ŞİİR & MÜZİK DİNLETİLERİ
– Sanat ve sanatçıdan yoksun bir toplumun canlılığı olmaz.
– Sanatsız kalan bir ulusun yaşam damarlarından biri kopmuş demektir.
- Kemal Atatürk
– Sanatta asıl olan, yeni bir şey söylemektir. Sanatçı bununla belli olur.
Tolstoy
– Sanatın düşmanı bilgisizliktir.
Samuel Johnson
Kimi zaman salonlarda, şenliklerde, uygun yer ve zamanlarda değişik adlar altında müzik ve şiir dinletileri düzenlenmektedir. Yine geçmiş yıllarda görev yaptığım Trakya’dan İstanbul’a gelerek her ay, üstelik on beş yıl kadar süreli zaman diliminde Pera Palas Şiir dinletilerine katıldım. Kalite açısından olumlu edinimlerim oldu.
Geçmiş yıllarda ayda bir kez olmak üzere sanata yakın dostlarımızın düzenli katıldıkları etkinliklerin yönetiminde bulundum. İlgililere yararlı olur düşüncesiyle deneyimlerimi paslaşıyorum.
Düzenli yaşamda ve kaliteyi yakalamakta elbette kurallar vardır. Demokrasi de bir kurallar yönetimidir. Nasıl ki, gelişmiş demokratik ülkelerde kurallar işletildiğinde; o ülkenin halkı mutlu oluyorsa, bireyi mutlu edebilecek müzik ve şiir dinletisinin de kimi kuralları vardır. Belirlenmiş kurallara özen gösterilirse; kimse gerilime girmez ve dinleti sonrasında katılımcıların doyumu ya da mutluluğu yüzlerinden okunur! Sevgiyle yaklaşım her zaman başarıya götürür.
Dinletilerde olması gereken kuralları sıralamak gerekirse:
– Katılanların geliş sırasına göre; adı-soyadı, katıldığı yer, telefon numarası, e-mail adresi, okuyucu mu yoksa dinleyici mi olduğu ve imzası, önceden hazırlanmış olan çizelgede bir görevli tarafından kayda alınması.
– Hazırlanmış olan listeye kayıt yaptırdıktan sonra etkinliğe katılanların zamanında yerlerini alması.
– Belirlenen başlama ve bitiş saatlerine yönetim masası yetkililerince de kesinkes uyulması.
– Öğrencilerin dayanma gücünün bir saat, yetişkinlerin iki saat olduğunun göz önünde tutulması gerekir. Sürenin iyi değerlendirilmesi, uzatılıp can sıkıcı ortama sokulmaması.
– Etkinliğin yöneticisi, izlencenin başında işlenecek konunun bilgilendirmesini yapmalı. Kürsüye davet edilen her okuyucu cumhuriyet, Atatürk, şehitlerimiz, gibi, gibi… Ortak konularda dakikalarca tümceler sunmamaları sonucu çoklu tekrar, izleyenlerde bıkkınlık yaratmaktadır. Salondakilere ‘Hoş geldiniz!’ sözcüklerini ancak etkinliği yöneten söyler. Kürsüye gelenlerin söylemesi, kendi kendine hoş geldiniz, demesi anlamına gelir. Kişi, esenlikler dilemesi sonrasında kısa bir şiirini okuyup ayrılmalıdır.
– Bellekte varsa ezbere okunması, değilse küçük yazılı metnin esas alınması. Kitap ya da dosya kâğıdından okunmasının hoş olmayacağı, bir başkasının şirininde okumaması.
– Katılımcıların sadece bir şiir ya da bir eseri seslendirmesi. Kendisinin burnunun bittiği yerde başkasının özgürlüğünün başladığına saygı göstermesi. Bireyci değil, özgeci olunması.
– Katılımcılar, kesinkes kendi aralarında konuşma yapmaması ve gürültü ortamı yaratılmaması.
– Şiirini ya da eserini okuyan kişinin oradan ayrılmasının hoş olmayacağından devinimle dinleti sonuna dek hiç kimsenin ayrılmaması, özellikle buna saygılı olunmasının gerektiğinin bilincinde olunması, beklenir.
***