“EĞİRDİR GÖLÜ KURUMASIN” ETİKETİYLE GÖRKEMLİ HATIRALAR
Zeki TARHAN – ANKARA
“GÖRKEMLİ HATIRALAR” Halk TV’nin hafta sonları yayınlanan ve yapımcılığını Serhan ASKER’in yaptığı bir programdı. Bu sabah, saat 10.00’ da ekran başındaydık. Program üç saat sürdü. İzlerken bazı notlar da almıştım. Bu yazımızda; bir “DERİN ANALİZ” Yapacağız, tabii ki TARHAN tarzıyla. Haydi başlayalım…
***
Yeşilada’nın kıyısında, elma ve kiraz dekorlu / göl manzaralı ve de müzisyen topluluğu ile Isparta’nın tek muhalefet milletvekili Hikmet Yalım HALICI, tek başına EĞİRDİR GÖLÜ’nün sorunlarını, yok oluş sürecini anlatırken bakın neler diyecekti: “…Göl kuruyor!!! “buharlaşma” deyip işin içinden çıkamayız!!! Tarımsal sulamada, bir türlü kapalı sisteme geçemedik!!! İnadına vahşi sulamayı sürdürüyoruz!!! Gölü besleyen Derelerin, gölü beslemesine GÖLET’lerle engelledik!!! Yer altı sularımızı da; kaçak / Kayıt dışı Derin sondaj kuyuları açarak ve bu kuyulara engel olunmayarak ne yazık ki tüketmekteyiz!!!”
***
Milletvekili HALICI, Eğirdir Gölü’nün kurumasına ve yok oluş sürecine girmesindeki en büyük etkenlerden birinin de, dağ ekosistemini bozan Madencilik faaliyetlerinin olduğunu ve Mermer Ocakları ve işletmeleriyle vahşi bir üretim faaliyeti sürdürülerek, kırsal yerleşim birimlerimizin içme suları dahil, yer altı sularını tüm doğal yapıyla birlikte flora ve faunayı da tahrip ettiği, son tahlilde ekolojik dengenin de bozulduğunu vurguluyordu…
***
Tabii, HALICI bütün bunları söylerken, Eğirdir’in doğal güzellikleri eşliğinde, gölün çekilip karasallaşan bölümleri de ekrana geliyordu… Göller bölgemizin ve Eğirdir Göl Havzasının doğal kliması, serinleten havası ile Antalya’ nın arka bahçesi oluşu, bunun bir fırsata dönüştürülmesi, DEDE GÖL dağımız, DAVRAS Kayak Merkezimiz, Psidya Antokyası ve Sagalassos gbi antik kentlerimiz, Eğirdir Gölü / Kovada Gölü / Beyşehir Gölü ve Gölcük gibi göllerimizle ve ADA’ larımızla GÖL TURİZMİ’ni canlandırabilirdik… Mağaralarımız da ekrana taşınırken, PINARGÖZÜ MAĞARASI’nın 16 kilometre uzunluğuyla, dünyanın en uzun mağarası olduğu, 760 metre uzunluğundaki ZİNDAN MAĞARASI ile birlikte, yöremizin MAĞARA TURİZMİ bağlamında cezbedici bir merkez konumunda olduğu da dillendiriliyordu…
***
… Ve milletvekili HALICI; “…Isparta’nın tanıtımını yıllardır yapamadık, Antalya’ya yakın olmamıza rağmen. Antalya’ya gelen turistleri biz ağırlayabiliriz. Isparta; Aromatik bitkilerin de merkezi konumundayız!!! Türkiye genelinde dört elmanın birini biz üretiyoruz!!!” diyordu… Ve en önemli taleplerinde biri de; “SEKTÖREL VE BÖLGESEL TEŞVİK” ti.
***
Ekrana yansıyan görseller büyüleyici idi… Hele Gül ve Lavanta tarlaları… Tabi bu büyüleyici görsellerin yanında müzisyenlerimizin sergilediği türküler, İhsan GÜVECİN’den “Leylo” türküsü, programa güzel renkler katıyordu… Türküleri sevdiren Ruhi SU ve “Bu dünyadan bir Ruhi SU geçti” söylemi, müzik severleri ekrandan ayrılmamaya yetiyordu…
HALICI; Isparta’ nın tıpkı Eskişehir gibi bir Üniversite şehri olduğunu dile getirirken, “Isparta’da ÜNİVERSİTE OLMASA, HİZMET SEKTÖRÜ ÇÖKER!!!” diyordu.
***
…Ve sosyolog Mustafa, Recep BOZKURT’un “ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA EĞİRDİR” adlı kitabını tanıtarak Serhan ASKER’e hediye ediyordu… Ve içimden bir ses; “Bu kitabı neden bir yerel yönetici olarak, Seyhan ASKER’e Veli GÖK taktim etmedi?” diyordu.
Prof. Dr. Eşref ADALI ve torunu kısa birer konuşmayla, Eğirdir’in tanıtımına katkıda bulundular. Halk oyunları ile GÖRKEMLİ HATIRALAR sonlandı.