NEREDEN NEREYE!!!
Eğitimci - Yazar Recep Bozkurt Yazdı
Eğirdir, benim yaşamımda çok özel yeri olan bir kenttir. Coğrafyasına aşık,tarihsel konumu ve işlevine hayran birisiyim. Bundan dolayı hakkında yazılmış ne bulduysam okumuş; coğrafyasını da her fırsatta gezmiş olmaktan bahtiyar birisiyim. Bilinçli bir sevgim ve tutkum olduğundan en küçük bir zarar görmesinden içim yanar, çok üzülürüm;Güzel bir haber ya da gelişim ve değişiminden de sınırsız sevinirim.
Hakkında onlarca makale,inceleme ve araştırma yazıları,kitaplar yazdığım, radyo ve televizyon konuşmaları yaptığım bu çalışmalarım pek ses getirmezken "YEDİ RENKLİ GÖL ÖLÜYOR!!!.." yazım umduğumdan fazla yankı uyandırdı.
Doğrusu, sevinmedim desem yalan olur!..
Ama; "YÜZEN KENT EĞİRDİR " tanımına
İlk kez, bir müzede rastlayınca nasıl sevindim bilemesiniz...
01 Ekim 2016 günü İzmir’de Arkas Sanat Merkezi’nde “19. Yüzyıl Anadolu Seyahatleri” sergisini geziyorum; birden karşıma Alexandre de Laborde ve oğlu Leon de Laborde’nin yazıp çizdiği 1838 yılı Eğirdir’i çıkıyor!..
Ben bu Laborde’lerden daha önceleri haberdardım- iki Eğirdir çizimini “Dün Bugün Yarın Eğirdir” adlı kitabımda yayınlamıştım-ama bu kez bu resimlerle birlikte Eğirdir gözlemlerini öylesine güzel sözlerle anlatıyorlardı ki; inanın gözlerim yaşardı:
“Adımlarımız ilerledikçe, sanki, sürprizi daha iyi hazırlamak için, biz yaklaştıkça, önce YÜZEN KENT EĞİRDİR; yani suların ve yeşilliğin ortasındaki rengarenk evlerini barındıran sevimli adalar karşımıza çıkıyor. Peşi sıra,uzun dalgakıranı üzerinde ilerleyen kıyı kenti;adeta kente hakim olan ve onu tehdit eden kayaların düşüşünden kaçmak ister gibidir...
İsviçre turistleri!.. Hayranlık çığlıklarımızı duymak için neden burada değilsiniz?!..
Yetenekli sanatçılar, gelin; Doğu güneşiyle aydınlatılmış, sedirden züfa otuna kadar mukaddes bir bitki örtüsüyle kaplanmış, bu yarı İsviçre yarı Napoli manzarası karşısında fırçalarınızı Eğirdir Gölü için kullanın...” diye yazıyorlar...
Daha 1800’lü yılların başlarında bu baba ve oğul, Antik Kent arayışı merakıyla Anadolu’yu baştan başa gezerler, fakat, kazı çalışması yapmazlar; amaçları durum tesbitidir. Bu gezilerde baba Laborde’nin gözlemleri ve çok iyi bir ressam olan oğul Leon’un çizimleri, o yılların tanınıp bilinmesi için tam bir görsel döküman.
Bu belgeler, Eğirdir kültürüne mutlaka kazandırılmalıdır.