KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİL!
Başlık, ‘bildiğin gibi değil’ anlamını taşımaktadır. Gerçekte; yeni doğan bir kaz yavrusu ilk önce annesinin ayağını görür. Bir hafta aynı ayağı görünce onu atası bilir, ona bağlanır, onun arkasından ayrılmazmış. Herhangi bir nedenden dolayı birkaç gün içerisinde annesi yanından ayrılır, başkası kaz yavrusunun yanına yaklaşırsa aynı ayak zanneder bu sefer onun peşinden gidermiş.
İnsanoğlu öyle mi? Anne ile yavrusu arasındaki bağ; şekilcilikten öte hissiyat, karşılıklı iletişim ve özel ilgi ile gelişir. Göbek bağından sonra gönül bağı oluşmaktadır. Bu bağ sayesinde çocuk ile anne arasında iki yaşın sonuna kadar beyin dikkat devreleri gelişmekte ve beyin sinirsel ağları oluşmaktadır. Dikkat devresinin odağındaki beyin sekreteri (Anterior CingulateCortex)’ nin arka odası (Posterior CingulateCortex) ve komşusu benlik bölümü (Precuneus) bulunmaktadır. İnsan gelişiminde içsel dikkat devreleri hep ön beyne (PrefrontalCortex) yani akla yönlendirme yapmaktadır. Yalnız bir koşulla biraz zorlanmamız ve düşünmemiz gerekmektedir. Eğer kolaycılığa kaçılırsa, bu sefer dışsal dikkat devreleri ağırlıklı hale gelmektedir. Bu durumda başkalarını gözler ve başkalarının ağzının içine bakar duruma geliriz.
İnsanların benlik gelişiminde içsel dikkat devreleri önemlidir. Kendine güven, kendi kaynaklarını yani kendi bilgi ve aklını kullanmayı geliştirir. İnsanların iradelerindeki bu gelişim, toplumu da yönlendirir. Hep zorluklarla mücadele etmiş, medeniyete yön vermiş ve kendi benliğini kanıtlamış bir millet; en son yüz yıl önce Atatürk’ ün öncülüğünde damarlarındaki kudreti göstermiştir.
Her nasıl olduysa Atatürk’ ten sonra bu topluma kaz muamelesi yapılarak; kendi irade ve kaynaklarını kullanması önlenerek kendi yolundan gitmesiyerine başkalarının ayak izitakip ettirilmiş ve dışsal kaynakları kullanır duruma getirilmiştir.
Bu kolaycılıktan kurtulduğumuzda; nasıl kendimizi gösterebileceğimizi son yıllarda bilim, teknoloji ve spora kadar her alanda daha iyi gözlemliyoruz.
Okulların açılacağı şu günlerde özellikle gençlerin kolayı değil zoru tercih ederek yani aklını kullanarak, bilgilerini artırmaları, beyin sinirsel ağlarını geliştirerek dikkat devrelerini içsel kaynaklara yönlendirmeleri; bu milletin geleceği için değerlidir.
Düşününce, kazın ayağının nasıl göründüğünün anlaşıldığını sanıyorum. Düşününce, zoru başarabileceğimizi bilmeliyiz. Hatta bir değil, iki kere düşünmeliyiz.
Saygılarımla...
- Ali Taş