- DR.İSA COŞKUN’U DİNLERKEN…
Zeki TARHAN – ANKARA
-2-
Dr. COŞKUN; “Peynir fiyatı, et fiyatını geçti” derken, göreli fiyat değişikliklerinin sektördeki darboğazlara da işaret ettiğini söylüyordu… Ülkemizin turizm potansiyelinde, yabancı turist sayısına da dikkat çekiyor ve bakın konuya nasıl bir bakış açısıyla yaklaşıyordu: “… Turist geliyor…50 milyon turist!!! 150 milyon arz gerekmektedir!!! Et anlamında HAYVAN!!! Arz ve talebi dengelemek gerekir.”
***
GEN TEKNOLOJİSİ / ÜNİVERSİTE – ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİ
…VE HAYVAN IRKINI GELİŞTİRME
Gen Teknolojisinin ne denli önemli olduğunu anlatırken, burada Üniversitelerimize de büyük görev düştüğünü, AR – GE ve İnovasyonu ıskalamamız gerektiğini, Araştırma ve Geliştirme yatırımlarına pek o kadar önem verilmediğini ve bu bağlamda Üniversite – Özel Sektör işbirliğinin kaçınılmaz ve gerekli olduğunu, son tahlilde HAYVAN IRKINI GELİŞTİRMEMİZİN ve GEN TEKNOLOJİSİ’nin de öncelikli olarak ele alınması gereken bir konu olduğunun da altını önemle çiziyordu Dr. COŞKUN.
***
“ VERİMLİLİK ÇOK ÖNEMLİ” diyordu… Sokak sütçülüğüne değinirken, HİJYEN sorununa da dikkat çekiyor ve konuya HALK SAĞLIĞI SORUNU olarak da bakılması ve de irdelenmesi gerektiğine vurgu yapıyordu…
…Ve KAYIT DIŞI EKONOMİ’nin %40’lara vardığını, bu durumun rekabet sorununu da beraber getirdiğini dile getiren Dr. COŞKUN, esas sorunun VERİMLİLİK olduğunu, temel sorunun ise; “Tarım sektöründe yaşlı insan gücünün çoğunlukta olduğunu, gençlerin ise şehre gelip benzin istasyonlarında, yada marjinal işlerde çalıştıklarını söylerken; “aslında bu, Almanya’da da sorun olmaya başladı” diyor ve ekliyordu; “Ama Almanya, gelişmiş / sanayileşmiş bir ülke.”
***
“Ne olursa olsun, ÜRETELİM zihniyeti doğru değil. Sözleşmeli üretim / Planlı üretim çok önemli!!! Stratejik bir DÖNÜŞÜM yapmalıyız!!! İhracat yapmadan REKABET yapamayız!!! Rekabet; tüketiciyi de GIDA ARZ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK ÖNCELİKLİ KONUMUZ OLMALI!!!
İKİ YIL SONRA, GIDA ENFLASYONU DAHA FAZLA OLACAK!!! BİZ ETTE, AMERİKA’DAN DAHA PAHALI VE KALİTESİZ DURUMDAYIZ!!!”
…Evet Dr. COŞKUN, bu söylemleriyle kafalarımıza çakılacak “motto” ları da vermiş oluyordu…
DEVAM EDECEK…