ŞİİR YAZILMAZ, YAZDIRIR
“Şiir birine yazılmaz.
O yüzden herkesin...
Ama birileri mutlaka şiir yazdırır.
Sebebi olabilirler, sahibi asla…”
Ceyhun Yılmaz
Sanatın yeri ve zamanı olmaz. O her yerde ve her zaman insana gönül gücü verir. Sorunlardan ya da acılardan sıyırarak yaşama bağlar. Stres, yaşamın hızın keser hastalıkları tetikler. Acıyan yer başka acıkan yer başkadır. Sevgi ve ilgi, sağlık için en etkili yaşam ilacıdır.
“En etkili ilaç nedir?” Diye yetkin bir doktora sormuşlar. Verdiği yanıt şu olmuş: “İlgi ve sevgidir!” Ya işe yaramazsa? Diye sormuşlar. “O zaman dozunu artırın!” Demiş… Sevgi ve ilgi, insanların yaşamında önemli bir güçtür.
*
Şairler şiirlerinde çoğu zaman özne kullanmazlar. Şiir, okura seslenir, okur: “Bu bana yazılmış.” Diye düşünür ve empatik bulabilir. “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul-zurna az...” sözcüklerinden örülü atasözümüz, çok anlamlıdır.
Bir yazar diyor ki: “Çok sevdiğim bir insana özenle şiirler yazdım. Öykü konusu yaptım. Kendisi de farkında... Zaman geçti. O şiirler ve öyküler, şimdilerde bana saldırıyorlar. Nasıl mı? 'Bizi bozuk para gibi harcadın!' Diyorlar.
*
Özneli ya da birine adanmış şiirlerde akrostiş denilen bir görüntü türü olur. Ya da özneli şiir; bir kişiye, bir yere yazılabilir. Öznesiz ya da okuyanın empatik bulacağı şiirler, tüm okuyanlara seslenir. Aşağıda sayfamızı nakışlayan bir özneli, bir öznesiz şiir okuyabilirsiniz
Hayatta ben en çok ninemi sevdim
-Ağıtsı şiir –
Tam on bir yaşımda öksüz kalınca
Anam oldu, canım oldu Gülizar,
Güneş solup karabulut sarınca
Babaannem, kucak açtı Gülizar.
Yaşam şerit şerit gözümde söndü
Anamdı, ninemdi direğim çöktü.
Garip köy çocuğu kente gelince
Yorgan kaydı, gönül çöktü, can nice
Anam! Anam! Sesim gidip gelince
Duyup geldi, sevip öptü Gülizar.
Gönül gücüm, ışığımdı o söndü
Anamdı, ninemdi direğim çöktü.
Üç güldük, koklayıp okşayan odur
Elimizden tutup dayanak olur
Yürek sevgisi sapasağlam durur
Gözüydüm, sakınırdı Gülizar.
Ağrı’daydım, üşüyordum, dünümdü
Anamdı, ninemdi direğim çöktü.
Anısı yürekte çörekli kor kor
Dayanmak kolay mı, gerçekten çok zor
Gözlerim sel oldu, ellerim mosmor
Geride yılların dimdik Gülizar.
Düşündükçe usum duruyor şimdi
Hem anamdı, hem canımdı, ninemdi.
Gülüm oldu, Gülizar’dan ad aldım
Işığımdı kaydı, yıldızsız kaldım
Sarsıldı evrenim, bozuldu bağım
Son solukta beni korur Gülizar.
Üç idik, çok olduk hep paralandı
Bizimle yad elde hep yaralandı.
Ölümünü duydum on yedi ekim
Sarsıldı benliğim, titredi beynim
Geçmiş, şerit şerit gözümde benim
Acın ile perişanım Gülizar.
Toprağın bol, yerin cennet dileğim
Evrenimden çekip gittin direğim.
Yaşın doksan dörttü, yüreğin kırk dört
Yine üşüyorum, gel üstümü ört
Eridi, yok oldu gönlümdeki yurt
Boğazımda düğüm oldun Gülizar.
Beni mutlu görmek isterdi gönlün
‘Muhsin’im! ’mi oldu, yine son sözün…
Muhsin Durucan
Hiç mi Hiç Unutmadım
Gözlerinin rengini bilmem nasıl unuttum
Bu olumsuz durumu hiç hesaba katmadım
Gül açan yüzündeki gamzeye alkış tuttum
İçten yaklaşımını hiç mi hiç unutmadım.
Barış gözlü sevgiyi duyumsar, bilir misin?
Bir buluşma istesem ‘evet, evet’ der misin?
İçten haykırışıma hep kulak verir misin?
Baygın bakışlarını hiç mi hiç unutmadım.
Sevinçte, mutlulukta boş kaygılar bulunmaz
Gönül gözünü örten olumsuzluklar kalmaz
Geleceğe yürüyen sevgiler unutulmaz
O ender saçlarını hiç mi hiç unutmadım.
Gerçek sevgi aranır hem de soluk soluğa
Acep doyum olur mu kaliteli dostluğa
Azlıktan sıyrılarak yol alınır çokluğa
Soylu saygınlığını hiç mi hiç unutmadım.
Durucanca yüzünü, bakışını özlüyor
Coşkulu kavuşmanın akışını gözlüyor
Bahara engel olan sert kışını tuzluyor
Gönül aydınlığını hiç mi hiç unutmadım.
Muhsin Durucan
Sanata önem veren M. Kemal Atatürk’ün vurguladığı gibi: “Sanat güzelliğin ifadesidir… Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa müzik, resim ile olursa ressamlık, yontma, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık… Olur.”
*