SU MASALI / SU FALI
Zeki TARHAN – ANKARA
BÖLÜM : 4
Eğirdir gölü, çevresel baskıların yoğun olduğu, kırılgan / nazik sığ göl ekosistemiydi. Tabii bir de fırsat kollayan siyanobakteriler ve çok sayıda tür aşırı bir gelişim gösteriyor, sık ve şiddetli “ALG PATLAMASI” olayına yol açıyordu… MÜSİLAJ, yani; ( Alg + bakteriden oluşan yapışkan yapı ) makrofitler üzerinde (=Yüksek Su Bitkileri ) kalın bir kaplama oluşturuyordu… Gölde, sazangillerin nitel ve nicel bakımdan baskın balık faunası olması gibi özellikler, EĞİRDİR GÖLÜ’ nün ÖTROFİK düzeyde olduğunu göstermekteydi.
***
Fotoğraftaki görüntü; Eğirdir Gölü’ nün Hoyran Bölgesinde, 2021 yılının 18 Ağustosunda, Prof. Dr. İskender GÜLLE hocamız tarafından çekilmişti ve bitkinin yaprak ve gövdesi üzerinde 10 mm’ ye kadar varan yarı – saydam MÜSİLAJ oluşumu görülmekte… Ve bu durum, yani; Eğirdir Gölü’ n deki MÜSİLAJ oluşumu, ÖTROFİKASYONUN açık bir göstergesiydi. Gölde yaşanması olası yoğun ALG PATLAMALARI, toksin yayan siyanobakteri türleri tarafından gerçekleşmesi durumunda, “ZARARLI ALG PATLAMASI” olgusu ile karşılaşacağız.
***
EĞİRDİR GÖLÜ’ nün bilinen tarihinde yaşanan ilk siyanobakteri (=zehirli alg patlaması) 2006 yılında ve 2007 yılında İskender GÜLLE tarafından görülmüş olup, bu potansiyel tehlike, o zamandan bu yana ortaya çıkmak için fırsat kolluyordu…
…Ve işte Prof. Dr. İskender GÜLLE hocamızın uyarısı: “…Halen çok kritik bir eşikte olduğumuz gerçeğinden hareketle, gelecek yıllarda tekrar yaşanacak bu radikal değişim, GÖL EKOSİSTEMİNDE TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN SONUÇLAR DOĞURACAKTIR!!! Bu durumdan gölden evsel kullanım amaçlı su temini başta olmak üzere, balıkçılık gelirleri, çevre sağlığı ve TURİZM gibi yararlanım şekilleri olumsuz etkilenecektir!!!”