EĞİRDİR'DE İFTAR PROGRAMINA KATILAN
BAKAN ÇAVUŞOĞLU HALKA HİTAP ETTİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bugün Eğirdir Belediyesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Bakan Çavuşoğlu iftar yemeği öncesi yaptığı konuşmada Eğirdir'de olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Bu mübarek akşamda iftar sofrasında Isparta'mızın güzide ilçesi Göller bölgesinin en önde gelen turizm merkezlerinden güzel Eğirdir'de sizlerle beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum, onur duyuyorum. Davetiniz için, beni bu akşam aranıza kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sizlere saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını ve en iyi dileklerini getirdim. Başta Belediye Başkanımız Veli Gök olmak üzere bu iftar programının hazırlanmasında katkısı olan, iftar sofrasını düzenleyen, bizleri biraraya getiren herkese çok teşekkür ediyorum.
Eğirdir'i anlatmaya gerek yok. Biz de Alanyalıyız, Antalyalıyız. Çok iyi biliyoruz. Ama tarihi zenginlikler açısından da, doğal güzellikler açısından da hem yurt için de hem de yurt dışında turistleri cezbediyor. Antalya'yla da birbirini tamamlıyor. Atalarımız buraya boşuna Cenneti Abad dememişler. Biz de Hükümet olarak tüm Isparta'mıza ve Eğirdir'imize hep bu mercekten baktık. Hizmet ettik, güzel hizmetler getirdik. Milletvekillerimiz çok çalıştılar. Belediye Başkanlarımız çok çalıştılar. Bir taraftan yerelden bir taraftan Ankara'dan gelen hizmetlerle Isparta'mızı hep birlikte Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ihya ettik.
Aslında tüm Türkiye'de, 81 ilimizde büyük eserler kazandırdık ülkemize. Cumhurbaşkanımız iktidara geldiğinden bu yana ülkemize hizmet kazandırmak için gece gündüz çalışıyor. Şimdi de önceliğimiz deprem bölgelerimizin yeniden inşa edilmesi ve şehirlerimizin ihyası. Ben de arada dolaşırken depremzede kardeşlerimiz ile sohbet ettim. Masamızda da yine depremzede kardeşlerimiz var. İnşallah onlarla beraber iftar yapacağız. Hepsine sordum, rahatınız iyi mi diye, hepsi dedi ki; Isparta halkı, Eğirdir halkı bize çok iyi bakıyor. Allah sizden razı olsun. Bu zor zamanlarda dayanışma nedir onu gördük.
Devlet-Millet dayanışması milletimizin arasındaki dayanışma dünyaya örnektir. ABD Dışişleri Bakanı geldiği zaman böylesine bir dayanışma , böyle bir organizasyon görmemiştim demişti. Gerçekten Türkiye'ye gelen herkes depremin büyüklüğünü görüyor, ayrıca Türkiye'de Devlet-Millet elbirliğiyle yaraların nasıl sarıldığını görüyor. Bu vesileyle bu zor günlerde bize yardım elini uzatan tüm dünya ülkelerine ve halklarına çok çok teşekkür ediyoruz. Gerçekten dört elle koştular. Depremin büyüklüğünü gördüler, ama tabi Türkiye 'nin ve Türk Milletinin yıllardır zor durumda olanların yardımına koşmasından dolayı adeta Türkiye'ye teşekkür etmek için, şimdi sıra bizde diyerek gelip yardım ettiler. Arama kurtarma ekipleri gönderdiler, sahra hastaneleri gönderdiler, çadırlar gönderdiler, konteynırlar gönderdiler, diğer taraftan ihtiyaç, ısıtıcı, jeneratör, günlük ihtiyaç malzemeleri dahil her şeyi gönderdiler. Dünyanın her yerinde insanlar, o ülkelerin vatandaşları kendi kendisine kampanyalar başlattı. Büyükelçiliklerimize yolladılar. Eşyalar getirip bıraktılar. Hepsini de Türkiye'ye getirdik. Koordinasyonunu da kurumlarımızla birlikte Dışişleri Bakanlığı olarak yaptık ve Milletimizin o zor günlerinde ihtiyaçlarını karşılamak için seferber olduk. Şimdi milletimizi, vatandaşlarımızı deprem bölgelerinde çadırlardan konteynırlara taşımaya başladık. Ama bunların hepsi geçici. Esas, Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi, tüm yıkılan, yıkılacak olan orta hasarlılar dahil, evlerin yerine yenisini , daha güzelini daha sağlamını yapmak. Köylerde ev yapıyoruz. Şehirlerde 1+4, 1+5 en fazla apartmanlar yapıyoruz. Tıpkı o bölgelerde yaptığımız TOKİ evleri gibi güvenli, sağlam olacak. Vatandaşlarımızı da inşallah kendi şehirlerine bu şekilde döndüreceğiz. Bizim anlayışımız budur. Bizim anlayışımız Millete hizmet etme anlayışıdır.
Önümüzdeki seçimlerde yine Milletimize hangi hizmetleri yapabileceğimizi anlatıyoruz. Şehir şehir sokak sokak dolaşıyoruz. Vatandaşlarımızdan çok büyük teveccüh görüyoruz. Bugün Burdur'da sokakta vatandaşlarımızdan çok büyük teveccüh gördük. Burada Eğirdir'de görüyoruz. Biraz sonra Isparta merkezde gençlerimizle biraraya geleceğiz. Sokaklarda hemşehrilerimizle sohbet edeceğiz.
Gittiğimiz her yerde bu teveccühü görüyoruz. Çünkü Milletimiz bu ülkeye kimin edeceğini, kimin hizmet etmeyeceğini çok iyi biliyor. Başka siyasi partiler ve ittifaklar hakkında çok olumsuz konuşmak istemiyorum ama Milletimiz zaten gerekeni söylüyor. 6'lı, 7'li, 8'li... Hergün sayısı artıyor, azalıyor. Bu tür masalardan Milletimizin hayrına bir şey çıkmayacağını çok iyi biliyor milletimiz. Kimi serbest bırakacaklarını, kime özgürlük istediklerini, bunlarla ittifak yapanlar, hatta bu ana muhalefet partisi içindekiler dahil Türkiye'yi eyaletlere böleceğiz, şöyle olacak, böyle olacak , terörist çıkacak, kanun hükmünde kararnameyle çıkanların hepsini geri iade edeceğiz diyerek o kaos günlerini ülkemize getirmeye çalışıyorlar. Ayrıca sihalarımız ve savaş uçaklarımız yine uçak gemilerimiz dahil bütün projeleri de durdurma yönünde sözler görüyoruz ama milletimiz buna fırsat vermez. Milletimiz Türkiye'yi karanlık günlere döndürmez. Milletimiz koalisyon günlerinde ülkemizin neler çektiğini, neyle neticelendiğini, ekonomik ve siyasi krizlerle ne kadar enerji kaybettiğimizi, darbeler, darbe girişimleri ve 28 Şubat'a kadar neleri kaybettiğimizi çok iyi biliyor. O nedenle o koalisyon günlerine Türkiye'miz dönmeyecektir. Bundan hiç bir şüphemiz yoktur.
Son 20 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ülkemize çok önemli hizmetler kazandırdığımızı biraz önce söylemiştim. Gerçekten Cumhuriyetimizin ilk yüz yılı başarıyla tamamlandıysa bunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ak Parti iktidarının ve Cumhur ittifakının çok önemli bir payı, çok önemli bir rolü vardır, son 21 yılda yaptıklarımızla. Ama Sevgili Eğirdir'li kardeşlerim, Isparta'lı hemşehrilerim bu bizim için yetmez. Geçmişle kıyasladığımız zaman iyi durumdayız. Evet bugün Savunma sanayinde biz yüzde 80 millilik oranına ulaştık. Eskiden tam tersiydi. Yüzde 80'ini dışarıdan temin ederdik. Keyiflerine göre istediklerini verirlerdi, istemediklerini vermezlerdi. Halen daha aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Ama biz kendimiz üreterek artık başkaları bize geliyor, bizden almak istiyor.
Bağımsız Türkiye için savunma sanayimizin de bağımsız olması lazım. Savaş uçaklarımızın sihalarımızın, gemilerimizin bizim olması lazım. İşte yaptığımız yatırımlarla bu noktaya geldik. Evet, hayal edilemeyen projeleri hayata geçirdik. Birinci yüzyılımızı böylelikle tamamladık. Ama ikinci asrımızı Türkiye Yüzyılı yapmak istiyoruz.
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu Cumhurbaşkanımız paylaştı. Türkiye Yüzyılında yine savunma sanayinde 1 numara olacağız. Yine ekonomide dünyanın ilk 10 ülkesi arasına inşallah gireceğiz. Avrupa'da ilk 3'e gireceğiz.
Diğer taraftan bilmiyorum dikkatinizi çekiyor mu? Türkiye şu anda bölgesel bir enerji merkezi, bir aktör olmuştur. Ama biz küresel bir güç olmak istiyoruz. Bir taraftan kendi ürettiklerimiz diğer taraftan Türkiye üzerinden geçen boru hatlarıyla, istasyonlarıyla, terminallerle dünyanın her yerinden tankerlerle getirip şu anda Avrupa ülkelerine, Balkan ülkelerine doğalgaz satmaya başladık. Elektriği zaten yıllardır satıyoruz. Hem yenilenebilir enerji, aynı şekilde güneş hidroelektrik santralleri dahil şimdi nükleer enerji santralimizin ilk aşaması da bu sene devreye girecek, sisteme bağlanacak. Doğalgazımız Karadeniz'den yine sisteme bağlanacak. Yani sonuçta enerji konusunda kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken inşallah tamamen kendi kendimize yeterli olmak için çalışıyoruz. Ama dünyanın enerji tedarikinde, özellikle Avrupa'nın önemli bir aktörü haline geldik.
Azerbeycan'dan aynı şekilde Türkmenistan ve diğer kardeş ülkelerle Türkiye artık güçlü ama bizim hedefimizde Türkiye Yüzyılı ile beraber ikinci yüzyılımızı Türk Asrı, Türk Dünyası Asrı yapmak. O nedenle Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son günlerinde Türk Devletleri Teşkilatını kurduk ve Türk Dünyasını bir çatı altında birleştirdik. Vakıflarıyla, akademileriyle tüm kurumları bir çatı altında birleştirdik. Gözlemciler gelmeye başladı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'de anayasal adıyla ve şanlı bayrağıyla artık Türk Devletleri Teşkilatında yerini aldı. Biz artık Türk dünyasının daha güçlü olmasını istiyoruz. "
- AKIN GAZETESİ