DEMİREL / ÜNİVERSİTEMİZ / GÖLÜMÜZ
… VE BAHAR’LAR – MELTEM’LER
Zeki TARHAN – ANKARA
Ne demişti DEMİREL? Şunu demişti: “…Benim adımı taşıyan Üniversitede mükemmeliyet ararım.” Peki, başka ne demişti? Şunu demişti: “…Eğirdir Gölü’ne yüzey suları ile gelen tarımsal ilaç ve tarımsal gübrenin göle verdiği her türlü olumsuzluğu Üniversitemiz araştırmalıdır…”
***
…Evet, girizgâhta okuduğunuz gibi DEMİREL’ in iki söylemiyle başladım yazıma. Yazımızın başlığı da; yazı içeriğinin adeta özeti gibi. Bahar; mevsim değil, Meltem de; rüzgar değil. Bahar da, Meltem de SDÜ’nün ÇEVRE’ci Dr. öğretim üyeleri. Her ikisiyle de tele – röportajlar yaptım. Meltem hocayla dün konuştuk… Önce Bomba 32’ de yayınlanan “Eğirdir Gölü’ nün ikiye bölüneceği” haberi, sonra AKIN gazetesinin ayrıntılı haberi.
***
Terkos Gölü (=Durusu Gölü ), Karadeniz'e bağlantısı olan küçük bir koydu. Zamanla dalgaların kumlardan yaptığı bariyerler, bu küçük koyun denizden kopmasına ve "TATLI SU" gölüne dönüşmesine neden oldu.
***
Göl ile Karadeniz arasında 100 - 150 metre uzunluğunda bir kanal uzanıyor. Çok kurak dönemlerde Karadeniz'den alınan sular, bu kanalda dinlendirildikten sonra göle akıtılıyor. En büyük tehdit ise; denizden kaçak kum alınması. Gölün kumullarının altı, kaçak kum tekneleri tarafından oyulmaya başlandığından, deniz ile göl arasındaki mesafe gittikçe kısalıyor...Gerekli önlemler alınmadığı takdirde Karadeniz, TERKOS GÖLÜ'NÜ İSTİLA EDECEK.
Dr. Meltem; radikal çözümler de öneriyordu… Bir AB projesinin SDÜ ayağında görev üstlenmişti, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile birlikte EĞİRDİR GÖLÜ’ nü yaşatmaya, öldürmemeye çalışıyordu…
Bu konuyu, Üniversitemizin yükselen yıldızlarını da daha detaylı işleyecek, kamuoyu ile paylaşacağız…