HASTALIKLAR
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…”
Kanuni Sultan Süleyman
***
Hastalık, bir organizmanın yapısını ya da işlevini olumsuz yönde etkileyen durumdur. Hastalığa dış faktörler ya da iç işlevsel bozukluklar neden olabilir.
Örneğin; çeşitli bağışıklık yetmezliği, aşırı duyarlılık, aşırı kilo, alerjiler ve başkaca bozukluklar olmak üzere değişik nedenler sayılabilir.
Hastalıktan etkilenen kişilerde ağrı ve sıkıntı, gibi sorunlar görülebilir. Hastalıklar, insanları sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda zihinsel olarak da etkileyebilir. Çünkü bir hastalığa yakalanmak ve onunla yaşamak, uzun süreli moral bozukluğu yaratabilir. Yaşamdan bıktırır.
Telefonların verdiği rahatsızlıklar
Son yıllarda çarşıda, pazarda, yolda, toplu taşım araçlarında ve hemen her yerde insanların özellikle gençlerin elinden düşmeyen telefon, beyin kanseri yapmakta olup intihara kadar götürmesi acı ama gerçektir! Ne yazık ki anneler, kundaktaki bebeklerini bile telefonla avutmaktadırlar!
Bu konuda aileye görev düşmektedir. Telefon, sadece konuşmak ve geleni yanıtlamak için kullanılmalıdır.
Hastalıklara yeterince değindikten sonra ünlü şairimiz Nazım Hikmet’in bir şiirine dönüş yaparak konumuzu destekleyelim
Hastalar
Hastalar,
Kardeşlerim,
İyileşeceksiniz.
Ağrılar, sızılar dinecek
Yumuşak, ılık.
Bir yaz akşamı gibi inecek
Ağır, yeşil dalların ardından rahatlık.
Hastalar, kardeşlerim,
Biraz daha sabır, biraz daha inat.
Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat.
Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl
Kalkacaksınız yatağınızdan, gideceksiniz.
Tuzun, ekmeğin, güneşin tadını
yeni baştan keşfedeceksiniz.
Sararmak limon gibi, mum gibi erimek,
devrilmek kof bir çınar gibi ansızdan,
kardeşler, hastalar,
biz ne limonuz, ne mum, ne çınar.
Biz insanız çok şükür
çok şükür biliriz,
ilacımıza
umudu katmasını
yaşamak gerek diyerek
ayak direyip
dayatmasını
Hastalar,
kardeşlerim,
iyileşeceksiniz
Ağrılar, sızılar dinecek,
Yumuşak, ılık bir yaz akşamı inecek,
ağır yeşil dalların ardından rahatlık.
Nazım Hikmet Ran