ADIM ADIM YOK OLUŞA: EĞİRDİR GÖLÜ
Geçen hafta sonu öğle saatlerinde havanın açık, güneşli olmasını fırsat bilip, ailemle Altınkum plajına doğru gezintiye çıktık.
Plajda karşılaştığım manzara beni şok etti.
Altınkum Plajının demodeliğinin devam etmesine ve yaklaşık 30-40 yıldır görüntüsünde gözle görünen hiç bir yenilemenin yapılmamasına karşı;
Adeta yetkililerimizin Altınkum plajı dinlenme tesisleri için “canı isteyen gelsin, canı istemeyen gelmesin” tavırlarının da devam ettiği gördüm.
Tabiî ki makalemin konusu Altınkum Plajı değil, sadece hatırlatma anlamında birkaç kelime yazma gereği duydum.
Eğirdir Gölü’nün İçler Acısı durumunu bir fiil görmek için: Altınkum Plajına gidip plaj içerisinde yer alan yürüyüş yolu ile gölün mesafesine bakmak; bundan yaklaşık 10 yıl öncesine kadar plajın göle uzaklığı takriben 20–30 metre iken; günümüzde 250-300 metreye çekildiğini görmek beni derinden üzdü.
Gördüğüm manzara karşısında Eğirdir Gölü’nün içler acısı bir duruma geldiği, gölünün tamamen göz göre göre yok olmaya doğru gittiği gerçeği karşısında yüreğim dağlandı.
Yetkililerden aldığımız bilgiye göre, çekilme böyle devam ederse birkaç sene sonra göl diye bir şey kalmayacak, anılarda kalacak herhalde….!
Ama Eğirdir halkı olarak her konuda olduğu gibi bu konuda da “neme lazımcılığımızın” devam etmekte olduğu aşikardır.
Gölün çekilmesini boş verin önemsemeyi,
Gölün suyunun havza dışına taşınmasına, sadece bir örnek vereyim: (il merkezine insan boyunda suyun gönderilmesine) seyirci kalmak,
Gölü besleyen kaynakların bir kısmının kurumasına rağmen mevcut kaynakların önünü göletlerle kesmek,
Kontrolsüz ve düzensiz olarak önüne gelenin sondaj vurdurması,
Sanki sulama problemi yok gibi “…………. boşanırcasına” yeni elma bahçeleri oluşturma yarışına kapılmak
Seyirci kalmanın ötesinde gölü sırtından vurmak değil mi?
Saygılarımla.