EĞİRDİR'İN ANIMSATTIKLARI

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,EĞİRDİR'İN ANIMSATTIKLARI
Haberin Tarihi: 20.10.2023 10:58:05 - Okunma Sayısı:1747 defa okundu.

Muhsin Durucan yazdı…

EĞİRDİR'İN ANIMSATTIKLARI

          Sanata, doğaya ve güzelliklere yer verin / Olumlu kişilik sergileyin davranışlarınızla / Nokta kadar çıkar için virgül kadar eğilmeyin / Haksızlığa direnciniz ışık olsun karanlığa / Elleriniz havada olsun yavrularım.  M. D.

***

          Eğirdir ile ilgili kimi anılarımı aktarmaya çalışacağım. Bundan böyle köşe yazılarımın yer alacağı Eğirdir Akın gazetemiz buna vesile oldu, diyebilirim. Gazetenin künyesi şöyle: Kuruluş tarihi 11 Ocak 1971, Kurucusu Ali Sinan, İmtiyaz Sahibi Abdullah Kemal Sinan, Sorumlu yazı İşleri Müdürü Nilgün Sinan, Muhabir Emel Turan Kartal…

 

          Eğirdir ve Barla’da yeme zevkine vardığımız dişli balığın ve ıstakozun lezzeti unutulmaz! Bir de ne unutulmaz bilir misiniz? Yabancıları gezdirip gezdirip hastaneye götüren taksi sürücülerin davranışları…

***

          1973-1975 Barla kasabasında görev yaptığım yıllarda. Akın gazetesinde köşe yazılarım yayımlandı. Ali Sinan ile sohbetlerimiz oldu. Elektrikçi Süleyman Çelebioğlu ile tanışma ve görüşme fırsatımız oldu. İyi de oldu! Nezaketine, sofra düzenine, sohbetine ve insanlığına hayran oldum! Işıklar içinde uyusunlar! Eğirdir Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Hakan Çelebioğlu, Süleyman Çelebioğlu’nun oğlu… Babasının izinden yürümektedir.

          Sevgili  Hakan’ın bana verdiği,  eğitimci yazar arkadaşım Recep Bozkurt’un yapıtı “Bir Yaşam Yolculuğu”nu, nehir roman akışında soluksuz okudum ve engin mutluluk duydum! Anlatılanları meslek yaşantımla örtüşür buldum. Sürgün yıllarıma, “Bir Yaşam Yolcuğu”nda yürüdüm. Satırlarda yol alırken anılar canlandı beynimde. Samanyolu şarkısını mutlu günlerimizde beraber kullandık. Aynı teftiş elemanları denetledi. Kimi zaman aynı coşkuyu, kimi zamansa aynı acıyı yaşadım! Kimi zaman gülümsedim, kimi zaman gözlerim nemlendi! Zaman tüneline daldım, Barla okul müdürlüğü ve Isparta milli eğitim müdür yardımcılığı (halk eğitimi başkanlığı) günlerime daldım. Kimi zaman köy yolunda motoruyla uçuruma yuvarlanır, kimi zaman gölün azgın dalgalarına dayanarak köy okulunda bayrağımızı dalgalandırır, askerlik hatırası Gülten öğretmenle evlenme şansını yakalayarak yaşamında eşinin desteğini de gördüğünü yeri geldiğince vurgular.

          Fincancı katırlarını ürkütse de başarılı hizmetler yapmış, pelikan kuşu örneği yüreğini yavrularına vermiş, çalışmaları yerelden ulusal basına yansıyarak yankılanmıştır! Ne ki Sivri'si gibi sert Eğirdir’in keskin esen yellerine çarpılmaktan o da kurtulamamıştır. Elbette meyve veren ağacı taşlarlar. Hem de hiç ummadığınız insanlar!

          Şiir kitabımın kapağında da yer verdiğim şu dörtlüğümdeki temaya uygun çizgide onları yetiştirmek için gecemizi gündüzümüze kattık: “Sanata, doğaya ve güzelliklere yer verin / Olumlu kişilik sergileyin davranışlarınızla / Nokta kadar çıkar için virgül kadar eğilmeyin / Haksızlığa direnciniz ışık olsun karanlığa /Elleriniz havada olsun yavrularım.”

