ARMUTOĞLU: “YÜZYIL TÜRKİYE’SİNDE İMKÂNLAR VARKEN; YARINLARA GİDEN YOLDA KÖPRÜ OLMALIYIZ”
24 Kasım Öğretmenler günü kutlama programı çerçevesinde günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaparak meslektaşlarına seslenen Eğirdir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Armutoğlu, “Yüzyıl Türkiye’sinde imkânlar varken; yarınlara giden yolda köprü olmalıyız” dedi.
Armutoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Atatürk’ün başöğretmen sıfatını aldığı, omzundaki rütbelere gönüllerde en kıymetli rütbeyi eklediği gün.
Bugün Atatürk’ün tahta başında tebeşirle yazdığı yeni harflerin kabulünden öte, bir eğitim uyanışının başlangıcıydı. Bilimin ışığıyla ülkemize doğacak güneşlerin ilk adımının atılışıydı. O gün bizlere harf harf öğretilen bir şey vardı. Bu ülke kalkınacaksa, bu ülke ilerleyecekse, bu ülke gelişecekse bu, yalnız ve ancak eğitimle mümkün olacaktı. Gazi Mustafa Kemal a harfiyle adaleti, b harfi ile barışı, c harfiyle cumhuriyeti yazdı o tahtaya…
Yüzyılların yorgunluğu, yerini yeni bir mücadeleye bırakıyordu. Savaşlar artık silahla değil bilimle yapılacak, akan kan değil mürekkep olacaktı. Yeni bir meşale yakma zamanıydı. Kitaplardan yükselen, gücünü kurtuluş inancından alan bir meşale. Necmettin Öğretmenin Urfa’daki, Aybüke Öğretmen’in Batman’daki öğrencilerinin yüreğindeki ateşle harlanan bir meşale.
Değerli Meslektaşlarım,
Sizler bu meşalenin emanetçileri, yüzyıllar evvelinden cumhuriyet yüzyılına taşınan irfan neslinin öncülerisiniz. Kimimiz bu yolda her sabah toprak köy yokuşlarını tırmandık, kimimiz kurşun izleriyle aşınmış lojmanlarda konakladık. Kalemlerinde olmayan mürekkebi gözlerinden akan çocuklara derman olduk.
Bizler bugün sınıflarımıza o ilk günkü inançla, ilk günkü umutla, ilk günkü heyecanla giriyor olmalıyız. Bir kelimesi ile dünyayı değiştirme gücüne sahip bir mesleğin icracıları olarak; yıkılmayacak olanı yapmalı, bozulmayacak olanı kurmalı, korumalı ve yüceltmeliyiz. Ellerimizde cevherler, tarihimizde örnekler, yüzyıl Türkiye’sinde imkânlar varken; yarınlara giden yolda köprü olmalıyız.
Bir şair kelâmından dinleyelim gönüllerimizin sınırlarını:
Yurdumuz uçsuz bucaksız,
Gökte yıldız kadar köylerimiz var.
Ama uzak, ama harap, ama garipsi.
Alın benim gönlümden de o kadar.
Uzak köylerimizde kuşlar gibi
Her sabah çocuklar size uçar.
Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç.
Alın benim gönlümden de o kadar.
Siz kara göklerin yıldızları,
Işıtın yurdumuzu sabaha kadar!
Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu.
Alın benim gönlümden de o kadar.
Dağlara, vadilere, ovalara
Tesbihler gibi saçılmış köyler,
Rüzgâra karşı bir bayrak,
Sevinçle türküsünü söyler.
Büyük bir ulusuz biz, büyük...
Mutlu günler düşünmek ağlatır insanı.
Çemişkezek'te, Patnos'ta, Malazgirt'te doğanlar
Öksüz kor musunuz vatanı?
Bütün bunları düşünmelisiniz.
Yüce ırmaklar gibi sessiz, sürekli
Kağnılarla, arabalarla, kamyonlarla
Akıp köylere gitmelisiniz!
Yurdumuza ışık iletmelisiniz...
Öğretmenler Günü’müz kutlu olsun.”