BİNAY DİKMEN’DEN ÖNEMLİ UYARI:

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,BİNAY DİKMEN’DEN ÖNEMLİ UYARI:
Haberin Tarihi: 8.6.2023 15:36:15 - Okunma Sayısı:2191 defa okundu.

Zeki Tarhan Yazdı...

BİNAY DİKMEN’DEN ÖNEMLİ UYARI:

HAZİRAN AYINDA, KESİNLİKLE EĞİRDİR GÖLÜNDEN SU ALINMAMALI!!!

                     Zeki TARHAN – ANKARA

      AKIN gazetemizde 10 bölüm halinde yayınlanan “BİNAY DİKMENLE RÖPORTAJ” dizimizden sonra DİKMEN, EĞİRDİR GÖLÜ’ n den yapılacak tarımsal sulamalarla ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. İşte TARHAN’ a yaptığı o çarpıcı ve önemli açıklamalar:

     “Haziran 2023 ayında, kesinlikle Eğirdir Gölü’nden TARIMSAL SULAMA YAPILMAMALI!!! Çünkü; son yağışlarla birlikte toprak suya doydu. Temmuz ayında ( 1 ) defa, Ağustos ayında ( 1 ) defa sulama yapması halinde ancak ağaçları kurtarabiliriz!!! Meyveler ise; “Meysu” luk meyveler olacaktır yani; Meyve suyu fabrikasına gider!!!”

                                                    ***

      EĞİRDİR GÖLÜ’ nün işletme kotu 914,62 metre idi. EKO – BİR’ in  gölde yaptığı en son ölçüm, 24 Mayıs /2023 günü itibariyle; 915,09 metre. Ve DSİ, EĞİRDİR GÖLÜ su seviyesi değişimlerini (=Su kotu ) günlük olarak ölçümlüyordu… Yalnız, EKO - BİR ile DSİ’ nin metot farklılığı nedeniyle, su kotu farklılıkları da oluyordu. EKO – BİR, Su seviyesi ölçümünü, bizzat gölde metre ile ölçüyordu. Ya Eğirdir Limanında ya da Köprü başında. DSİ, Eğirdir Gölü su seviyesi ölçümünü; On Line olarak, Akım Gözlem İstasyonlarında uydu üzerinden ölçüm yapıyordu…DSİ’ nin 7 Haziran 2023 günü ölçümüne göre de EĞİRDİR GÖLÜ su seviyesi (=Su kotu ); 915,17 metre olarak ölçülmüştü.

                                              ***

        …Ve DİKMEN, EĞİRDİR GÖLÜ için radikal / köklü çözümü bakın nasıl dillendiriyordu: “KÖPRÜÇAY” dan EĞİRDİR GÖLÜ’ ne aktarılan su miktarını artırmaktan başka radikal (=köklü ) çözüm yok!!! Bu “KURAKLIK”, gelecek sene de devam ederse, EĞİRDİR GÖLÜ hayatiyetinde büyük bir problem olacağı kaçınılmazdır!!!”

                                                 ***

        Görüşlerini aldığımız İzmir Demokrasi Üniversitesi öğretim üyesi, teorik ve pratik bilgilerini, ayrıca sulama alanında Amerika’ da edindiği deneyimlerini MAREM’ e ve Akademik camiaya aktaran Doç. Dr. Cenk Küçükyumuk’ a da gelin bir kulak verelim:

        “…Kısıtlı sulama sürecinde; gerek vahşi sulama (=Salma sulama)’ nın önüne geçilememesi, Damla Sulama sisteminin hem projelendirilmesi hem de uygulamasında, salma sulama mantığının hakim olması nedeniyle, başta elma ağaçları olmak üzere, diğer meyve ağaçları zarar görecektir!!! “Meysu” luk elma almak bile riskli!!! Gelecek seneye de olumsuz etkisi olacaktır… MAREM; DÜNYA ÇAPINDA TANINMIŞ VE ÖNEMLİ BİR KURUMDUR.”

                                              ***

          Kamuoyunca EĞİRDİR GÖLÜ’ nün patronu yada sahibi gibi algılanan DSİ ile MAREM arasında, TARIMSAL SULAMA  bağlamında hiçbir diyalog yada ortak eylem planları oluşturulamadığı gerçeği de düşündürücüydü. Ne zaman sulamaya başlanılacağı / Sulama Programının oluşturulmasında MAREM’ le bir işbirliğine gidilebilir ve MAREM’ in yol göstericiliği, yaşanabilecek olumsuzlukları önleyebilir, Ağaçlar “SU STRESİ” ne girmeden önce sulama yapılmasının sağlanmasının yolu açılabilirdi.

                                             ***

       …Evet, çözümsüzlükler içinde kıvranırken, eğer akla / rasyonelliğe ve bilime / bilim insanımıza önem veriyorsak eğer, gelin CENK hocamızı can kulağı ile dinleyelim: “…Etkili kök derinliğinde, kullanılabilir su tutma kapasitesinin %30 -40’ı tüketildiğinde, SULAMAYA BAŞLANMASI gerekir!!! Bu değer, yani; ETKİLİ KÖK DERİNLİĞİ, MEYVE AĞAÇLARINDA kullanılan anaçların kök özelliklerine göre değişir. KULLANILABİLİR SU TUTMA KAPASİTESİ DEĞERİ, Toprak bünyesine göre değişir. ÖNERİLEN SULAMA PROGRAMI: DAMLA SULAMA YÖNTEMİYLE HAFTADA 2 DEFA YETERLİ!!! Sulama Süresi; Toprak bünyesine, kullanılan anaca, ağaç yaşına vb. birçok faktöre göre değişebilir.”

                                                   ***

          Dememiz o ki; Ey DSİ!!! MAREM’ in (=Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü ) dünyaca tanınan, dünya çapında bir kurum olduğunu unutma!!! O kurum; bizim prestij kurumumuz. O kurum; bir bilim kurumu bir AKADEMİ aynı zamanda. O kurumla işbirliği kapılarını açmak ve de eyleme geçmek, sadece göller bölgesi / İç batı Akdeniz için değil, ülkemiz için çok yararlı olacaktır. Bizlerden söylemesi. Haydi ama!!! Şimdi!!!

                                                 ---- 0 ----                                                       

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap