EĞİRDİR GÖLÜ'NDEN SESLENİYORUM:
"YEDİ RENKLİ GÖL" ÖLÜYOR!!!
(SON DURUMUNU GÖRMEK İÇİN GİTTİM VE SULARININ ÇEKİLDİĞİ KIYICIĞINDAKİ TAŞLAR ÜZERİNE OTURARAK SESSİZCE AĞLADIM...)
1969 yılında “Eğirdir Sivrisi”nin yamaçlarında bir kartal yuvası gibi duran Akpınar Köyü’nde göreve başlamış; hemen yanı başındaki 1749 metrelik Sivri Dağ’ın zirvesine defalarca tırmanmış ve buralardan olağanüstü rengine hayranlıkla bakakalmış; Aşağıkaşıkara’dan Boğazova’ya, Barla’dan Yeşilköy’e kadar kıyıcıklarını adım adım dolaşmış; içinde bir inci tanesi gibi duran Yeşilada’da dört yılı aşkın öğretmenlik yapmış; turkuaz sularında kulaç atarak ve billur pınarlarında (pek inanılacak gibi değil ama benim bildiğim Yeşilada'nın yakınlarında göl suyunun üstüne kadar ulaşan ve yazın buz gibi olan ondan fazla kaynak vardı) hararetini gidererek sazanını, sırazını, kavinnesini, levreğini, kerevitini doya doya yemiş; hakkında dört kitap (Bir Yaşam Yolculuğu-Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir-Dün Bugün Yarın Eğirdir-Yaşadığım ve Yazdığım Kentler: İznik- Eğirdir-Foça) yazmış biri olarak; şimdilerde suları hızla çekilmekte olan kıyıcığındaki taşlar üzerine oturup, giderek solmakta olan “YEDİ RENKLİ GÖL” sularına bakarak ve içim yanarak, kendi kendime "nasıl böyle oldun, kim ya da kimler seni bu duruma getirdi..." diyerek sessizce ağlıyorum...
Şimdi; "5 Haziran Dünya Çevre Gün"ünde SESLENİYORUM!..
Başta Isparta Valisi olmak üzere; Eğirdir, Senirkent, Gelendost,Yalvaç Kaymakam ve Belediye Başkanları ile bu ilden seçilen Milletvekillerine sesleniyorum:
2872 Sayılı Çevre Kanunu’na dayalı olarak hazırlanan EĞİRDİR GÖLÜ ÖZEL HÜKÜMLERİ’ni ve bunlara bağlı yönetmelikleri ödünsüz olarak uygulanmasını sağlayınız!..
Bu coğrafyada yaşayan, olanları gören ve olacakları sezen duyarlı vatandaşlarımıza sesleniyorum: Tehlikeyi göremeyen ama geçimini bu gölün nimetlerinden sağlayan vatandaşlarımıza olup biteni, yapılması gerekenleri, ilerde karşılaşacakları felaketi, zararları –ne olur- bütün açıklığıyla ve gerçeğiyle anlatın; haberdar edin!..
Bu göl, bizlere, bu toprakları bolluk ve bereket içinde yaşanan bir VATAN yaptı. (Milli Mücadele yıllarında, bunu nasıl olduğunu merak edenler- lütfen-yazdığım KURTULUŞ SAVAŞI'NDA EĞİRDİR kitabımı okusunlar)
Bugünlerde İMDAT çığlıkları atan bu olağanüstü güzel gölü iş işten geçmeden KORUYUP KOLLAMAMIZ GEREKİYOR, HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALMAMIZ GEREKİYOR…
Yoksa; Göller ve Güller Yöresi’nin bu büyük gölü de diğer gölleri gibi EĞİRDİR GÖLÜ de, göz göre yok olup gidecek!..
- Recep BOZKURT