          Jean Paul Sarte, aydını şu çarpıcı sözcüklerle tanımlıyor: “Çabası hâkim sınıfça suç sayılan kimse...” Çaba ve çalışmalarımız, egemen çevreleri ürküttü! Onların sinci karşı eylemleriyle sürüldük, kıyıldık! Sonuçta; görevinin bilinciyle yüreğinde vatan sevgisi olan Atatürkçü eğitimcilerin başına gelenlerden biz de nasibimizi aldık! Ne ki, Türk milli eğitimi bir daha zor bulur böylesi eğitimcileri... Recep, yine Eğirdir’i sever ve yapıtlarını Eğirdir üstüne yazar.

***

        Yattığı yer ışıklarda olmasını dilediğim, Isparta ilinde birlikte görev yaptığımız Milli Eğitim Müdürüm Şahin Şahin, Eğirdir’i seven ve duygusal yanı ağırlıklı bir eğitimciydi. Şahin Şahin, eğitimci şair yazar… Isparta ilinde birlikte görev yaptık. Kendisi Milli Eğitim Müdürümüz, ben Halk Eğitimi Başkanı (Milli Eğitim Müdür Yrd) görevlerini yürüttük. Kimi zaman şiir üzerinde konuştuk, yazdık, yazdıklarımızı okuduk.  Üretmeyi sürdürdüğümüz oldu. Onlarca güzel anılarımız var. Buraya sığdırmak olanaksız…

          Elimde özgün bir yapıtı var: Şahin Şahin - Kayseri’de Dört Mevsim… Kaliteli kâğıda bezenmiş 152 sayfalık pırıl pırıl şiir kitabı… Bir bakıma aile albümü, denebilir. Benjamin Franklin: “Ölünce unutulmak istemezseniz; ya okumaya değer eser yazınız ya da yazılmaya değer işler başarınız.”

          Geçtiğimiz yıl Bursa’da Ecz. Kara ailesini ziyaretimizde yılların yorgunluğunu görünümünde yansıtan ve oldukça halsiz görünen Şahin Şahin Müdürüm, şiir kitabını verdi.

          Özgün sunuş yazısını ve her sayfasını içselleştirerek okudum. O güzelim günlerimize anılarda dönüş oldu. Adı geçen yapıtın 31. sayfasında adıma adanmış şiiri de var. Okuyunca sevindim! İşte o şiir:

DURUCAN

 Dostlar, can içredir can. / Dosta doğar heyecan / Dostların da en güzeli/ Muhsin DURUCAN.

O’nu tanımak için kitabına bak, / Tüm ömründe yapmıştır atak, / Sıkıntılı gününde derdine ortak / Arasan işte Muhsin DURUCAN.

Birlikte şairlik için serdik postu / Bu duygu bende dilekler üstü / İyi günler bir yana, dar günün dostu / Yoluna CAN koyasın gelir, CAN…

Onu da anmak düşüncesiyle Antalya’daki kızı Derya’dan istedim. Sağ olsun gönderdi. Kitabında yer alan Eğirdir’e Selam şiirini de aktarmaya düşündüm:

EĞİRDİR’E SELAM

Eğirdir’e inerken bir tepe yükselir / Eteği doğanın en güzel süsü / Güneşin yaladığı gök atlastan / Üstünde bir kayık / Alçalır, yükselir / Eğirdir denince balık / Balık denince akla / Eğirdir gelir.

Itır katılmış toprağına, taşına / Bütün şairleri toplayıp başına / İşte tarih, işte şehir / İşte ilham alacak sihir. / Yaz demeli duygularını / Dile getir sırlarını/ Tanrım özenmiş yaratırken / Başka ne denir? / Eğirdir denince elma / Elma denince akla Eğirdir gelir.

Eğirdir’den çıkarken bir tepe yükselir / Arkadan masmavi bir su / Ağaçlar çiçeği durmuş / Eğirdir yalnız bu mu? /  O, gözümde bir Venüs’tür / Süzülür, incelir / Eğirdir denince gül / Gül denince akla / Isparta-Eğirdir gelir.

 

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap