ANASON TARIMI VE ENDÜSTRİSİ FİZİBİLİTE RAPORU YAYIMLANDI
Türkiye, coğrafi yapısı, çeşitli iklim özelliklerine sahip olması ve biyolojik çeşitliliğinden dolayı tıbbi ve aromatik bitkilerin üretilmesi konusunda önemli bir potansiyel taşımaktadır. Apiaceae familyasından bir bitki olan anason (Pimpinellaanisum L.), Türkiye’de yaygın olarak yetiştirilmektedir. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, mide sorunlarını hafiflettiğini ve mide şişkinliğini önlediğini düşündüğü için anason tohumlarını sindirim yardımcısı olarak kullanmaktadır. Bunlara ek olarak anason, antibakteriyel, antifungal ve antioksidan özelliklere sahip kumarinler ve linoleik asit içermektedir. Ayurveda tıbbında uygulayıcılar, anason tohumlarını akciğer sorunlarının, soğuk algınlığının ve öksürüğün tedavi edilmesinde kullanmaktadırlar.
Anasonun verimi ve kalitesi, iklim şartlarından (özellikle sıcaklık ve yağış), türün genetik potansiyelinden ve tarımsal uygulamalardan vb. birçok etmenden önemli düzeyde etkilenmektedir. Sıcaklık ana belirleyici iklim faktörü olup, anason tarımında yüksek verim ve kalite için açık ve güneşli hava koşulları gereklidir. Olgunlaşma dönemindeki hızlı hava değişimleri, anason tohumlarının kahverengiye dönüşmesine ve dolayısıyla tohum kalitesinin olumsuz etkilenmesine neden olur. Anason tohumunun uçucu yağ içeriğinin iklim şartlarına ve yetiştirme uygulamalarına bağlı olarak %1,5 ile %6 arasında değiştiği belirtilmektedir.
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Anason Tarımı ve Endüstrisi Fizibilite Raporu’nu anason ile ilgili yatırım veya araştırma yapmak isteyen herkesin istifadesine sundu.
Rapora ulaşmak için;
https://baka.ka.gov.tr/dokumanflipbook/anason-tarimi-ve-endustrisi-fizibilite-raporu/762