ISVAK’TA BAKA RÜZGARI ESTİ… (6. Bölüm)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ISVAK’TA BAKA RÜZGARI ESTİ… (6. Bölüm)
Haberin Tarihi: 13.5.2024 09:42:38 - Okunma Sayısı:795 defa okundu.

Zeki Tarhan Yazdı...

ISVAK’TA BAKA RÜZGARI ESTİ

                               Zeki TARHAN – ANKARA

                                                     BÖLÜM : 6

                 ALİ TANIŞ :

               Burada en çok ilgi çeken çalışma; Safran ile ilgili olanıdır. Safran, özellikle Aksu ilçesinde başarılı sonuçlar vermiş 1’e 14’e kadar yumru ile çoğalmıştır. Ancak daha sonra yapılması gereken gözlemler ise, deneme alanlarının tahrip edilmesi, yerel yöneticilerin değişmesi gibi sebeplerle yapılamamıştır.

            Sonraki yıllarda Eğirdir İlçe Tarım Müdürlüğü desteği ile Sorkuncak köyünde yarım dönümlük bir arazide safran üretimi yapılmıştır. Ancak burada da pazarlama sorunu ortaya çıktığı için, bu çalışma da sürdürülememiştir. BAKA ajansı ile bu potansiyelin incelenip yeniden değerlendirilmesinin yararlı olacağı kanaatindeyim.

                                             ***

        ZEKİ TARHAN :

     Türkiye 1923 Turizm Strateji Belgesinde GÖLLER BÖLGESİ, “EKOTURİZM” bölgesi olarak yer alıyor. 1923 geride kaldı, 1924’ ün Mayısındayız bugün. Bugünkü etkinlikte ise; EKOTURİZM’ den ve bu alandaki  BAKA’ nın yatırım destek ve teşviklerinden hiç söz edilmedi.

    Isparta; bugüne dek “kent kimliğini” ortaya koyamadı. Üniversite şehri miydik, Tarım kenti yada sanayi kenti miydik? Yoksa bir  “Turizm Şehri miydi Isparta?!!! Bir türlü karar veremiyor, Kent Kimliğini oluşturamıyorduk…Ve bu nedenle de; Bölgesel planlamanın rotasını çizemiyorduk, çizmeye çalıştığımız yol haritaları da sonuçsuz kalıyordu…

    Burada, “SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA” anlayışından söz edecek ve ISVAK’ ın kurucu onursal başkanı DEMİREL’ den somut bir örnek olay aktararak, konuşmamı sonlandıracağım.

    DEMİREL, TEMA’ nın çevre boyutlu projelerini Çankaya Köşküne taşır ve girişimci iş insanlarına seslenir: “İşte yatırım yapılmasını istediğim projeler…İstediğinizi / beğendiğinizi seçin” der.

   …Ve DEMİREL, Dünya Çevre zirvesinde “Rio Deklarasyonunu imzalayan Başbakan unvanını taşıyordu. Bundan böyle; çevre boyutunu içermeyen, çevre unsurunu gözetmeyen hiçbir yatırım projesine  de onay vermiyordu…

                                                     ***

       ABDULLAH ÇAPRAZ :

        Ben, Eğirdir’ in Barla’ sındanım. Gölün kıyısında kurulmuş, kırsal bir yerleşim yeridir BARLA. Değerli katılımcılarımız, öncelikle hoş geldiniz etkinliğimize. Tüm konuşmacılarımızın değinmediği; “”EĞİRDİR  GÖLÜ OLMAZSA ISPARTA OLMAZ!!!” konusunda, düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum…

       EĞİRDİR GÖLÜ SU SEVİYESİ’ nin, geçmiş yıllara göre en aza inmesi ve giderek gölümüzün yok olma / kuruma sürecine girmiş olduğu gerçeğini  görmemezlikten gelemeyiz. Yakın zamanda BARLA’ dan yeni geldim. Tarımsal sulama amaçlı yapılan GÖLET’ te hiç su yoktu. Hem boşa giden bir yatırım, hem de gölümüzün geleceğini olumsuz yönde etkileyen olguydu bu!!!

      …Evet, küresel ısınma günümüzün gerçeğiydi. Peki, bilinçsiz yapılan tarımsal sulamalar, vahşi / salma sulamalar / kayıt dışı – kaçak sondaj kuyuları, gereksiz göletlerin yapılması, gölün bekasını tehlikeye atan olumsuz etkenlerdi. Bu olguları da yok sayamayız!!! Bütün göl havzasında DAMLA SULAMA kaçınılmazdı!!! Isparta’ ya gölden içme suyu verilmesi de, gölün bekası sorununda mutlaka dikkate alınması gereken bir konu başlığıydı.

        Yüzyıllar öncesi var sayılan Hoyran ve Eğirdir gölü, farklı iki göl olup bir ırmak ile birleşiyormuş. Hatta, dar boğazda bugün de “KEMER” adı verilen bir köy vardı. Burada; bir de şu anda sular altında kalan bir KÖPRÜ olduğu söylenmektedir… Bu gidişle, yine aynı eski coğrafyaya dönülecek gibi görülmektedir…

       Bahsetmiş olduğumuz Bölgesel Kalkınmada, en önemli ticari ürün; ELMA, KİRAZ ve KAYISI’ dır. Daha önceleri KURU TARIM yapılırken, son 30 yıldır SULU TARIM’ a geçilmiş, Bölgemize büyük katma değer sunan ürünler ortaya çıkmıştır. Fakat; “OLMAZSA OMAZIMIZ” olan EĞİRDİR GÖLÜ’ dür!!! Yani; matematiksel olarak son çarpan ( 0 ) olunca sonuç ( 0 ) olacaktır!!! Derhâl, bu gidişe son verecek önlemlerin alınması gerekmektedir… Yoksa;  bugün övünerek söylemiş olduğumuz tarımsal ihraç ürünlerimizin katkısı olamayacaktır!!!

…Evet, Küresel ısınma nedeni ile gerçekleşen BUHARLAŞMA ile olan göldeki su kaybı küçümsenemez fakat; bu doğa olayı, sadece birkaç yıldır değil, yıllardır süregelmektedir… Buharlaşmaya sığınmamak, bunu bahane etmemek ve Buharlaşmayı “günah keçisi” ilân etmemek gerekmektedir.

YARIN :

YABAN MERSİNİ ÜRETİMİ VE

GİRİŞİMCİ MEHMET KOÇUN KATKISI

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap