ABDULLAH SİNAN’IN SU ÜRÜNLERİ BİLİMİNE KATKISI
Zeki TARHAN – ANKARA
BÖLÜM : 10
1986’dan 90’lı yıllara kadar, Eğirdir Su Ürünleri Yüksek Okulumuzun çeşitli kültürel etkinlikleri ile TV programları, Basın toplantıları, Yurt içi ve Yurt dışı Konferanslar, Eğirdir ile ilgili Fotoğraf Sergileri gibi etkinliklerin yanında, İngiltere’nin Türkiye Büyükelçiliği ve Japonya’ dan Yüksek Okulumuza ziyaretler gerçekleşir…
Tabii, akademik kadronun yurtdışında doktora yapmaları yönünde de önemli adımlar atılır… Yüksek Okulumuzun araştırma görevlileri, doktora eğitimi için Amerika ve Almanya’ ya gönderilir. Amerika’ ya gönderilen kişilerden biri de Gülşen ULUKÖY’ dür.
***
Su Ürünleri Mühendisi Gülşen ULUKÖY, Eğirdir Gölündeki SUDAK balıkları üzerinde Pestisitlerin olumsuz etkilerini ortaya çıkarmak için bir araştırmaya yönelir. Böyle bir araştırma yapmasını Prof. Dr. Metin TİMUR istemiştir. Ve ULUKÖY; “Sudak Balıklarında Farklı Konsantrasyondaki Bazı Pestisitlerin oluşturabileceği Hemotolojik ve Histopatolojik Değişimlerin İncelenmesi Üzerinde Bir Araştırma” konulu YÜKSEK LİSANS TEZİ’ ni hazırlar.
ULUKÖY’ ün tez danışmanı Prof. Dr. Metin TİMUR, diğer jüri üyeleri de Prof. Dr. Gülşen TİMUR ile Yrd. Doç. Dr. Mustafa CENGİZ’dir.
***
Isparta Valiliği “ÇEVRE FONU VAKFI” n ca desteklenen bu araştırmada konuyu, bizzat Gülşen Uluköy’e öneren ve de araştırmayı yöneten Prof. Dr. Metin TİMUR olmuştur. Tabii, zamanın Isparta Valisi Y.Ziya GÖKSU ile Gıda Kontrol ve Çevre Sağlığı Şube Müdürü Orhan ÜNAL’ ı ıskalamamak gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca; sözünü ettiğimiz araştırmaya öneri ve yardımlarıyla katkıda bulunan Prof. Dr. Gülşen TİMUR ve Araştırma Görevlisi Öznur DİLER’in bu çalışmaya yaptıkları katkıları da yadsımak olmazdı elbette.
***
BU ÇALIŞMADAN NE ÇIKTI?!!!
Bitkisel üretimi artırabilmek için yaygın olarak kullanılan tarımsal mücadele ilaçlarının (=PESTİSİT) bir çoğunun YER ALTI SULARINA, AKARSULARA, GÖLLERE ve hatta DENİZLERE ulaşarak, bu ortamlarda yaşayan veya yararlanan CANLI HAYATINI olumsuz yönde etkilediği gerçeği, bu bilimsel çalışma ve araştırmayla saptanmıştır. Yani; PESTİSİT kullanımı ile doğadaki her türlü canlının bunlardan etkilendiği anlaşıldığından, dünyada ÇEVRE GÖZLEME VE İZLEME uygulama programları kabul edilmiştir.
***
35 ADET SUDAK BALIĞI VE ABDULLAH SİNAN’IN
SU ÜRÜNLERİ BİLİMİNE KATKISI…
Bu çalışmada; bazı PESTİSİT’ lerin (=Supracide / Captan / Kelthane ) farklı konsantrasyonlarda SUDAK balıklarında meydana getirdiği HEMATOLOJİK ve HİSTOPATOLOJİK bozukluklar, Laboratuar koşullarında biyodeneylerle araştırılmıştır.
…Ve 35 adet SUDAK balığı, EĞİRDİR GÖLÜ’ n den avlanarak, EĞİRDİR SU ÜRÜNLERİ YÜKSEKOKULU BALIK ÜRETİM TESİSLERİNDE DENEMEYE ALINMIŞTIR…Ve denemelerde kullanılan her üç PESTİSİT, Balıklara; 0.01 mg/lt ve 0.1 mg/lt olmak üzere iki farklı konsantrasyonda verilmiştir.
***
Abdullah SİNAN, henüz Eğirdir Ortaokulu sıralarında öğrencidir. Ali DEMİRAL ile de hem sınıf, hem de sıra arkadaşıdır. Ali’ nin babası balıkçı olduğu için, Abdullah bilhassa teneffüs çıkışlarında Ali’den bol bol balık hikâyeleri dinler, ondan balık tutulmasını öğrenirken, balık kültürüne de vakıf olmuştu…
***
…Kim derdi ki, Abdullah büyüyünce; Eğirdir Su Ürünleri Yüksek Okuluna, bilimsel çalışmalar için hemen hemen her gün, irili ufaklı SUDAK balıklarını EĞİRDİR GÖLÜ’ nün Kemer Köprü sahillerinden avlayıp götürdüğünü. Evet, evet işte bilime katkı, Abdullah’ın yaptığı gibi de olurmuş!!! Abdullah’a bu konuda tüm Eğirdir halkı ne denli teşekkür etse azdır. Aferin Abdullah, balık kültürünü torunlarına da aşılıyorsun ya!!! Bravo. İyi güzel de; Eğirdir Gölü kuruyunca, tamamıyla yok olunca n’aparız dersiniz?!!!
***
Yazımızın bu bölümüne nokta koymadan önce, Fıstık biçimindeki Eğirdir Gölü Havzasındaki 81 yerleşim biriminde yaşayan ve Elma tarımıyla uğraşan çiftçilerimize / üreticilerimize yalvarıyorum: N’olur, şu 30’ u aşan Tarımsal ilaçlamayı 5’e indirin!!! “Balıklar ölürse ölsün” diyebilirsiniz belki, ama siz ölmeyin be kardeşim!!!
DEVAM EDECEK…