzerine [Etrüskçe, yani Eski Yunanca üzerinde] çalışmıştır. Aynı zamanda Dionysios Thraks [M.Ö. 170-90]’da gramer [Yunanca] üzerinde çalışmıştır.
Eski Yunanca; Luvi dili olarak bilinen Etrüsk dili aynı zamanda Pelasg [Frig] dilidir. Etrüsk ya da Frig dili Türkçedir. Alman dil bilimcisi jakop Grimum [1785-1863] tarafından ortaya atılan yasa önemlidir. Hint-Avrupa dillerinin gövdesinin uğradığı değişimlerle ilgili yasadır. İki aşamalıdır. Birinci aşama; M.Ö. 600-700 yıllarında [Eski Yunanca], ikinci aşama; M.Ö. 300 yıllarında [Yunanca] olmuştur. Bu da gösteriyor ki matematiksel Türkçe dil yasası Hint-Avrupa dillerine sirayet etmiştir.
Etrüsk dilinde; a, e, (ı), i, o, ö, u, (ü) ünlü harfleri kullanılır. Etrüskler kendilerine Vel Aras [Ben Aras] demektedirler. Atabey’in eski adının Aras [Ağros] olduğunu hatırlayalım. Keza Arzava (Aras ->Araz -> Arzava), ‘Aras Ova’ olarak adlandırılabilir. (Arzava kralının, M.Ö. 1500’ lere doğru Hitit I. Hattuşil’in saldırısında Eğirdir’e sığındığını, Miletos’u Aka bölgesindeki (Luvice Akha; su, akmak anlamında) Etrüsklere yani Mira’ya devrettiğini. Mira kralı Tarkasvana (M.Ö. 1315 – 1190) ise özgür düşüncenin önemini özellikle belirttiğini hatırlayalım). Etrüskçe, Çuvaşca Lir Türkçesine (Subar, Ogur) yakındır. Etrüskçe at, Çuvaşca ut a>u dönüşümü olmuştur. Etrüskler, OQ (On-Ok) halkıdır. ‘Eliş Esiz Oz’, ruhu göğe ulaşanlardır. Luvi ve Latince’de kullanılan sesli harfler; a, e, ı (i), o, u’dur. Örneğin; Helen dilinde hiçbir anlamı olmayan Apollon [Apollonia] (Uluborlu) adının kökeni Luvi dilinde ‘apa’ yani ‘su’ sözcüğünden gelmektedir. Eskiler, ‘apa ovası’ deyimini sulak, geniş alanlar için kullanırlar. Luvi dilinin esasını Pelasg (Etrüsk) dili oluşturmaktadır. Bu dili kullananlar M.Ö. 3000’lerden sonra özellikle Göller Bölgesi Truva, Likya, Lidya bölgesinde yaşamışlardır. Frigler’in kullandığı ünlü harfler ise a, e, i, o, u’dur. Bir örnek daha verelim Eski Türkler’de Pitiksa; kitap, yazı anlamına gelir. Yalvaç [Yalavaç, yanık demektir] adı Pisidya; Pitiksa -> Pitassa -> Pisidya dönüşümü ile kullanılmış olabilir.
Türkçe’nin izlediği yola bakalım.
. M.Ö.10000 (ON notası) ile damgalardan oluşan yazı, Türkçe’nin oluşumu
. M.Ö. 10000-5000 İlk Türkçe (Kök Türkçe), Hatti – On-Ok’lar’ın kullandığı dil
. M.Ö. 5000-3000 Ana Türkçe (Ergin dil), Luvi ya da Etrüsk dili (hece dili)
Etrüsk dili, Pelasg dili ile beraber önce ‘b,d,g’ ocağını kullanan ergin dil sonra ‘b,d,g,(l)’
ocağını kullanan yetkin dil olmuştur.
Ergin dil; b,d,g,(l) harfleri ile başlayan genelde tek heceli dildir.
Yetki dil ise; b,d,g,(l) ile başlayan birden fazla heceli dildir.
Örneğin; Tutmaç <- Tut-ma + aş
. M.Ö. 3000-1500 Eski Türkçe (Yetkin dil), ‘Lir Türkçesi’ (Ogur Türkçesi), Çuvaşca
. M.Ö. 1500-659 Eski Türkçe (Yetkin dil) ‘Saz Türkçesi’ (Oğuz Türkçesi), İskitçe
Frigler, Saz Türkçesini de kullanmışlardır.
Örnek vererek ilerleyelim. İlk yazılanlar ‘Lir Türkçesi’, sonra yazılanlar ‘Saz Türkçesi’
Belik -> Beşik
Delik -> Deşik
Kelif -> Kesif
Bölük -> Börçük
Dim -> Dik
Irıldım à Yoruldum
Eğirdir bölgesinde pekiştirme için her iki ad da (eski ve yeni) birlikte kullanılır. (Prof. Dr. Cengiz Tosun, ‘çoğu sözcükler, tarihin akışı içinde bir kültür mirası oldukları için eski eserler gibi korunmalıdır’ sözüyle buna işaret eder).
devam edecek