ISPARTA’NIN DAŞÖZ’LÜ YILLARI… (ÜÇÜNCÜ BÖLÜM)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ISPARTA’NIN DAŞÖZ’LÜ YILLARI… (ÜÇÜNCÜ BÖLÜM)
Haberin Tarihi: 18.1.2024 09:45:40 - Okunma Sayısı:968 defa okundu.

Zeki Tarhan Yazdı...

           ISPARTA’NIN DAŞÖZ’LÜ YILLARI…

                               Zeki TARHAN – ANKARA

                                         ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

           TARHAN – Cumhurbaşkanımız DEMİREL ile ilk yüz yüze görüşmeniz nasıl oldu?

           DAŞÖZ – Bir gün sayın bakan, telefonla aradı ve; “İbrahim bey, Köşkten aradılar, sayın Cumhurbaşkanımız, sayın Rauf DENKTAŞ ve Haydar ALİYEV birkaç gün içinde Isparta’ ya gideceklermiş. Senin en geç iki gün içinde göreve başlaman gerekiyor.” Diyordu.

           Ben, sayın Cumhurbaşkanımızın takdim sırasındaki sözlerine istinaden, hemen Köşkten randevu istedim. ( 2 ) saat içinde randevu verildi ve Köşke çıktım.

                                                       ***

                               DEMİREL İLE İLK YÜZ YÜZE GÖRÜŞME

         DAŞÖZ – Sayın Cumhurbaşkanımız kabul ettiler. Baş başa yarım saat kadar görüştük… Bana önce; “Hayırlı olsun” dedi. Ve Isparta’ yı tanıyıp tanımadığımı sordu. Ben de; “Isparta’ yı daha önce gördüğümü ve tayin çıktıktan sonra, daha çok araştırdığımı söyledim. Ve Isparta’ ya atanma teveccühünden dolayı teşekkür ettim. Ve bunun onurunu ve sorumluluğunu ifade ettim…”

         Bana, ana hatları ile Isparta’ yı, toplumsal özelliklerini, sorunlarını ve benzeri konuları anlattı… KESME KÖYÜ’ n den de bahsetti… Son olarak da; “Vali bey herkesi kucakla, Isparta’ yı çok seveceksin… Orada güzel işler yapacağına inanıyorum… Birkaç gün içinde üç Cumhurbaşkanı olarak Isparta’ ya geliyoruz, beni her zaman arayabilirsin.” Dedi.

                                                  ***

                             ANKARA’DAN AYRILIŞ…    

       Ertesi gün yani; 18 .10. 1999 tarihinde Ankara’ dan ayrıldım. Şoför ve Korumayla birlikte yola çıktık… Şoför ve Koruma’ ya ilk talimatım olarak; “Benden önceki valiler hakkında, herhangi bir olumsuz konuşma ve dedikodu yapmamalarını istemek” oldu.

        İkindi vakti, Isparta il sınırında büyük bir kalabalıkla karşıladılar… Daha sonra, ikinci karşılama da, vilayet önünde oldu…(aslında ben il sınırında karşılanmayı istememiştim ama, “yerleşmiş bir gelenek” dediler.)

         …Ve vilayet önündeki karşılamadan sonra, makam odasına çıktık. Basın mensupları huzurunda, halka mesaj niteliğinde ilk konuşmamı yaptım. Ve basın mensuplarının sorularına cevap verdim. Bu  konuşmamda özetle; “Isparta’ ya atanmış olmaktan büyük mutluluk duyduğumu, iki büyük devlet insanının ( Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL ve Turizm bakanımız Erkan MUMCU ) nun ilinde görev yapmanın onur ve bahtiyarlığını yaşadığımı, ancak bunun sorumluluğunun da farkında olduğumu, herkesi kucaklayan, adil, şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yöneticilik yapacağıma, herkesin bana doğrudan ulaşabileceğini belirten benzeri ifadelerle konuşmamı sonlandırmıştım.

                                                                ***

                          DEVLETİN VALİSİ Mİ / HÜKÜMETİN VALİSİ Mİ / HALKIN VALİSİ Mİ?

          TARHAN – Makamınızda yaptığınız ilk konuşmanızdaki anahtar sözcüklerden biri, “katılımcı bir yönetim anlayışı” ve bunu destekleyen “tüm toplumsal kesimleri kucaklama” mesajı. Buradan hem Devletin, hem halkın valisi olacağınız mesajını veriyorsunuz sanırım.

          DAŞÖZ – Bu soru, ilk geldiğim günde de soruldu. Ve daha sonra çok kez soruldu…(Basın mensupları tarafından) Ben de her defasında aynı cevabı verdim: “Ben, böyle bir ayrımı doğru bulmuyorum. Ben, hem DEVLETİN, hem HÜKÜMETİN, hem de HALKIN valisiyim!!!”

          Tüm meslek hayatım boyunca, bu ilkeye bağlı kaldım. Ve bu ilkenin doğru olduğuna inanıyorum… Aksi halde, adaletli bir yönetici olamazsınız. Birilerini memnun ederken, birilerini de üzersiniz.

YARIN : DAVRAS VE ISPARTA’NIN TURİZM POTANSİYELİ

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap